bugün

Hayatımda geri dön diye yalvardığım tek kişiydin sen. Şimdi ise sana tek lafım "siktirgit"...
Umarım bu kadar insan sadece sözlükten birilerine yazıyordur bütün bunları. Yoksa ağır şizofreni söz konusu olur.

Sana yazdım bunu, evet sana bebekim.
bugün yine gördüm facebookta fotoğrafını ve bir kez daha gökteki parlak bir yıldız olduğunu ve erişilmez olduğunu.

içimde bir korku var. gün gelecek düğünün için davet gelecek bana. bir bahane uydaracağım o düğüne katılmamak için. aldığım anda o daveti yıkılacağım darmadağın olacağım biliyorum. hep o anın korkusuyla yaşıyorum. bir çok sevgilim oldu. hoşlandığımda oldu şehveti mi bastırmak için kullandıklarım da. ne yaşadıklarıma pişman olacak ne de yaşayacaklarımdan çekinecek kadar aciz değilim. her kimle olursam olayım sen her zaman için benim ilk aşkım tek aşkım olarak kalacaksın. seni o ilk günki gibi deliler gibi sevmeye devam edeceğim.

seni hep seveceğim, kimselere söyeleyemediğim, adını duyduğumda kalbimi titreten biricik sonsuz aşkım.
Yaptığın terbiyesizliktir sözlük arkadaşım. Çocukluktur.

(bkz: ben bu yazıyı bir yazara yazdım)
ben de sevgililer günündeki kadına yazdım.

http://mbsadam.blogspot.c...e-gorusmek-dilegiyle.html
ben yeni bir dünya kuralım derken, sen dayalı döşeli bir huzurun peşindesin.
unutma ki böyle olmasını sen istedin.
Eller okuyor yarim.
görsel
görsel
sensiz yaşayamam dediğin gözlere, bir yabancı gibi bakıyorsun; o gözler hayatımda gördüğüm en kaliteli yalancılar.
rüyamda gördüm seni. gerçek sandım. o kadar güzeldi ki uyandığımda unutmamak için uyumadım.
Beni o kadar üzdün ki allahta seni üzsün.
--spoiler--
seninle
ben diyorum...
belki bir yerlerde bir çay içeriz ne dersin?
çünkü az kaldı çayın anlamı,
ve kahve gibi sevmez yalnızlığı.
sende sevme yalnızlığı.
birlikte bir çay içelim.
hava soğuksa içinde biraz kanyak olan.
gözlerine bakıp kendimi göreyim.
öyle yakın olayım sana.
sonra
seninle
ben diyorum...
belki severiz birbirimizi...
ne dersin?

yusuf sezgin aybey / çay sevmez yalnızlığı
--spoiler--
Aç değilim. Yalanlarınla karnım doydu.
sen olgun ama çocuk, ben zaten çocuk hatta daha da çocuk. sen gülüyorsun hep espriler falan, ben sevinirim, eğlenirim bunlarla. aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı hayat bize daha güzel olabilirdi. çeken bir şey var evet ama olmaz. hayalinin bile kuruyorum bu yüzden. beni mutlu edecek sebeplerden biri olarak kal hep, yeter.
ani bir girisimle oldu her sey.ani kelimesinden mesaleler yakıp caddelerde dolasmısım gibi.bir anda.abuk subuk ya da herhangi bir konuda konusup gülüsmek icin bile olsa hayatımda kalmanı isterdim.ama sanırım benim herhangi bir beklenti icinde olmamama karsılık senin kendi icinde bir anda var olan ve yüzlesmeye korkup kactığın beklentilerin yüzünden mümkün değil.bu yazı duygusal bir yazı değil.öptüm diyalektiğinden.
1
o'na
ne bir şiir eksikliğin var tomris'den
ne de maria'dan bir hüzün fazlan,
bir umut çıkarıp leyla'ya yazılan her mektuptan
ve her olmazı milena'ya yükleyip
seni uzun bir yolda yürürken görmek istiyorum.
şimdi vera gibi her şeyi arkanda bırakıp
öyle sev beni.

