bugün

sitelerinde 24 mart'ı biraz geciktireceğiz diyerek beni hayal kırıklığına uğratmış; yatahaze, jamais vu, sorry but its over, lechium, ode to the sun, bug eyes...* gibi tadından yenmeyen şarkıları yazmış; leitmotif adlı albümlerindeki movement serisi ve arkasında gelen her şarkının ritm uyumu gibi fevkaladenin fevkinde düşünülmüş bir albüme sahip muhteşem ötesi bir müzik oluşumu.
an itibari ile sitelerine şu resmi koymuş grup.

http://www.dredg.com/dredg_poster.jpg

24 mart'ı geciktirmeyecekler gibi. sorunlar neyse halletmiş görünüyorlar. merakla bekliyoruz.
en geç nisan ayında çıkacağı söylenen albümlerinin çıkış tarihi yalama olan grup. nisan'dan sonra bir ara 19 mayıs dendi, şimdi de albümün 09.06.09 tarihinde çıkacağı söylenmekte sitelerinde. gecikme sebebi, ince eleyip sık dokumaları, albüm kapağındaki çizimlerin bile - ki bunların kendileri için önemi büyük - içlerine iyice sinmesi ve bizlere layık bomba gibi bir albüm çıkarmak istemeleriymiş. bu kadar beklettikten sonra zaten bomba gibi bir albüm olmazsa o zaman sorarım size ben. * bu arada, söz konusu albümün ismi için;
(bkz: the pariah the parrot the delusion)
Alternatif rock'ın en sağlam kalelerinden biridir dredg. Hikayeleri basittir aslında; Üniversite ya da lise yıllarında çoğu insan müzikle uğraşıp bi garaj grubu kurarlar. En azından amerika'daki gençler için bunu söyleyebiliriz sanırım.. işte dredg'in güzel hikayesi de burada başlıyor. Okul yıllarında tanışıp müzik yapmaya başlarken aynı zamanda papa roach,linkin park gibi grupların teknisyenlik ve roadielik gibi olaylarına da bakıyorlar. Grubun kuruluş tarihi 1995. Çeşitli cover çalışmalarından sonra kendi şarkılarını yazmaya başlıyorlar. grubun kadrosu;

gavin hayes (vokal)
dino campanella (davul)
mark engels (gitar)
drew roulette (bass)

ilk zamanlar;

* Conscious, 1996
* Orph, 1997
* Extended Play for the Eastern Hemisphere, 2002

eplerini yayınlayıp yavaş yavaş tanınmaya başladı. artık albüm zamanı gelmişti ve dredg;

* Leitmotif, 1999
* El Cielo, 2002
* Catch Without Arms, 2005

albümlerini yayınlayıp resmen patladı. ki bu patlama aslında 2005 tarihli catch without arms ile gerçekleşti.Bu albümden çıkan ode to the sun, bug eyes gibi şarkılar dredg'in daha da tanınmasında ve sevilmesinde büyük rol oynadı.Grup konserlerine devam ederken Dvd olarak

* Crickets, 2003
* Live from the Henry Fonda Theater, 2005

dvdlerini yayınlayarak muazzam performanslarını bi kere daha belgelemiş oldu.

Son olarak eklemek istediğim umarım böylesine kaliteli müzik yapan bütün gruplar çizgilerini bozmaz ve asla piyasa olmazlar. Bizler de uzun seneler boyunca bu keyfi yaşarız.. di mi?
yeni albümleri the pariah, the parrot, the delusion 9 haziran da çıkacak olan grup.
yeni albümleriyle ortalığı dağıtan grup.Onlar nedir öyle ya information ,ı don't know,pariah
yeni albümü eski albümlerini aratan grup. olmamıştır, bir tür piyasalaşma çabası görülmektedir. ayrıca ilk klibi information adlı şarkıya çekmişlerdir. hatta o da olmamıştır.*
(bkz: bug eyes)
(bkz: ireland)
sorry but it's over gibi muhteşem bir şarkıya imza atan grup...
birkaç ay içinde yeni albümleri -chuckles and mr. squeezy- çıkacak olan grup. bu albümden the thought of losing you isimli şarkıyı internetten yayınlamışlar:

