en belirgin örneği gabriel garcia marquez'in yüzyıllık yalnızlık adlı romanı olan bir edebiyat akımı.

büyülü gerçeklik akımında anlatıma hakim olan masal atmosferine, olaylar ve hikayelerdeki doğaüstü özelliklere rağmen okuyucu gerçeklik duygusundan kopmaz. bu etkiyi sağlayan, gerçekdışı olayları, günlük hayatta görülen sıradan olaylarmışçasına yansıtan bir anlatım tekniği ve duygulardan uzak, tarafsız ve güçlü bir yazı dilidir.
kusursuz bir masalı andıran yüzyıllık yalnızlık romanını okuduktan hemen sonra kitabın arka kapağında karşılaşılan ve kafa karıştırıcı gibi görünen marquez'in "kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız" sözleri bu anlatım tarzına işaret etmektedir.
fikir vermesi açısından ustanın bu sözlerini alıntılamak yararlı olabilir:

"yüzyıllık yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. büyükannem en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. yüzyıllık yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."
gerçekçilik ve fantezinin bir karışımı olan büyülü gerçeklik latin amerika'da oluşan bir akım. bu karışım, eserde meydana gelen her şeyin sıradan, günlük olaylar olmasına dayanıyor. büyülü gerçeklik sınırları içinde yer alan her şey hikâyedeki karakterler tarafından tipik yaşam olarak kabul ediliyor. konular ne kadar olağandışı olursa olsun durum son derece alışagelmiş görülüyor, kayıtsızca davranılıyor. bu, büyülü gerçekçiliğin en önemli özelliğidir. büyülü gerçeklikte başka bir eylemi doğuran hiçbir eylem yoktur. bir adamın attığı beyzbol topunun bir arıya dönüşmesi için ne bir eyleme ne bir makineye ne de bir büyüye gerek vardır. *

gabriel garcia marquezin yüzyıllık yalnızlık romanı büyülü gerçeklik akımının baş yapıtı olarak kabul edilmektedir. ülkemizde ise latife tekin ve elif şafak hikayelerinde büyülü gerçekliğe yer vermekte.
(bkz: isabel allende)
Kavram ilk olarak alman sanat eleştirmeni Franz Roh tarafından, 1925 tarihli "Nach-expressionismus, Magischer Realismus" kitabında kullanılmıştır. Daha sonra 'Magical Realism', olarak ingilizcede, Jonathan Safran Foer'in 'Everything is Illuminated'adlı eseri hakkında çalışan eleştirmenler tarafından kullanılan bir terim olarak karşımıza çıkar.

Foer'in Ukrayna'nın bir köyü olan Trachimbrod'da yaşayan atalarının ve şu anki yerlilerinin yaşadığı komik olayları anlattığı kitabı bu türün romandaki ilk örneğidir. Foer romanında iki yahudi cemaatin başından geçenleri yer yer mitolojiden beslenerek, komik ve abartılı bir dille anlatmaktadır. Bu yöntemi uygulayan çağdaş yazarlar arasında Francisco Goldman, Isabel Allende, Salman Rushdie (Seytan Ayetleri ve Geceyarısı Çocukları) Gabriel Garcia Marquez (Yüzyıllık Yalnızlık) Günter Grass (The Tin Drum) sayılabilir.

bu tür romanların en belirgin özelliği ise genelde kahramanlarının fantastic bir soyağacı olmakta ve yarı mucizevi doğumlarla dünyaya gelmektedirler.
bu tip edebiyat eserleri okunduğunda, mevzubahis akımın karakteristiğinin fevkalade yerinde bir tabirle adlandırıldığı anlaşılır.
(bkz: latife tekin)
(bkz: sevgili arsız ölüm)
Latin Amerikalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in “Kırmızı Pazartesi” eseri, büyülü gerçeklik akımından etkilenerek yazılmış romanlardan biridir. Büyülü gerçeklikte, fantastik ya da tuhaf unsurlarla, gerçekçi unsurların karıştırılması ya da yan yana kullanılmasının yanında labirentimsi anlatım tekniklerine başvurulduğu gibi, ustalıklı zaman değişimlerine ve rüyalara da bolca yer verilir. Büyülü gerçeklikte bunlara ek olarak, esrarengiz bir bilgelikle korkunç, izah edilemez, şaşırtıcı ve hatta ani şok yaratacak unsurların kullanımına da rastlanır. Marquez'in de tanımladığı üzere büyülü gerçeklik, en acımasız şeyleri yalnızca gördükleri şeylermiş gibi anlatmaktır.
gabriel garcia marquez.
(bkz: yaprak fırtınası)