2
bir derdin olurdu bazen
papatyalar kururdu
gözlerin maria
ellerin tomris
saçların vera'ya
selam dururdu!
'kar altındadır varoşlar
hasretin nazlıdır ankara..'
merhaba yetimim...

dün gece anneni kaybettin. onun kalbi yaşadığı yoksulluğa, çektiği sıkıntılara dayanamadı. annen yoksul bir kadındı. ara ara oturduğunuz bi göz kapıcı dairesinde boğulduğundan, babanın işsizliğinden, senin ihtiyaçlarını karşılayamamaktan şikayet etse de sen onun yaşama sebebiydin. her sabah evinize çok uzak olan okuluna seni bırakır, eve döner, bulup buluşturup sana yemek hazırlar, akşam okuldan alır, sonra ödevlerini yaptırırdı. çalışman lazım dediğimizde - kim bakıcak bu çocuğa, kim götürecek okula, hem çok yaramaz ki, kimse onunla başedemez... derdi.

biliyorum bugün uyandığında onun gibi seni öpecek, koklayacak kimse olmayacak. sonraki günlerde de..

bu duyguyla, bu gerçekle büyüyeceksin. yarım ama çok güçlü bir insan olacak olacaksın. çünkü annesiz çocuklar çabuk büyür. çünkü onların arkasında her canı acıdığında öpen, her düştüğünde elinden kaldıran melekleri olmaz.

inşallah zaten bunalımda olan, uzun süredir işsiz olan baban sana sarılır ve tekrar hayata döner de hikayenin geri kalanı güzel olur.

öptüm karagözlüm.
Su okudugum yer de son bir haftam. Sen de buralara geri gelmisin. Cok rica ediyorum bulasma bana. Kafam rahat olsun. Senin karaktersizliklerini cekmek istemiyorum. Bin tane isim var.
ne diye bulaştım ki ben sana bugün.lan bütün günümü zehrettin. suç bende . son derece sevimsiz bir gün geçirdim senin yüzünden.bok ettin günümü.
Duydum butlerin varmis kolay gelsin, takildin kaldin o sehir de memlekete de gidemiyormussun Allah kurtarsin.
Azicik calis gecersin azizim.
Sana bir şey söyleyeyim gözlerin hakkında
Tüm dillerdeki tüm sözlerin aciz kaldığı
Öyle bir şey söyleyeyim ki kimsenin duymadığı
Sana ben bir şey söyleyeyim..

Sana bir şey söylemeliyim gözlerin hakkında
Kimsenin bilmediği çırılçıplak hakikatler gibi
Öyle bir şey söylemeliyim ki nefesin kesilmeli
Sana ben bir şey söylemeliyim

Sana bir şey söyleyeceğim gözlerin hakkında
Ne dünyalar tatlısı bir bebeğin gülümsemesine benzeyecek
Ne cennete, ne güneşe ne gökkuşaklarina
Ne de yağmur altında gri şehrin ışıklarına
Öyle bir şey söyleyeceğim ki gözlerin gülecek daima.
Sana ben bir şey söyleyeceğim..
Saat gecenin leşi... kızoğlankız bir sessizlik, hiçbir ağız tarafından bozulmamış ve ölü doğmuş güneş. ey sevgili, ruhumu tekmeleme artık n'olursun, içimdeki "ölü"yü düşüreceksin!

"Sana cok önemli bir şey ağlatacağım" dedi. Hüzün hüzün anlattı, "anladın mı" dedi. "ağladım" dedim, gözümden düşenleri göstererek... "Sen"liğimi yitirdim; düşüncelerin,düşüncelerimi asimile etti.
Ayrılık acısıyla ağladım. her gözyaşı damlası yere döküldükçe kırılan cümlelerimdi... ya da aslında ağlamak gözlerin terlemesidir ayrılığın sıcağından, ayrılığın hararetinden. gözlerim terledi. Gözyaşımın kaldırma kuvveti nefretimi ayağa kaldırıyor.

Ah be sevgili, ruhumdan bir tel kopardın ve bozuldu hayatımın akordu...

Bana biraz borç "hayat" versene tanrım, durumum iyi "ölürse" öderim sana geri...

ilham perisiyle ensest yapan şair... [ondandır seni seviyorlarımın sakatlığı]