http://soundcloud.com/oh-...edg-the-thought-of-losing

dünden beri dinliyorum ben bunu.* yeni albüm güzel olacak gibi.
şöyle eğlenceli bir tumblr adresi açmışlar yeni albümleri için http://whereischuckles.tumblr.com/ .
eskiden severdim bu adamları. leitmotif'i ilk dinlediğimde "işte sanat budur azizim" dediğimi hatırlıyorum (bir elimde kırmızı şarap kadehi, bir elimde de pipo vardı evet, çok entelim ben). lakin albüm çıkarttıkça leitmotif'in o havasından uzaklaşmaya başladılar. kişisel müzik zevkim ve anlayışıma göre leitmotif 100 üzerinden 90 alsa, el cielo 89 alır. catch without arms 75 alır, the pariah the parrot the delusion'a 65 veririm.
son albümleri chuckles and mr. squeezy'i birkaç defadan fazla dinle(ye)medim, şimdiki halini sen düşün.
30 eylül'de Maçka Küçükçiftlik Park'ta konser verecek olan enfes grup.
30 eylül'deki konserleri kesinleşmemiş olmakla birlikte (sitelerinde henüz yazmıyor), eğer doğruysa, ne pahasına olursa olsun gideceğim grup. allaaaaahhhh!
20 eylül konseri kesinleşmiş olan grup. ancak mekan değişmiş bulunmakta. yeni mekan, Refresh The Venue olarak belirtiliyor.
quotes gibi muhteşem bir şarkıyı bestelemiş grup.konserine gidememek ise canımı o kadar çok yakıyor ki.
Turkiye'de gerceklesek olan konseri 1 ekim tarihine alinmis gruptur. Ayrica bu yil cikarttiklari fiyasko albumden konser aninda az yararlanmalari dilekleriyle gidilecektir bu abilerin etkinligine. bilet fiyatlari ise henuz aciklanmamistir.
türkiyeye geleceklerini daha bugün öğrendğim ve "elleeem eelleeeem leyleyley ohohoho teytey çikiçikiçiki" gibi manasız harfler bütünüyle yarım saatlik bir tepki verdiğim grup.

yeni hedefim bana erken doğum günü hediyesi almak isteyen birini bulmak*
son olarak: darısı deftones'un başına
bu gece izlediklerim gerçek değildi. bilmiyorum kaç saat sürdü o -kelime bulamadığım- konser ama.. hayatımda izlediğim en iyi şeydi. Sang real'ı çalmış olsaydınız muhtemelen ben bir ölüydüm. sesim kısık, o yüzden yazıyorum sözlük..
2000 yılında insanlar çerez markası sanıp sadece ben ve yakın çevrem bilirken çok sevdiğim , tanınıp başarılı oldukça sevgimin gitgide azaldığı , beni kişisel egoizm ve narsizmimle yüzleşmek zorunda bırakan , Leitmotif ve El Ciero albümlerini uzaylıların desteği ile yaptıklarını düşündüğüm muhteşem müzik grubudur.
jamais vu isimli şarkısı tadından yenmeyen grup.
çok güzel müzik yapan gruptur lan ölürüm, biterim. konserini kaçırınca ağlamak istedim resmen. insanın durduk yere amına koyan şarkıları vardır. çoğu kişi tarafından da bilinmez aslında. ama bize kalsın bu grup herkes bilmesin.
sadece şarkıları değil albüm kapakları da güzel olan destansı gruptur. bir grubun tüm şarkıları nasıl güzel olabilir ya. nasıl.
sadece el cielo için bile methiyeler düzülebilecek grup. Bana göre el cielo anlattıklarıyla, hissettirdikleriyle, müziğiyle, her şeyiyle tam bir başyapıttır.