araba kullaniyordur, ve en sol seritte seyretmektedir...bu durumda bogazi biraz zor seyreder.
boğaz köprüsünden her gün 2 defa geçen insandır. son 5 senedir falan. *

edit: ne kızıyorsun, karşıya geçmek için baharat yolundan mı gideyim?
boğazına çökülmesi gereken insandır. *
(bkz: eşek hoşaftan ne anlar)
boğaz'ın boklu sularıyla ilgilenmiyordur.
avrupa yakasında ya hergün okula ya da işe gidip gelen insandır.köprüymüş boğazmış umrunda olmaz.aklında evi vardır.
(bkz: metin şentürk)
yardırıp sol şeritten sağ şeride geçen ve bir süre sağ şeridi iptal eden, 'gitsem mi gitmesem mi?' diye dusunurken son ses arabesk müziğin dibine vuran hanzodan bin kat daha iyidir...
defalarca boğaz köprüsünden geçmiş insandır aksi halde hakarete maruz kalıcaktır.
direksiyon başındaysa kurallara uyan şofördür.
eğer uyumuyorsa, kitap okurken dalıp gitmemişse anlamlandıramadığım insandır. şöyle bir göz ucuyla da olsa bakmaz mı insan yahu.
doğduğundan beri istanbul'da yaşıyor olabilirsin, hemen hemen her gün avrupa - anadolu yakası arası yolculuk yapıyor olabilirsin yine de istanbul'un trafiğine rağmen, acele işleri olduğu için üstüne üstüne yürüyen insanlarına rağmen, istanbul'da yaşayabilmek için 24 saatin yetmemesine rağmen, çok çok yorulmana rağmen istanbul'u istanbul yapan o güzelim manzarayı kaçırabilmeni anlamlandıramamaktayım köprüden geçerken boğazı izlemeyen insan.
ne düşünüyorsan çok kısa bir süreliğine bırak, arabanın veya otobüsün zeminine bakmaktan çok daha güzel bir şeyin üzerinden geçmektesin.
boğaz kenarındaki evlere saraylara da bakma sadece denize bak.
hele akşam ise bu yolculuğun zamanı, denize baktıktan sonra bir de hisara bak.
anı yaşa, carpe diem falan demiyorum. önerdiğim şey çok daha kısa vadeli bir şey.