bugün

beşiktaşlı olmak

siz hiç hayatınızda takımını taraftar arkadaşından kıskanan taraftar topluluğu gördünüz mü? göremezsiniz..
çünkü beşiktaşlılığın dışında kalanlar takımını sevgili olarak görmez, göremez.. ve aynı zamanda kendi taraftarına aşık taraftar da göremezsiniz..!
beşiktaşlılık ayrı bir şey! aşkın son safhasıdır o. o siyah beyaz formayı giyip kendine yakıştırmak, bütünleşmek teninin rengi sanki siyahmış gibi! beyazmış gibi! derin o formaymış gibi yaşamak. sabah uyandığında hayatının ilk beşiktaş maçına gidiyormuşcasına heyecanlı olmak. her boğazdan geçerken inönünün ışıklarını kesmeden duramamak, hele atkın boynunda dolmabahçede ağaçların arasından stada doğru yürürken kendini evinin bahçesinden eve girermiş gibi hissetmek.. kartal gol gol gol diye alt tarafa ya da üste gırtlağını yırtarcasına bağırırken orgazm olmaktan daha çok zevk almak, her gol gelmediğinde yenildiğinde karşılık bulamadığın aşkı daha çok kovaladığındaki gibi beşiktaş'a bağlanmak.. ve beşiktaşlı ölmek.. ve ölümü düşündüğünde bile kefeninin beyazına, çubuklu siyahı yakıştırmak ..mak, mak, mak.. bu hisleri yaşamak seyircilik değil. takım tutmak değil. bu başka bir şey. delilik..

edit: copy paste değildir. alın teridir. sevgidir.