beşiktaşlı olmak

linkteki slaytı izledikten sonra anlaşabilecek duygudur.
ayrıcalıktır,güzelliktir.dilim sürçtü ise aşktandır,affola!

http://rapidshare.com/fil...1__l__305__oldunuz_mu.rar

bir semte sahip olmanın haklı gururunu yaşamaktır. kupa kutlamalarında beşiktaşlı arkadaşlara eşlik ederken anlaşılan olaydır, değişiktir, imrenilendir, helal olsundur.

kendini kartal gibi güçlü,kuvvetli,çevik,korkulu hissetmektir...

(bkz: yaratıcı beşiktas taraftarı)

benim için şöyle birşey ki....hala ali,metin,feyyaz beşiktaşta oynuyor sanıyorsanız kötü bir imaj...

(bkz: çarşı)

anlatilmaz yasanir.

(bkz: besiktasli olunmaz besiktasli dogulur)

şerefli olmaktır.**

yaşam biçimi

(bkz: turkcell super lig)
(bkz: turkcell suffer lig)

türkiyede kemalizmi savunan tek taraftar grubu carsidan olmaktır.

siz hiç hayatınızda takımını taraftar arkadaşından kıskanan taraftar topluluğu gördünüz mü? göremezsiniz..
çünkü beşiktaşlılığın dışında kalanlar takımını sevgili olarak görmez, göremez.. ve aynı zamanda kendi taraftarına aşık taraftar da göremezsiniz..!
beşiktaşlılık ayrı bir şey! aşkın son safhasıdır o. o siyah beyaz formayı giyip kendine yakıştırmak, bütünleşmek teninin rengi sanki siyahmış gibi! beyazmış gibi! derin o formaymış gibi yaşamak. sabah uyandığında hayatının ilk beşiktaş maçına gidiyormuşcasına heyecanlı olmak. her boğazdan geçerken inönünün ışıklarını kesmeden duramamak, hele atkın boynunda dolmabahçede ağaçların arasından stada doğru yürürken kendini evinin bahçesinden eve girermiş gibi hissetmek.. kartal gol gol gol diye alt tarafa ya da üste gırtlağını yırtarcasına bağırırken orgazm olmaktan daha çok zevk almak, her gol gelmediğinde yenildiğinde karşılık bulamadığın aşkı daha çok kovaladığındaki gibi beşiktaş'a bağlanmak.. ve beşiktaşlı ölmek.. ve ölümü düşündüğünde bile kefeninin beyazına, çubuklu siyahı yakıştırmak ..mak, mak, mak.. bu hisleri yaşamak seyircilik değil. takım tutmak değil. bu başka bir şey. delilik..

edit: copy paste değildir. alın teridir. sevgidir.

beşiktaşk'lı olmaktır aslında. o aşk'a inanmaktır.

'çocuklar inanın inanın çocuklar' daki çocuklar olmaktır, 'ezikler utanın' diye bağıran kocaman adamlar olmaktır. sadece beşiktaş takımını sevmek, kazanmasını istemek, mutluluğuna ortak olmak değildir, beşiktaş'lı olmak...

beşiktaş aşktır. beşiktaş ruhtur. ve beşiktaş'lı olmak, o aşka sahip olmak, o ruha kavuşmaktır.

bizim için mutlu olmak, alınan bir galibiyet, ve ya herhangi bir kupa da bir üst tura çıkmak demek değildir. bizim mutluluğumuz, birbirini seven aşıkların, bir göz evde sefalet içinde de olsa, birbirlerini severek yaşamalarıdır. her türlü zorluğa, çirkefe, çamura rağmen. direnerek kazanmaktır mutluluğu...

ahmet, mehmet, ertuğrul, hiç fark etmez. bunlar gelip geçici olanlardır. kalıcı olan, o aşktır.

rakip takım taraftarına, kendi futbolcularını aşağılayan bir pankant veren de beşiktaş'lıdır, futbolun başkenti ingiltere'de, takımı 8-0 yenikken bile, kısık sesine aldırmadan aşk şarkıları söyleyen de. işte sizi bizden, bizi sizden ayıran bunlardır.

her takım taraftarının imrendiği, ama tebrik etmek yerine, çekememezlik sonucu çamur attığı beşiktaş takımının taraftarı, son dakika da gelen gole de aldırmaz, ilk dakika'da rakibin attığı gole de...

onlar hepimiz zenciyiz derler, tribünlerden bütün dünya'ya... 'biz kapıcı çocuğuyuz ya siz' diye sorarlar, kimin çocuğu oldukları belli olmayanlara... futbol devi liverpool karşısında 2-0 öne geçtikten sonra bile; 'şehitler ölmez vatan bölünmez' diye bağırırlar. ama ne bilir bunları, misak-ı milliyi bölmeye çalışanlar. onların bir muz cumhuriyeti vardır, ee muz cumhuriyetini en iyi yönetecek olan da malumunuz, maymundur...

