bugün

seçimler sonunda gelen yeni belediye ile bir yapılanma ve yenilenmeye geçen, bu yenilenme adı altında sahildeki bütün güzel cafelerin, çay bahçelerinin kapatılması, yıkılması sonucunda dımdızlak kalan, yerdeki karoların ve bankların yenilenmesi ile bir göz boyama yapılmaya çalışılan fakat nerede o eski hali dedirten sahil şeridi.
geceleri içmek için güzel bi yerdir.sevdicegin yanında siz yasak yere arabanızı park etmişsiniz içiyosunuz tam samimi anlar başlıcak sevdiceğine dudaklarında fırtınaların tadı var diceksiniz ama çat diye bi ışık evet evet o polis.**
yazın don dale eşliğinde donla denize girenlerin mekan-ı cenneti.
anadolu yakasında oturan cocukalrın genelde basket oynamayı ogrendıgı yer...kımı zaman cok efsane kısıler de olabilr kimi zamn 40 yıl once baket oynamıs gelıp sıze emır veren tıpler yada hıc bılmeypte potaya top atmaya gelen ınsanlarla doludr
sürekli basket oynamaya gittigim ve garip garip cocukların üzerimden smac bastıkları,napıyosun abi dedigimde abi biz 90lıyız diye karsılık verdikleri,birde yaklasık 10 gelen kişinin 9'unun biz efeste yada ülkerde oynuyoruz dedikleri güzel bir yer..
plajın halka açılmasıyla beraber, e-5 üzerinde yaşayan insanımsı olan kitlenin(insanımsı olan hayvanlardan bahsediyorum hepsinden değil) sahili mahfettiği eskiden güzel olan efsane sahil.
akşamları hoş yürüyüşlerin yapılabileceği sahil kenarı. ayrıca illegal drag yarışlarıda izlenebilir. dürümcüleride güzeldir.
plaj açılmasına ragmen hala içmek için en güzel yerlerden biri.
genç yaşlı herkesin yürüdüğü koştuğu kaydığı içtiği * köpek gezdirdiği çimeninde yuvarlandığı şezlongunu kapanın güneşlendiği mis gibi sahil.çimen ve beton seçenekli..*
bağdat caddesinde daralan bünyeyi rahatlatmanın en kısa yolu.
yakınındaki migros'a ciddi şekilde para kazandıran yer.

(bkz: bira)
bali ve tiner çeken, görüntü kirliliği yaratan ''donlu'' varoş veletlerinden arındırmaya çalıştığımız bölgemizdir; güneşin bir başka güzellikte doğup-battığı, aşkına doyamayıp rüyalarımda bile gezindiğim efsanevi sahildir.

edit: bu entry'ye eksi oy veren bünyelere bedava mayo dağıtılacaktır!
en stratejik noktasinin kosk onundeki cim alaninin oldugu sahil. tuvalet icin burger king, ve yiyecek-icecek* icin migrosa oldukca yakindir, tabi ayik kafayla. kati atik bosaltimi icin burger king tuvaleti yerine, migros'tan biraz daha ilerideki mc donalds onerilir, muslugu ve sifonu duzgun ve temiz olup kalabaligi azdir. ha, zaten sicip bok icinde birakacaksin her tarafi, ne halta temiz yer ararsin bilemiyorum orasini. *

