bugün

az önce televizyonda görüp şok olduğum hadise. gençlere soruyorlar deniz gezmiş i tanıyor musunuz diye alınan cevap şu :
- evet tanıyorum.
+ kimdir deniz gezmiş?
- film yapımcısı
+ hangi filmin yapımcılığını yaptı?
- hatırla sevgili

başka bir grup gence soruyorlar. üç tane polis okulu öğrencisi.
+ deniz gezmiş i tanıyor musunuz? üçünden de aynı cevap:
- tanımıyoruz. *
(bkz: cahillik parayla değil ki bedava)
Hali hazırda türkiye'nin haritada yerini bilmeyenler bile var...
deniz gezmiş'i ve onun gibi güzel insanları tanısalar, anlasalar çok şey değişecek zaten...
(bkz: bunu yapan bunları da yaptı)

---- (bkz: nazi sempatizani yurdum delikanlisi)
---- (bkz: che t-shirtüyle ortalıkta dolanan özenti yurdum delikanlısı)
e şimdilerde che guevara bilindi de ne oldu denecek hadisedir. che ile ismin üzerinden prim yapmanın anlamını bir kez daha öğrendim. alakası bile olmayan insanların üzerinde tshirtler rozetler vesaire.. eğer deniz gezmiş de o hale gelecekse bu hal daha iyidir..
-ben bugün bunu gördüm-

toplumun ne hal aldiginin, ne bos seylerle mesgul oldugunun, zamaninda annesini babasini sülalesini yakindan ilgilendirmis konularla ne kadar bagimsiz oldugunun basit bir göstergesi olan gencliktir. sadece deniz gezmis degil 12 eylül'ü de 11 eylül'den sonraki siradan bir gün bilir bu genclik. ama sor sen bi bu aksam atv'de ne var, sila'da kime ne olmus, hatirla sevgili'de kim kimi öpmüs, kurtlar vadisi'nde kim kimi öldürmüs, saysin sana genc, kacar mi? deniz gezmis'i sorunca da, "deniz gezmis mi? o kim yaaaeeeeaaa!" diye cevabini al otur. ülken icin endiselenmeye devam et.
o kişilerin 'amele pazarı' tarzı cast ajanslarından toplanan figüranlar olduğu düşünüldüğünde normal olan durum. yani şimdi tutup da sözlükte 'cahit arf'ı tanımayan var mı' sorusu sorulsa belki aynı durum ortaya çıkacaktır. cahit arf deniz gezmişden daha mı az önemlidir? tabi ki hayır.
kötülemelere karşı peşin edit: oradaki adamlar 20-25 milyon kazanıp karnını doyurma derdindeyken, 'vay zibidiler, tanımıyorlar haa' demek biraz yargısız infaz. ekmek derdi sarmayıversin adamı, değil deniz gezmiş; dedesinin adını unutturur adama..
dünyadan bir haber olan gençliğin halidir.
belindeki silahı düşmesin diye belini tutarak yürüyen ve bundan gurur duyan gençiliğin tanımasını beklemek bile gereksiz.
-nihat doğan ı tanıyor musunuz??
--eheh tanıom tabee,seda nın sevgilisi
-pekii angelina jolie??
--köfte dudaklı hatun,olsa da yesek,eheueue
-son olarak deniz gezmiş kim diye sorsam?
--walla abla dilimin ucunda da hatırlayamadım şimdi oynadığı diziyi,
şimdi sınav dönemi biraz ara verdim de tv ye ondan heralde.. *
gençliği bu hale getiren 80 darbesinden sonra son derece başarılı bir şekilde uygulanmış koyunlaştırma politikasıdır kanımca.insanları işkenceden geçirmiş, çocuk yaştakileri asmış kenan paşanın vicdanı rahat galiba. zira televizyonlarda boy gösterip efendim pişman değilim, yine yaparım netekim diyebilecek kadar da kaypaktır. deniz gezmiş'in tanınmaması da, komünizm, sosyalizm, devrim, örgüt gibi kelimelerin adeta fişlenmesi de bu politikaların ürünleridir. gençliğiyle gurur duyan ülkenin gençlerinin ne hallerde olduğu da ortadadır. 68 gençliğine, sosyalizme, her türlü sol içerikli kavrama bok atanlar önce kendilerine ve çocuklarının hallerine baksınlar. o çocuklar internet kafelerde, bilmem nerelerde yozlaşıp hayatlarını harcamaktalar. evet, malesef bu gençlik ülkenin geleceği olacak *: deniz gezmiş'i tanımayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, en kısa yoldan nasıl bir köşe kaparım düşüncesinde, komünizmin ne demek olduğunu bilmeyen ama her daim kötülemekten geri kalmayan ve her daim de polat abileri kadar vatanı kurtaracak kadar delikanlı(!)
-deniz gezmiş'i tanıyor musunuz?
-tanımıyorum. son dönemlerde çok televizyon izlemiyorum.

zavallıya son birkaç hafta içinde hangi mankenin kimle düşüp kalktığını sorsan onu da bilemeyecek. saçma sapan bir aptal kutusuna takılıp vakit öldürmüyor ne güzel.*
okul kitaplarında gösterilmeyen bir konu ve kişinin okuldan sonra ekmek peşine düştüğünü varsayarsak bilmemesi gayet normal karşılanabilir... *

herkes her şeyi bilmek zorunda olmasa gerek, belki de o kişiler bizim bilmediğimiz bir çok şeyi biliyor olabilirler... insanları peşin yargılamamak gerekir ki; bunun en yakın örneği fewzi1907 ye yapılmıştır bugün...

