bugün

"Denizin suyu düşünsel bir kan lekesini yıkamaya yetmez" sözünün sahibi bilge insan..
Maldoror un Şarkıları en ünlü kitabıdır..
Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı.

Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de, ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için.

Keskin ağızlı bir bıçak aldım, dudaklarımın birleştiği yerlerde etimde yaralar
açtım. Amacıma ulaştığımı sandım bir an. Kendi elimle yara açtığım bu ağıza baktım aynada!

Bir yanılgıydı! iki yaradan akan kan, gerçekten başkalarının gülüşü olup olmadığını anlamama engel oluyordu aslında. Ama, bir süre karşılaştırma yaptıktan sonra, gülüşümün insanların gülüşüne benzemediğini gördüm, yani gülmüyordum ben,

gülüşüm yoktu benim..
şiire hiç benzemeyen abidik gubik, anlaşılmaz, okurken insanda kabızlığı benzer bir his uyandıracak kadar fazla zorlamalı, kelimenin net anlamıyla sıradan bir şizofren olmasına rağmen arthur rimbaud gibi bir dahiyle kıyaslanabilen ve bu kadar beğeneni ve hayranı olması dolayısıyla aynı zamanda bize bu dünyada ne kadar çok salak insanın yaşadığını (!) hatırlatan süzme yoğurt. diğer ad isidore ducasse'dır (ne önemi varsa, yazdım işte)okumamış olanlara aynı yolda devam etmeleri önerilir.
böyle bilinmesine karşın asıl ismi için (bkz: isidore lucien ducasse)

peki var mıdır bu isim veritabanında?? tabii ki yoktur hahaa ukteciler iş başına o halde!!
"Lautréamont'u açın! Bütün edebiyat şemsiye gibi tersine döner." *
(bkz: sans autres renseignements) (bkz: les chants de maldoror)
''Tarının şair olmaya çağırdığı biri olarak atalarımdan miras kalan delilik dağarımdan bir alegoriyle seni eğlendirmeyi düşündüm.''
(bkz: 19 uncu yüzyıl fransız edebiyatı)
edebiyat çocuklarına maldoror'un şarkıları'nı mırıldayan yüce yeraltı insanı. idolüm. canımın bir parçası.
franz kafka ile arasında bir bağlantı kurduğum büyük yazar. kafka metinlerinin yakılmasını istemiştir. lautreamont böyle bir talepte bulunmadı. onun yakım işlerimi daha farklıydı. lautreamont kendi izlerini yaktı. çünkü yazdıklarının kendinden daha değerli olduğunu düşünüyor olabilirdi. metinlerinde yeralan bazı arkadaşlarının isimlerini değiştirmesi de buna işarettir.
"Yeterince hırsızlık yaparsan çaldığın parayla kendini 'aziz' ilan edecek bir kilise yapabilirsin."

Sözünün sahibi kişilik.
yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı.