bugün

Senden kalanlar;

3 tel saçın, kokun ve acın...

saçların zaman içinde çeşitli maddelere karışarak uzayda kendini imha edecek...
kokun rüzgara karışıp yok olacak...
Acın... Acınsa ben yok olana kadar hep içimde kalacak...

http://www.youtube.com/watch?v=B8Fvas_wdCc
ilk sigaramı yakım
sen içerken umarsızca
beni fark etmemişken
gözyaşları içinde
nefret ederek senden
ilk sigaramı yaktım
ne düşündügünü bilmek istercesine
senin gibi olmaya çalışırken
neden sisli gözlerinde
bir anlam ararcasına
ilk sigaramı yaktım
seni dileyerek,seni isteyerek
seninmişim gibi hayal ederken

bkz: platonik aşık
not: evet çok saçma geliyor ama öyleydi.
sana değer yazacak hiçbir şey kalmadı bende. bana ettiğin tüm küfürlerin alayını sana iade edip, ben de ağlarken gününü gün edişlerinin hakkının yine haktan geleceğine inanıyorum.
senin yuzunden sozlukte ergenlik ruzgari estiriyorum o degil yazarlar rahatsiz oldu.
sana değil sakin ol sana yazmayı bıraktığımı daha önce de belirtmiştim. nasılsın yaa istatistik notları var mı sende ?
malak gibi yat sen sadece!
sadece sevdim..
bilgi çağındayız diye her duyduğuna inanman mı gerekiyor?
kocaman yüreğinin önünde saygıyla eğildiğim adama ithafen yazılmış sözler bütünü.

kendini; senin sevdiğinin yüzde biri kadar sevemeyen bir kadını, en son ne zaman attığını hatırlamadığı o -di'li geçmiş zamanlardan sonraki ilk kahkahasında hayata bağladığında başladı aslında her şey.
yaşadığı kısa ömründe, kendini diğer insanlardan hiçbir zaman üstün görmemiş, kendinde sürekli kusur arayan, yerden yere vuran, kıran, döken bir insanı bulutlarda gezdirmeyi başarmış, başaran ve başaracak olan adama bir teşekkür.
aynaya baktığımda hep nefret ettim ben kendimden.
güzel bulmadım, sürekli eleştirdim.
ta ki bugün; sen, elimden tutup zorla aynanın karşısına beni geçirene kadar; kendinle beraber.
ben bugün, ilk defa, seninle taa derinlerime baktım aynadaki suretimden.
ilk defa kendimi gördüm, senin pencerenden.
ve fark ettim ki, ben aynı benim.
beni güzelleştiren, senmişsin.

ve ben,
tüm bunlara rağmen,
hiçbir suçun, günahın olmayan konularda sadece sana yükleniyorum.
sabrının sınırlarından şüpheliyim.
yüzüne de söylediğim gibi her zaman, bu yazı da bir günah çıkarma, hakkını sana verme ve af dileme bu yazı.
senin elinde olmayan zamanların ve olayların acısını senden çıkarttığım için, sevginin çokluğuna dayanarak fütürsuzca,
sana sırt çeviren tonlarca şerefine tükürdüğümün insan müsveddelerinin acısının faturasını sana kesip, sırt çevirmeye kalkıştığım anlar için,
sakinleştirmek adına, kendi çektiğin acıları bir kenara bırakıp, gücü bende bulmak için beni sarmaladığında karşılık vermek yerine, seni ittiğim zamanlar için,
aslında kahrolası sinirim, inadım ve yapım için,
binlerce özür dilerim.

başımıza gelenlerden dolayı belki benden çok darbe aldın, canın yandı, ama hiç bana yansıtmadın, sevgini göstermekten ve hissetmekten hiç kaçınmadın.
peki ben?
neden sana benzeyemiyorum?
neden bir an için derin nefes alıp sakinleşmeyi beceremiyorum?
neden günahsızken, seni kırıp döküyorum?
senin beni sevdiğinden 1 gram eksik sevmiyorum ki ben seni.
neden seni bu kadar kolay kırabiliyorum, sen kırmıyorsun asla desen bile?
yapıymış!
yapımı allah bildiği gibi yapsın o zaman.
bahanelerin arkasına saklanıyor gibi hissediyorum kendimi.
senin yapının güzelliği, yüreğinin kocamanlığı altında eziliyorum ben.
bügüne kadar haklı / haksız seni kırdığım tüm anlar için tekrar tekrar özür dilerim.
ve beni benden çok sevdiğin, değer verdiğin için binlerce kez teşekkür ederim.

seni, senden çok sevdiğimi biliyorsun, bil, latilokumum...
kızmazsan bir şey söyleyebilir miyim? kızmazsın ya.

ben hala herkesi seninle kıyaslıyorum. daha doğrusu seninle yaşadığım hislerle. önce bunun senle alakalı olduğunu sandım . çok önce. sonra fark ettim ki benmişim sorun.

hayır bir şey olduğundan da değil. 1 sene geçti üstünden hala o zamanki duygularımı özlüyorum. sanki böyle hepsi orda kalmış gibi.