üniversite öğrencisi bir arkadaşla aramızda geçen konuşma;

fatal: che guevara var bir de.
arkdş: kim?
fatal: che guevara!
arkdş: hım... Tanımıyorum...
fatal: ciddi olamazsın?!!! *
arkdş: ...
fatal: neyse bir bira daha içer misin?
tarihinin 1930'a kadar olan kısmı dandik kitaplarla öğretilmeye calısılmıs gençliktir. normaldir.
deniz gezmiş'i tanımayı zaruri bir gereksinim olarak algılayan at gözlüklü genç arkadaşlarca hor görülen diğer bir genç güruhtur.

deniz gezmiş'i tanımıyor olabilirsin, iyi bir piyanistsen mesela.
deniz gezmiş'i tanımak zorunda değilsin, gelecek vaad eden bir genç ressamsan şayet.
deniz gezmiş'i tanımakla yükümlü değilsin, not ortalaması yüksek ve parlak bir öğrenciysen misal.
deniz gezmiş'i tanımak vazifen olmayabilir, örnekleri çoğaltabiliyorsan..
etc etc..

bu da değil olay ya, neyse çayım soğudu.
soz konusu genclik bu gibi isimleri bilmedigi icin ayiplanmamali, bir kenara atilmamalidir. tarih bu insanlara anlatilmalidir.
eger israrla anlamiyorlarsa kendilerini erdener abiye havale etmeyi teklif ediyorum.
yuh bu kadar da olmaz artık dedirten hadise. bir an şaka filan yapıyorlar sandım. insan en azından oynadığı dizideki adamı merak ederde bi araştırır yahu. bendekide laf. deniz gezmişin adını dahi bilmeyen bir kesime araştır demekte komik olur galiba. *
deniz gezmiş'i tanımayana gençlik denmez zaten.

asıl ben öyle bir gençlik tanımıyorum.
gayet normal bir gençliktir,
bir türlü anlayamıyorum, üniversite öğrencilerinin apolitik olduğu iddia ediliyor ki haklı da bi iddia, yalnız burdan yaklaşarak tikky gençlik ya da duyarsız gençlik diye bu güruhu eleştirmek aşağılamak da ne oluyor,
kaç genç bu ülkede okullarda yakın tarih okuyor, ya da kaç gence yakın tarihini merak edecek bilinç veriliyor?
anne babalar çeyrek asır önce üzerlerinden geçen buldozerin izlerini hala taşıyorlar, 12 eylülün etkileri bu ülkeden 50 sene daha silinmez,
anne babalar da aman oğlum aman kızım kimseye bulaşma, şunu okuma, buraya gitme, bunla gezme dediği sürece bu gençlik deniz gezmişi de bilmez, kim olduğunu da?
korkularımızın ve hafızamızın derinlerine attıklarımızın üzerine gitme zamanıdır, geçen her gün bizi bir adım daha uzaklaştırıyor benliğimizden....
buna benzer bir olayı avusturyadaki gurbetçi türk gençliğiyle röportaj yapan bir programda görmüştüm, yaklaşık 20 türk gencine sordular "osmanlının 2 kez kuşatıp alamadığı avrupadaki yer neresidir?" diye lakin bir tanesi bile cevap verememişti.
not: bu gençlerin tamamı viyana'da yaşamakta idi.
bazı anlayış yoksunu insanların olayı değişik uzuvlarından anladığı tanımamadır.

başlık, "deniz gezmiş'in fikirlerini benimsemeyen gençlik" değil.. deniz gezmiş'in fikirleri mevzu bahis değil zaten. ama tarihe adını yazdıran bir insanı tanımak zorundasın. fikirlerini, düşüncelerini benimsesen de benimsemesen de..
(bkz: mal geldin mal gideceksin)
- deniz gezmiş'i tanıyor musun ?
+ ıı.. ismini duydum. eski sol örgütçülerden biriymiş sanırım. pek bilmiyorum, integral çözüyordum.
- okuman gerek okuman ! cahilll!!! integral de neymiş !!!
+ ne okuyayım peki ?
- nazım hikmet ile karl marx oku. bir de che için "vay be nasıl adamdı helal olsun" de, benim için yeter. sağcıdan hiçbir şey olmaz çünkü.
+ anlıyorum.
haberlerde görüp de şok olduğum durum adamlar hem bilmiyor hemde dalga geçiyor ya.. yapımcı dedi deniz gezmiş için yok bunun ötesi..
- deniz gezmişi tanıyor musun?
- hayır ben hiç dizi, televizyon izlemiyorum. (sözde entellektüel)
- dizi oyuncusu değil zaten deniz gezmiş.
- bilmiyorum o zaman hiç duymadım. (çelişkinin daniskası)

yapılan ropörtajlardan birinde de bi genç kızımızın verdiği cevaplardı bunlar. keşke oynadıkları rollerle ilgili yapımcılar tarafından biraz bilgilendirilselerdi. yapmayı amaçladıkları şey daha somut ve daha doğru olabilirdi.
(bkz: bize böyle bir bilgi verilmedi)
bahse konu haber atv ana haber bülteninde yayınlanmıştır. izleyenlerin diğer bir konu olan anneannesini marka giymek zorunda olduğu için bıçaklayıp öldüren genç haberinden yola çıkarak sokaktaki gençlerin burnuna mikrofon dayayıp marka mı giyiyosun diye sordular. evet abi herkes marka giyiyo fakat habercilerin bundan haberi yokmuş gibi bir eda içinde olmaları, insanların marka tutkunu olduğunu bilmiyormuş da yeni öğrenmiş gibi şaşkınlıklarının yapaylığını fark ettiniz mi ? yoksa sizde tv açıp karşısına geçen karşılıklı bakışıp sikkomlarda gülen adamlara mı eşlik edersiniz.

farkındamısın atv ile stv arasındaki de sadece bir harf değildir ama ne diyodu nejat uygur bi harften bişi olmaz basdırnaa