ayrica, bisiklet keyfi yapmak isterken, sagda solda dengesizce yuruyen beyin ozurlulerle kavga edilebilir, bisiklet yolundan giden embesillerin topuklari zevkle ezilebilir. bir de fenerbahce tarafina dogru bir tesis vardir ki sormayin hic. butun dumani borularla sahil tarafina verir, ne nefes birakir ne ciger.
pazar sabahları sahildeki yürüyüş yolunun genişlediği bir bölümünde koca koca adamların oyuncak (maket) arabalarla oynadıklarını görebileceğiniz yer. göbeğini kaşıyan ahaliye güzel bir görsel şölen oluyor.
küçük duyguların büyük göründüğü ya da gerçekten büyüdüğü yer. belki de büyük duygulardı zaten onlar ama gizlilerdi, yüzeye çıkıyorlar. her ne oluyorsa olsun, buna adalar mı etki yapar, denizin sesi mi, migrostan alınan bir miktar bira mı, çevrede içen-gezen onca insan mı yoksa sahile yanaşan içi sarhoş üç adam dolu küçük bir sandal mı...
belki de hepsi. güzeldir, iyidir, hoştur klasik şeyler bunlar. o ortam bazı anlarda anlatılmaz yaşanır. arkadaşımdan biliyorum, kışın soğuğunda ve yağmurda bile gidilebilir. hele de yanında varsa sevgili... olmasa istetir, özletir, ne bileyim işe mesaj attırır. basit bir "napıyorsun?", sonra "özledim"e döner. olur böyle şeyler. oluyor.
hayat güzel zira, caddebostan sahilde daha bir güzel sanki. ben mi abartıyorum yoksa. belki sadece bana böyle etki yapıyor. bilmiyorum ama güzel. güzeldi mesela. kalkarken de "artık eve" tadında bir mesajla ortamdan ayrılır insan zaten. normal hayata dönüşe.
bir bira'nın tadı bile farklı orda, sohbetin etkisi, hatta sigaranın dumanı bile daha değişik.
hatta tatlı niyetine "bonibon"da fena gitmiyor. kafaya dikmek falan... çocukça. pek tatlı. pek güzel.
bir de otopark derdi var sadece, ki o da ödeyeceğiniz tek bedel.
istanbulun en güzel sahillerindendir.cadde dolasmakdansa sahilde takilmak tercih edilesidir.
geceleri, istanbul'un diğer semtlerine oranla çok daha fazla güvenli olan her türden insanın takıldığı ve kimsenin kimseye çok fazla bulaşmadığı yer. kaşınanı da kaşırlar o ayrı ama iyi çocuk olursanız kadrolu şarapçıları size bir merlot ısmarlayabilir evet.
aman ne uzun sahildir o öle.
bir sürü pokemon kilikli gencin , içip içip , kendi aralarinda kavga çikartip , ortaliğa kalitesiz hardal kustuklari mekan. ha süper içilir o ayri. ama gün batiminda şöle romantik şeyler izlemek yerine kavga eden gençleri izlemek daha bi garip tabi.
(bkz: caddebostan sahil)
plajı ile ilgili yapılan çalışmalardan sonra son senelerde özellikle deniz'e girmeye gelen apaçi sayısında epey bir artışın olduğu sırf bu sebeble yaz haricindeki diğer mevsimler yürümeyi,çimlere uzanmayı vs. tercih edebileceğiniz sahil. elinizde içkinizle ve bir kaç arkadaşınızla güzel vakit geçirebilirsiniz.
yazdan ziyade şu günlerde keyfi bir başka olan güzelim sahildir. özellikle hafta sonları bir kafeye tıkılmaktansa, bikaç arkadaşla çimlerin üzerinde gündüz birası keyfini yaşamak daha güzeldir. güneşli bir hafta sonu sahile inerken önünden geçtiğim zindan gibi kafelerin içinde oturan tipleri görünce acıyorum onlara. tek handikapı zamanla kaba etiniz düzleşir. onu da portatif birer sandalye alarak gidermek mümkün.
bira 3 tl yürümek 300 kalori ama gece yarıları caddebostan sahil de içmek paha biçilmez. çakma makma oldu ama güzel oldu. buda tarihe ilk sarhoş entry'im olarak geçsin sayın sözlük. ama inan ölmeden önce mutlaka git bir havasını solu bu sahilin.
(bkz: caddebostan plajı)
cumartesi ve pazar günleri güzel olan ancak saat 12'den sonra apaçilerin dolduğu sahildir.