çok değiştim. çok fazla umursamaz oldum. takıntı yapmak için bir sürü iş açıyorum başıma sabahına unutuyorum.

sen her şeyi iyi bilirdin başbakanımız gibi.

söylesene , ben bir daha ne zaman çoşkulu bir şeyler hissedicem be adam?
Öznur senden nefret ediyorum. Bana sormadığın için. Sorgulamadığın için. iğrenç yaptığın kısırı bile özlettiğin için. En yakınım olup en uzağa gittiğin için. için için nefret ediuorum senden.
artık masamdaki boş sigara paketlerini götüne sokarsın.
böyle bi geceydi. aylardan hazirandı. burçağa buseyle çıkıcaz demişsin, çıkışta yanındaydın onun. sınavıma 3 hafta var, zaten stresim tavan yapmış onu duyunca burcaktan, sizi öyle görünce çok kötü oldum. bana baktın bir de, gözümün içine baktın onun yanında. orda bacaklarımın tutmadığını hissettim, aşağı doğru kaydığımı hissettim. dizlerim titredi, elim ayağım titredi. içimden bir parça koptu sanki, bir şey bedenimden bir parçayı kopardı sanki öyle yandı işte canım. biri beni tuttu kolumdan koluma girdi biri. hiçbir şey hissedemiyorum. birileri tutuyo yere bile basamıyorum. nefes bile alamıyorum. dersaneye girdik sonra yukarı çıktık, ağlayamıyorum bile o kadar canım yanıyor ki ağlamayı bile getiremıyorum aklıma öyle donmusum bir yere bakıyorum. karsımda 6 tane insan bana bakıyo kimse konusmuyo herkes bana acıyo kimse bişey demiyor. herkes halime acıyor, yüzlerine bile bakamıyorum. utanıyorum acımdan halimden utanıyorum. nefes alamıyorum gırtlağımda bişey var , düşünemıyorum bile. onun yanındasın ben bu haldeyım sen onun yanındasın onla yürüyosun ona gülüyosun ona dokunuyosun sana dokunuyo sana gülüyor onu güldürüyosun. iki ay yüzüme bakmadın konusmadın ama onunlasın bu amına kodumun şehrinin bir köşesinde yanında o kızlasın işte. betül telefonunu verirmisin dedim sonra verdi, herkes bana bakıyor, büyük ihtimalle delirdi falan diyorlar içlerinden. kulaklığı taktım bu sarkıyı actım sonra. o gece tam 2 saat camın kenarına oturdum bu sarkıyı dinledım ağlamaktan içim çıktı bağıra bağıra ağladım, nefrs alamadım ağlamaktan durmadım, gözlerim acıdı durmadım. kimse susturamadı, sen o gece o kıza keşke yanımda olsaydın seni çok özlüyorum dedin ben orda ölüyordum. allahım dedim bu nasıl acı naptım ben bunu hakedicek dedim, allahım nolur bana yardım et dedim ben dayanamıyorum artık dedim nolur sabır ver bana dedim nolur bişey yap dedim nolur bir tek sen biliyorsun içimi dedim. nolur başka bi yere gideyim dedim burda kalmıyım dedim. başka bir yere gönder beni dedim, yaşamak bile istemiyorum allahım ya bu acıyı al ya canımı al nolur allahım dedim. ağlamaktan gözüm şişti sağolsunlar o saate kadar yanımda oturdular, bir şeyler dediler duymadım konuştular dinlemedim. sen yoksun. o kadar canım yandı ki.. o kadar içim acıdı ki o gece. hiç unutmadım; hala orda duruyo o yara. ben bu şarkıyı ne zaman dinlesem aynı o geceki gibi hissediyorum allahım demiştim ne yasadıysam aynısını yaşasın. aynen böyle dua ettim o canımın acısıyla. dedim ki kendime bu geceyi unutmayacaksın. bu geceyi hiç silmiceksin hep hatırlayacaksın. bu şarkıyı da dinleyeceksin ki unutamayasın diye unutmayacağım asla ben o acıyı , bana yaşattıgın o acıyı, sınavıma 2 hafta vardı be benim. insan düşmanına yapmaz bu zalimliği... hiç mi düşünmedin hiç mi demedin canı yanar sınavı var demedin, hiç mi tanımadın nasıl acır canım. sen beni sevmemeişsin o gün anladım ben işte. o gece benim canım cok yandı. eve zor gittim sabaha kadar ağlaya ağlaya test çözdüm.o gözyaşlarım testlere damlaya damlaya test çözdüm. sen mışıl mışıl uyudun aklında o.seni beni hiç sevmemişsin benim aklımda bu cümle. şimdi anlıyor musun neden atlatamıyorum neden unutamıyorum neden silemiyorum neden sürekli düşünüyorum neden bitmiyor gitmiyor, neden yenemiyorum, neden konuşuyorum anlıyor musun? Çok kazındı içimde bir yere o gece... silemedim. sen de silmedin. bu şarkıyı ne zaman dinlesem ağladım içim çıkana kadar bu gece gibi tıpkı...o gece de aklımdan hiç çıkmadı. bana yaşattıgın o zulmün şerefsizliğin karaktersizliğin hatırası oldu bu güzel şarkı. biliyor musun ben o gece allahtan ne istediysem, ne diye dua ettiysem ağlaya ağlaya allah kabul etmiş. hepsini kelimesi kelimesine verdi bana. bir tek canımı almadı. canım yine çok yandı ama geçti sonra.
ben bu yazıyı sana yazdım başbakan. artık biraz sussan da kafamızı dinlesek. biraz sessizlik ne olur.
seni düşünüyorum seni
sen ey kavgamın çiçeği...
sinem'e gönderdiğin mesajı aldım ama sanırım mesajı yazıp facebook adresini kapatmışın.