-ne şimşekler gördü o, ne fırtınalar... bilmezler gülenler kartallar yüksek uçar!-

(bkz: ayrıcalık)

biz seni sevinmek için sevmedik diyebilmektir. iyi gününde kötü gününde siyah beyaz renklerin arkasında başı dik bir şekilde durabilmektir. üç beş başarıyla fanatik olup, işler kötü gidince sıvışmak hiç değildir. takımın başkanına değil kendisine aşık olmaktır...bu böyle uzar gider ama bu duyguyu bilmeyenlere, yaşamayanlara anlatabileceğiniz bi' konu değildir.

(bkz: var birbirimizden farkımız çünkü biz beşiktaşlıyız)

siyah ulan a beyaz ulan diye cevap verebilmektir,
boğazın patlayana kadar bağırmaktır çar$ıdan stada kadar dolmabahçe'de kafan 1500 iken,
inletmektir tüm avrupa yakasını tezavürhatlarla,
takımının son dakikada attığı gollere sevinmektir,
anelka'nın altın ellerle konya kalelerine gönderdiklerine laf etmemektir,
hakan $ükür'ün kıçına ba$ına çarpıp gol olan topları gol olarak saymaktır,
8 golü o gece görmü$ olsa da gece yarılarına kadar bitmedi a$kımız diye bağırmaktır...

yetmedi mi?

(bkz: o noktada analarınızı da alıp gidin bi zahmet)
(bkz: dağılın lan çakma taraftarlar)
(bkz: be$ikta$lılar burda)

hatayı da kabul etmektir.

misal bu entry'nin girşinden yer alan -hatayı- daki -i'yi ayrı yazarsak, hatay ilini kabul etmek gibi bir anlam doğar. ama birleşik olunca, bir kusuru kabul etmek anlamına gelir.

ufak bir yönlendirme olur en çok, düzelir gider hata. daha sonra hatırlanmaz bile. fakat; yapılan bir şerefsizlik silinse dahi kalır hafızalarda. aktarılır nesilden nesile...

ha unutmadan, azdan da çok anlamaktır beşiktaş'lı olmak. inadına ayrı yazmaktır biraz da ekleri...

(bkz: acı çekmeye gönüllü olmak) *

evet takımımız eleştirilebilir, yöneticilerimiz eleştirilebilir ama holiganizmin vatanında bile saygı gormüş taraftarlığımız eleştirilemez, adı üstünde en kral taraftardır.

(bkz: besiktaslilik)

Dün gece sevgilim aradı birden
Ayrılalım dedi hayır yok senden
Beşiktaşı daha çok sevdin benden
Bitti gitti dersin soran olursa

Üzgünüm sevgilim anlaşamadık
Siyah Beyaz aşkı paylaşamadık
işte böyle bir şey Beşiktaşlılık
Deplasmanda dersin soran olursa-----------BEŞiKTAŞLI OLMAK BUDUR!

bazı insanların faydalanamadığı mükemmel bir duygu.Paylaşılmaz ve anlatılmaz.

her ankette diger istanbul takımlarından cok geride taraftara sahip oldugu için, azınlık degil de böyle daha cok ayrıcalıklı gibi hissetmenize neden olan dünyadaki en güzel duygu.
(bkz: besiktasli olunmaz besiktasli dogulur)

beşiktaşlı olmak,

ölümle yaşamı ayıran çizginin siyahla beyazı ayırmaya gücünün yetmeyeceğini bilmek,

güce tapanların dünyasında, alayına isyan diye haykırabilmek,

"bir gün herkes beşiktaşlı olmasın, bırakın o ayrıcalık bize kalsın" diyebilmektir.

velhasıl, beşiktaşlı olmak, sevinmek için sevmemektir.