bugün
- mert hakan yandaş26
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı103
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası29
- icardi190518
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia11
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması11
- icardi1905'in silik yemesi8
- dokunmaya kıyamadan sevmek16
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur11
- mauro icardi10
- fenerbahçe11
- manitayla yapılacaklar15
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması24
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- erkolar kapatılsın13
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği8
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz12
- arda güler11
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur29
- anın görüntüsü21
- alex de souza12
- karıya kıza doymuş erkek25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi17
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı10
- bik bik'in cinsiyeti14
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor11
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur9
- gulmekicinyaratilmis8
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek19
- çok üzgünüm sözlük8
- aşık olmadan sevişmek9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- nervio8
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- etine dolgun kız8
- taktik verin15
- gecenin şarkısı9
- icardi1905 adamdır12
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- risale i nur21
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- selahattin demirtaş9
zaman albümünden önceki kıraç'ı nitelemede kullanılabilecek nitelemedir. ilk olarak deli düş isimli bir albümü ile tanıdık kıraç'ı... hala hatrımdadır o sahne "talihim yok, bahtım kara; böyle hayat batsın yere..." biraz arabesk unsurları içinde bulunduran bu şarkı zaten eskilerin arabesk şarkılarından birisi imiş, sonradan öğrendik... derken albümde zevk ile, feyz ile dinlenen şarkılar vardı... çeşminaz başı çekiyor, bozkırdaki ağaç ona eşlik ediyor ve derken dağların kadını, sevme, neler neler, yalnızlığın kapıları gibi subjektif şaheserlere de derik, kara yılan, makaram sarı bağlar ekleniyordu. güzel bir albümden bahsettiğimizi ise albümün gitarlarını konuşturan yavuz çetin'den anlayabiliyorduk...
derken aradan çok değil 2 sene geçtikten sonra bu yalnız, kendi halinde, sadece işini yapan adam bir albüm daha çıkartıyordu... "bir garip aşk bestesi" adlı bu albüm genel yapı itibari ile deli düş albümünü andırıyor fakat altyapı ve ses kalitesi başta olmak üzere bir çok konuda da kendini geliştiren bir sanatkar ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyordu bizlere... albümde bir garip aşk bestesi, gidiyorum, gel barışalım gibi güzel şarkılara bildiğimiz türkülerin, farklı yorumlanması eşlik ediyordu; keklik, karahisar, eşşeği saldım, mahkeme, sarı gelin, yayla yolları, şarköy türküsü... kıraç ise o bildiğimiz etliye, sütlüye karışmayan, sadece işini yapan adam olmak konusunda kararlı olduğunu gösteriyor gibiydi hani.
sonra 2001 senesinde büyük adam, eşsiz sanatkar, gitarın altın çocuğu yavuz çetin boğazın serin sularına kendisini bırakıyor ve bu da yeni çıkacak olan kıraç albümlerinden alacağımız feyzin düşeceğini işaret ediyo gibiydi... sonra zaman albümü geldi ve kıraç söz yazarlığı konusunda iyiden iyiye kral olma yolunda iken şarkıların konseptinde ciddi değişiklikler gözlenebiliyordu. tam bu karmaşaların içinde iken bir radyo programında kahramanımız duman grubunun vokalisti kaan tangöze için eşek gibi anırıyor diyordu... ki bu şahsi düşüncesi olabilir, kendi gözlemi olabilir, ona katılanlar dahi olabilir ama bunun yorumunu yapmak kendisine düşmese gerektir. en azından o zamana kadar çizdiği tablo ve sergilediği duruşu kaybetmiştir. bu adam o andan sonra bir garip aşk bestecisi olmayacaktır bir daha... buram buram arabesk kokan "gitarımın telleri elimi kanatıyordu" kıvamındaki kitabını da kaleme alması bu döneme denk gelmiştir. aradan geçen zamanda kayıp şehir ve benim yolum adlı stüdyo albümlerini çıkartmış olsa da kıraç pek bir şey değişmemiş, magazinlerde boy göstermesi son bulmamıştır ki işi "bu rapçiler esrarkeşler" demeye kadar götürmüştür. karşılığında ise ceza'nın malum doğaçlamasına maruz kalmıştır, bizlerin gözündeki değerinden, değer kaybetmiştir... bugün çok uzun bir süre sonra bir garip aşk bestesi dinledim ve farkettiğim bir şey vardı; özlemişim bir garip aşk bestecisi'ni ama elden ne gelir ruhuna fatiha okumaktan başka?