profilini aradım ama bulamadım.

bende seni çok merak ediyorum.

ulaşamıyorum sana bir türlü ve merak içindeyim.

iyimisin?
- bütün dünyayı dolaşmadan ölmeyelim diyorum ne dersin?
şu an burda olmalıydın bence.
hatta sen ve ben şu an bu şehrin gökyüzünün altında, eski metruk bir dağ kulübesinde olmalıydık.
dışarıda yağan yağmurun kokusu, çam kokusu ile karışmalıydı.
hafif esen rüzgar girmeliydi metruk kulübenin tahta duvarlarının arasından.
bir şöimne ya da soba yanmalıyı tek göz olan kulübede.
senle ben üşümekle üşümemek arasında kalmalıydık, karar verememeliydik ne hissettiğimize.
fonda hafif hafif blues çalmalıydı, elimizde sıcacık kırmızı şarap.
bir yudum içmeli, bir kere öpmeliydim seni hafifçe.
sonra bir yudum daha, bir öpücük daha...
hiç bir şeyin gölgesi olmamalıydı ikimizin üstünde de, dünyada senden ve benden başka ne bir insan, aklımızda ne bizden ne de o andan başka bir düşünce.

sonra bellki meyve yedirirdim sana... önce biraz çilek belki minik vişneler ve hatta küçük kavun dilimleri... dışarısı zemheri soğuk olsa da içerde bahar olmalı... uzanmışız yanyana, ayaklarımız dolaşmış birbirine...

isterdim... isterdim de, sence bu masumiyeti hak eder miydik?
yakınımdaki hemcinslerin ne oldu da uzaklaştı benden? ne güzel sohbet ediyorduk sadece. zannımca bunda senin parmağın var. adamlar çil yavrusu gibi dağıldı len.
Ne olur git ruyalarimdan. Sabah kalktigimda aramiyim seni

Gunduzleri sorun degil, mesgul ediyorum kendimi bir sekilde.
geceler elimde degil maalesef..
Çik bilincaltimdan..
Bugün doğum günün sevdiğim. Bugün doğum günün sevgilim demeyi çok isterdim.. Ama sadece sevdiğimsin sen benim.. bugün sen doğdun iyi ki doğdun iyi ki seni tanıyıp sevmişim. Biliyorum sevmezsin ama yaşlanmanı değil. Var oluşunu kutluyorum ben. iyi ki doğdun sevdiğim. Sesini de duydum bugün iyiyim * Hadi çok öptüm.
sana öfkemi, kinimi, nefretimi kusmamı bekliyorsun...
bense korkuyorum;
ya sana yeniden aşık olursam?
ya söz geçiremezsem kendime yeniden?
...
yapmam di mi?
yapmam...
23225. entry... bundan önceki bütün entryler yazılmış şahıslara okutulmuş olsa belki de bir sürü şey değişmiş olacaktı. belki bir şekilde ben de bu entryyi girmemiş olacaktım, kelebek etkisi.
Seninle aynı havayı solumak yeterince utanç verici olsa da buraya bir kaç satır karalamak isterim. Üzerine alınma bu benim varoluş biçimim. Kronik muhalefet. Yoksa eğlen tabi eğlenme demiyorum. Ama hobi olarak yap. Ya da yap yahu. iki günlük dünya çal çal oyna.
A (bkz: amk)
sana aşık olmayı önleyemiyorum.. ne yaparsam yapayım, bu cömertliğin, korumacı tavrın beni sana aşık ediyor ister istemez. hele o yanyana yürürken, yemek yerken falan beni izleyişin..

doğum günüm ilk defa sayende çok güzel geçti. aslında bende sana hediye almak istiyorum. alıcamda..

ne olur bu halini hiç kaybetme. fırtınalara karşı senin kollarına sığınacağım gibi geliyor.

bu pazar senden romantik şeyler bekliyorum. umarım üzülmem..