bugün

ingilterede bir şehir.futbol takımıda vardır. (bkz: birmingham city)
ingiltere'nin londra'dan sonra ikinci büyük şehri olan metropolüdür. midlands bölgesinde yer alır.
merkez şehirin nüfusu 1.000.000 iken; büyük birmingham adlı metropolitan alanın nüfusu 2.300.000'dir. ingiltere ve birleşik krallık'ın londra'dan sonra ikinci büyük şehridir.

ayrıca Sex Pistols'tan, The Smiths'e değin onlarca ismin ve grubun şarkılarında adı geçen bir sanayi şehri.
mustafa izzet in bir dönem top oynadığı takımın şehri.
8mm filmindeki tüm tipleri içindeki gay ve lezbiyen kulüplerinde birebir barındıran, yapısı itibariyle biraz ankara yı andıran şehir. ingilterenin diğer bölgelerindeki gibi tarihi yapılarıyla, saraylarıyla falan değil tipik memurları, üniversite hayatıyla meşhurdur.
ingiltere'nin ikinci buyuk sehiri olmasi yani sira en cok asyalinin (hintli ve pakistanli)yasadigi sehirdir. kendinizi asya'da geziyor gibi hissedersiniz.
içbatı ingiltere'de bir şehir. birleşik krallığın yüzölçümü bakımından ikinci en büyük metropolüdür aynı zamanda. üç adet üniversite bulunur. dünyanın çeşitli bölgelerinden başarılı öğrencilerin öncelikli tercih ettiği şehirlerdendir. futbolda birmingham'ı aston villa (kuruluş 1874) ve birmingham city fc (kuruluş 1875) gibi iki köklü futbol takımı temsil eder. bu iki takım arasındaki derbiler basında second city derby olarak geçer. buna karşın müzikal anlamda bristol, manchester, liverpool ve londra'nın gerisinde kalmıştır.
şehrin içinde venedik'ten daha fazla uzunluğa sahip kanallar bulunmasına rağmen venedik kadar ünlü değildir. şu an 182 kilometredir kanalların uzunluğu. 25 kilometrelik alanında tekne ile gezebilirsiniz, kenarında oturup biranızı yudumlayabilirsiniz, giderseniz tabi.
insanlarının anlaşılması çok güç kuzey aksanına sahip olduğu ingiltere şehri.
judas priest'in memleketi.
bolt thrower'ın memleketi.
tek futbol takımı birmingham f.c. değildir. en büyük rakipleri aston villa fc de bir birmingham takımıdır. iki takımın da evi west midlands'dadır.
ingiltere nin ankara si denilebilir bu sehre. pakistan ve hindistanli doludur.
hard rock cafe'sinin şanzelize cafe'ye benzediği şehir.

çakma falan herhalde.
büyük ama kesinlikle turistik olmayan ingiliz şehri.

"ingiltere'nin ankara'sı" tabiri cuk oturmuş gerçekten.

şehrin tek güzel yanı kanalın yanından yürüdüğünüz o dar ama güzel yol. onun haricinde kesinlikle büyük ve kalabalık bir şehirde olduğunuzu hissediyorsunuz ancak sizi pek tatmin etmiyor. çünkü gerçekten turistik bir şehir değil. büyük sayılabilecek akvaryumu gibi "indoor" aktivitelere yönelebilirsiniz ancak bu şekilde. onun dışında kanal çevresi harici turisti kendine çekebilecek bir yanı yok bu şehrin.

gitmeden önce büyük ama turistik olmayan bir şehre gittiğinizi tekrar hatırlamakta fayda var.

gezdiklerim arasında "ee saat kaç oldu?" dediğim tek britanya şehri şimdilik...
mart sonu gibi dil eğitimi için gitmiş olacağım şehirdir. Londraya iki saattir metroylandır. güzeldir çok türk vardır rahattır ucuzdur varsa giden beraber gidelimdir.
Londra'ya kıyasla yaşam ucuzluğu ile radarımda olan şehir. iskoç çayırlarına ulaşmadan önce bir iki sene takılmak istediğim bir ara durak arıyorum kendime. Birmingham benim için biçilmiş kaftan gibi duruyor. Sözlük uk expatları birmingham hakkında ne düşünür, merak içerisindeyim.
Epl görmüş takımdır. Şu an yanılmıyorsam 1. Ligde debelenmektedir.
yaşamak için güzel, gezmek için kötü olan şehir. londranın aşırı hayat pahalılığı sebebiyle, özellikle kiralar, burada bir süre yaşanılabilir. konumu sebebiyle bence ingilterede yaşanacak en mantıklı şehirdir. neredeyse 2 saat içinde liverpool, manchester, cardiff, londra hepsini görebilirsiniz. 4 saatte newcastle, 6 saatte edinburgh.

şunu da söyleyeyim gerçekten diğer şehirlerin arasında kötü şehir merkezlerinden birine sahip. nereye gitsem burası birminghamdan iyiymiş diyorum. demografik yapısı ise gerçekten kötü. istanbul fatihin yobaz bir mahallesine gidin, nüfusun %40'ını ingiliz yapın birmingham oluyor. şehrin en turistik caddesinde bütün gün kuran okunuyor hoparlörle o kadar diyeyim. tabi kalan %40 ingiliz şehri yeterince eğlenceli yapmaya yetiyor bence, ocelikle cuma ve cumartesi geceleri.