bugün

- chp bizden yirmi militan istedi
+ kırk tane verin kurtulalım.*
chp bizden yirmi militan istedi, sonra mhp geldi vay anasını bize de 20 ver dedi, vermedik 15 tane verdik alın yetinin bunla diye kabul etmediler ve gittiler. sonra akepe geldi onlar bize sormadan aldılar militanları ama bu arada bize kimse militanları niye barındırıyorsun diye sormadı. naber lan godoş?
birilerinin çıkıp net bir şekilde; ''bu adam yalan söylüyor böyle bir şey söz konusu bile olamaz'' demesini bekliyoruz. muallakta kalan konularda sessiz taraf suçludur. görüşme yoktu vardı o konuşulmadı bu konuşulmadı gibi söylemler yerine ortaya net bir şey koymaları gerekmekte.
dün yaptıklarına bugün "kaka" diyenlerin açığa çıkmasıdır.
türk kamuoyu bugüne kadar kaç tane militanı seçtirdiklerini açıklamalarını bekliyor.
ahmet türk'ün sözleri ile yalanlanan ve miitan kısmının yalan ve iftira çıkmasına rağmen; dini ve kitabı iftira olan bazı kesimler tarafından hala dile getirilen durum.
madem bu kadar hassastınız da habur rezaletini de bu kadar sorgulasaydınız ya diyemeden edemiyor insan.
kirli çamaşırların içindeki don kokularının banyodan çıkıp salona taşması durumudur. sanki pkk dan gelen 27 militanı babam istemiştir. gün gelip hırvatistan da, ukrayna da, romanya da ve daha bir sürü örneğinde olduğu gibi halk siyasi kurtuluşunu vermediği sürece daha çok duyacağımız aşağılık pazarlıklardan biridir. haa bunu itiraf edeni mi? onu ilk olarak bereket tanrısı na havale ediyoruz.
karayalçın'ın seçim döneminde DEHAP ile girmesinden sonra herşey beklenen bir parti.
iftira insan ahlaki değerlerinde ve etik kurallar çerçevesinde en iğrenç gösteren şeydir.
keza yüce dinimizde ise en büyük günahlardan biridir.
ancak kemal kılıçdaroğlu olayındaki almanya vs. pkk olayının almanya başsavcılığı tarafından bizzat yalanlanması, belgeler ile yalanlanması ve iftira olduğu kanıtlanmasına rağmen, ülkemizde hala bu husus üstünden iftira kusanların olduğunu düşünürsek, bu olay büyük ihtimal bir kaç aylık iftira kotalarına yeter de atar bile bizim iftira sanatından üstat dincilerin.

ahmet türk'ün sırrı sakık'ı yalanlamasından sonra, söyle ki;

--spoiler--
" Sırrı beyin söyledikleri doğru. Biz o dönemde ittifak yapmayı esas alıyorduk. Yakın gördüğümüz de CHP idi. Sosyal demokrat bir parti ile ittifak yapmamız da gayet doğaldı. Şimdi orada yaptığımız görüşmeler daha önce Sırrı beyin yansıttığı şekilde, bizde zaten söyledik. Ama burada bir cümleyi özellikle düzeltmek istiyorum. 'Halk tarafından bilinen bazı insanlarla ben bunu götüremem. Size yakın, sizin istediğiniz fakat Türkiye kamuoyunun bilmediği bazı isimleri getirirseniz, olur.' Bizde hayır olmaz öyle şey, partinin genel başkanı var, parti var dedik. "
--spoiler--

sırrı sakık bu lafı kıvırmış ve şunu demiştir;

--spoiler--
iddianın sahibi Sakık, Belki de partinin militanlarını kastetmişlerdir derken, dönemin genel başkanı Bozlak, militan lafını duymadım diye konuştu.
--spoiler--

allahtan korkun diyemiyorum.
ki allah korkusuna sahip bireylerin, bu kadar iftira atması düşünelemez bile.
tek diyeceğimiz allah ıslah etsin.

ek olarak habur olayına gözlerini kapayanlar, yaşanan bir gerçeği görmezden gelip, böyle konularda birden akıllarına ahlak ve bazı değerler gelenleri de tebrik ediyoruz.
allah kimseyi özde değil sözde değerler ile donatılmayı nasip eylemesin.

(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
(bkz: islamda iftira)
yirmi gerilla istemekten iyi olan chp isteğidir. zira militan daha zararsız.
biri istemiş öteki vermiş/vermemişten bağımsız olarak şöyle bir sorunum var;

bunu söyleyenin bunu söylediği tarza bakınca, istenen şeyin kötü bir şey olduğu algısı ortaya çıkıyor insanda. oysaki söyleyen bilakis militanların bağlı olduğu örgüt ile ilgisini ve alakasını o konuşmadan 10 sene sonra bile kesmiş değil.

bu durumda bunu söyleyen kendisinin kötü olduğunu düşünmediği şey için neden bu kadar iğrenerek konuşsun o garip.