bugün
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü18
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek35
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması24
- macar bakanının türklük açıklaması12
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- anın görüntüsü16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek8
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- suratı sabunlamak8
- bir erkeği cezbeden şeyler11
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay19
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- fenerbahçe8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks14
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- iğrenç bir his tarif et8
- allah yerine hızır'dan yardım istemek14
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- öğretmen maaşları17
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek13
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek17
- allah ile tanrının farkı var mı9
iyi hissetmek kitabının yazarı.beni düşüncelerimi değiştirebileceğime inandıran adam.ellerinden öpüyorum iyi ki varsın.
iyi hissetmek adlı kitabın yazarı. kitabın ismi dandik kişisel gelişim kitapları gibi gelir ve bence kitaptaki tek yanlış ismidir.kitapta bilişsel davranışçı psikoterapinin en ince ayrıntısına kadar bilgi vermiştir.hayatımızda hissetiğimiz her kötü duygunun düşüncelerimizden kaynaklandıgını öne sürer ve kesinlikle doğrudur.bazıları kafadan ee ne var bunda amk bunu bilmeyen mi var diyebilir bu çok basit bişey de diyebilir.evet basit ama çoğu insan bunun farkında değildir.off ruhum daralıyor deriz gereksiz yere yada içimde bi sıkıntı var hayrola deriz şarkısı da vardır hatta.hayra yormak lazım çünkü eğer içte bi sıkıntı varsa kesinlikle kafada bi düşünce bi hayal geçmiştir.bunlar çok hızlı geçer insanın beyninden bunları yakalayamayız çoğu zaman o kadar hızlı geçerki farkına bile varamayız.sadece hissettirdiği acı duygu kalır ve niye sıkılıyor şu soktugum ruhu deriz kendı kendımıze.bi çok yazı okumuşsunuzdur düşüncelerinizi değiştirin olumlu düşünün diye bu doğrudur ama kimse nasıl değiştireceğimizi söylemez.nasıl pratik yapacagımızı dile getirmez.ancak yaraga yan bastıgımızda psikologa sırtımızın sıvazlanması yada derdimizi anlatıp rahatlayacagımızı sandıgımızda farkına varırırız asıl sorunun insanlarda işimizde ya da bizde olmadıgına.asıl sorun ÇARPITILMIŞ düşüncelerdir ve değiştirilmesi gerekir.
size örnek olması için şöyle bi örnek vereyim.şu an gözünüzü kapatın ve size en sexy gelen kızı hayal edin çıplak olsun mumkunse * yada kızlar sizde sevgilinizi ya da ne bilim size çekici gelen birini hayal edin.beyinden aşağı doğru bi kan akışı olur kan erojen belgeye doğru akmaya başlar ve libido artar.eiivet bi düşüncenin vucudunuzda oluşturdugu fizyolojik değişimin farkına vardınız. şimdide çok büyük önemli bi kalabalıgın önünde şık giyinmiş hazırlanmış ve güzel bi sunuma basladıgınızı hayal edin ama gerçekten hayal edin.bi anda ayagınızın kabloya takıldıgını bütün insanların size baktıgını ve renkten renge girdiğinizi hayal edin.şimdi de muhtemelen karın bölgenize bi sıkıntı girdi.
evet düşünce bu kadar güçlü ve kanser diyabet dahil oluşan çoğu hastalıgın ana nedeni stres yani hayata bakış açımız yani düşüncelerimizdir.vucudumuzda kanın akış hızına.terleme yorulmaya kadar herşeyimizi etkiliyor inanın bana.
yalnız bizdeşöyle bi beklenti var herşey iki günde değişsin iki günde şu ruh halinden kurtulayım! iki gün sonra aynı ruh haline girince "buda bi boka yaramadı ömrümün sonuna kadar bu ruh haliyle yaşayacam" diye düşünürsünüz ki buda bi düşüncedir ve umutsuzluk duygusuna yol açar.çoğu insan kendi beyninin potansiyelinin farkında değildir çarpıtılmış düşünceler değiştirilirse bu potansiyel çıkar dışarı.dediğim gibi iki günde olacak iş değildir en az 3 ay üzerinde çalışmak gerekir ve tüm hayatı değiştirmek için 3 ay çalışmaya değer bence ve ilk bi haftada değişimin farkına varacaksınız.
peki nasıl değşecek bu düşünce.size şöyle deyim ilk başlarda yakalamak zor olacak ama şunu bilin içinize bi sıkıntı girdiği an" aha yine bişey düşündüm deyin kendi kendinize ve telefonunuza sarılın ne düşündüğünüz yakalamaya çalışın örnek olarak bi işi yanlış yaptıgınız da " hiç bi işi beceremiyorum" düşüncesi geçti.bunu telefonunuza kaydedin.eve gidince bi deftere bunu yazın ve şunu deyin."hiç bi işimi başaramıyorum gerçekten? bugune kadar bi çok iş yaptım sürü şey başardım.evet bu işi yapamamış olabilirim ama bunun dışında bi sürü iş yaptım saçmalık!" inanın bana gün içinde bunun gibi yüzlerce hatta binlerce düşünce geçiyor kafanızdan ve siz buna inanıyorsunuz ve hayatı kendinize zehir ediyorsunuz.umarım üşengeçliği yener ve bu yazıyı okur okuduktan sonra da iyi hissetmek kitabını alır okursunuz.hayatınızı değiştirin mal olmayın amk.
size örnek olması için şöyle bi örnek vereyim.şu an gözünüzü kapatın ve size en sexy gelen kızı hayal edin çıplak olsun mumkunse * yada kızlar sizde sevgilinizi ya da ne bilim size çekici gelen birini hayal edin.beyinden aşağı doğru bi kan akışı olur kan erojen belgeye doğru akmaya başlar ve libido artar.eiivet bi düşüncenin vucudunuzda oluşturdugu fizyolojik değişimin farkına vardınız. şimdide çok büyük önemli bi kalabalıgın önünde şık giyinmiş hazırlanmış ve güzel bi sunuma basladıgınızı hayal edin ama gerçekten hayal edin.bi anda ayagınızın kabloya takıldıgını bütün insanların size baktıgını ve renkten renge girdiğinizi hayal edin.şimdi de muhtemelen karın bölgenize bi sıkıntı girdi.
evet düşünce bu kadar güçlü ve kanser diyabet dahil oluşan çoğu hastalıgın ana nedeni stres yani hayata bakış açımız yani düşüncelerimizdir.vucudumuzda kanın akış hızına.terleme yorulmaya kadar herşeyimizi etkiliyor inanın bana.
yalnız bizdeşöyle bi beklenti var herşey iki günde değişsin iki günde şu ruh halinden kurtulayım! iki gün sonra aynı ruh haline girince "buda bi boka yaramadı ömrümün sonuna kadar bu ruh haliyle yaşayacam" diye düşünürsünüz ki buda bi düşüncedir ve umutsuzluk duygusuna yol açar.çoğu insan kendi beyninin potansiyelinin farkında değildir çarpıtılmış düşünceler değiştirilirse bu potansiyel çıkar dışarı.dediğim gibi iki günde olacak iş değildir en az 3 ay üzerinde çalışmak gerekir ve tüm hayatı değiştirmek için 3 ay çalışmaya değer bence ve ilk bi haftada değişimin farkına varacaksınız.
peki nasıl değşecek bu düşünce.size şöyle deyim ilk başlarda yakalamak zor olacak ama şunu bilin içinize bi sıkıntı girdiği an" aha yine bişey düşündüm deyin kendi kendinize ve telefonunuza sarılın ne düşündüğünüz yakalamaya çalışın örnek olarak bi işi yanlış yaptıgınız da " hiç bi işi beceremiyorum" düşüncesi geçti.bunu telefonunuza kaydedin.eve gidince bi deftere bunu yazın ve şunu deyin."hiç bi işimi başaramıyorum gerçekten? bugune kadar bi çok iş yaptım sürü şey başardım.evet bu işi yapamamış olabilirim ama bunun dışında bi sürü iş yaptım saçmalık!" inanın bana gün içinde bunun gibi yüzlerce hatta binlerce düşünce geçiyor kafanızdan ve siz buna inanıyorsunuz ve hayatı kendinize zehir ediyorsunuz.umarım üşengeçliği yener ve bu yazıyı okur okuduktan sonra da iyi hissetmek kitabını alır okursunuz.hayatınızı değiştirin mal olmayın amk.
Sırf şu yukarıdaki sözü yüzünden dahi o adamı ciddiye alamıyorum. iyi hissetmek adlı kitabında yenilikçi bir terapi örneğini bulduğunu ve epey işe yaradığını söyleyip "her şey kafanda" diyen köylü bir ihtiyar gibi şeyler yazıyor.
psikiyatr olmasına rağmen terapiyi ve kendi kendine iyileşmeyi ilaçla tedaviye önceleyen saygıdeğer insan. bence yazdığı kitap* ülkede yeterince bilinse birçoğumuza büyük fayda sağlar. ben tesadüf eseri bu kitapla tanıştım; arkadaşıma psikoterapi aldığımı söylemem üzerine o da bana psikiyatr ile görüştüğünü ve antidepresan kullandığını, doktorunun bu kitabı önerdiğini söyledi, onun vesilesi ile kitapla tanıştım. başkaları da fayda görür diye burada paylaşıyorum; henüz kitaptaki uygulamaları özümseyerek yapamadım ancak yapılması gerektiğini düşünüyorum. depresyon kader değil.
güncel Önemli Başlıklar