bir ağaç devrildi aniden
bir nehrin suları bulandı
bir kuş son nefesini verirken
ve gördüm son yaprağı düşerken
o zaman açılsın kapıları yalnızlığın
yalnızlığın kapıları açılsın
bir cigara sar uzunundan
uçup gidelim buralardan
dök ne varsa, savur ortalığa
bir rüya çalalım zamandan
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
bütün bir dünya uyurken
bizim dünyamız uyansın
çal şarkını unut adımı
farzet şimdi sen bir rüzgarsın
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
yıkılsın şu karanlık
bizim yolumuz açılsın
sar beni sar üşüyorum
senle sevişmek istiyorum
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
bu gece acının karnı aç kalsın...
derken aradan çok değil 2 sene geçtikten sonra bu yalnız, kendi halinde, sadece işini yapan adam bir albüm daha çıkartıyordu... "bir garip aşk bestesi" adlı bu albüm genel yapı itibari ile deli düş albümünü andırıyor fakat altyapı ve ses kalitesi başta olmak üzere bir çok konuda da kendini geliştiren bir sanatkar ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyordu bizlere... albümde bir garip aşk bestesi, gidiyorum, gel barışalım gibi güzel şarkılara bildiğimiz türkülerin, farklı yorumlanması eşlik ediyordu; keklik, karahisar, eşşeği saldım, mahkeme, sarı gelin, yayla yolları, şarköy türküsü... kıraç ise o bildiğimiz etliye, sütlüye karışmayan, sadece işini yapan adam olmak konusunda kararlı olduğunu gösteriyor gibiydi hani.
sonra 2001 senesinde büyük adam, eşsiz sanatkar, gitarın altın çocuğu yavuz çetin boğazın serin sularına kendisini bırakıyor ve bu da yeni çıkacak olan kıraç albümlerinden alacağımız feyzin düşeceğini işaret ediyo gibiydi... sonra zaman albümü geldi ve kıraç söz yazarlığı konusunda iyiden iyiye kral olma yolunda iken şarkıların konseptinde ciddi değişiklikler gözlenebiliyordu. tam bu karmaşaların içinde iken bir radyo programında kahramanımız duman grubunun vokalisti kaan tangöze için eşek gibi anırıyor diyordu... ki bu şahsi düşüncesi olabilir, kendi gözlemi olabilir, ona katılanlar dahi olabilir ama bunun yorumunu yapmak kendisine düşmese gerektir. en azından o zamana kadar çizdiği tablo ve sergilediği duruşu kaybetmiştir. bu adam o andan sonra bir garip aşk bestecisi olmayacaktır bir daha... buram buram arabesk kokan "gitarımın telleri elimi kanatıyordu" kıvamındaki kitabını da kaleme alması bu döneme denk gelmiştir. aradan geçen zamanda kayıp şehir ve benim yolum adlı stüdyo albümlerini çıkartmış olsa da kıraç pek bir şey değişmemiş, magazinlerde boy göstermesi son bulmamıştır ki işi "bu rapçiler esrarkeşler" demeye kadar götürmüştür. karşılığında ise ceza'nın malum doğaçlamasına maruz kalmıştır, bizlerin gözündeki değerinden, değer kaybetmiştir... bugün çok uzun bir süre sonra bir garip aşk bestesi dinledim ve farkettiğim bir şey vardı; özlemişim bir garip aşk bestecisi'ni ama elden ne gelir ruhuna fatiha okumaktan başka?
bir ağaç devrildi aniden
bir nehrin suları bulandı
bir kuş son nefesini verirken
ve gördüm son yaprağı düşerken
o zaman açılsın kapıları yalnızlığın
yalnızlığın kapıları açılsın
bir cigara sar uzunundan
uçup gidelim buralardan
dök ne varsa, savur ortalığa
bir rüya çalalım zamandan
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
bütün bir dünya uyurken
bizim dünyamız uyansın
çal şarkını unut adımı
farzet şimdi sen bir rüzgarsın
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
yıkılsın şu karanlık
bizim yolumuz açılsın
sar beni sar üşüyorum
senle sevişmek istiyorum
açılsın kapıları, açılsın yalnızlığın
bu gece acının karnı aç kalsın...
Adam yazmış bizde dinliyoruz hafız. Teşekkür kıraç
güncel Önemli Başlıklar