bugün

bel fitiği olunduğunda neredeyse bedenin tüm haraketlerinin çıkımızın üstündeki omurlara baskı yaptığını acı bir şekilde öğreten hastalık. Misal hapşırmak tan tutun afedersiniz sıçarken bile canınız yanar.

1- Ameliyat ile sorunlu bölge temizlenir. Bu nedenle ameliyat sonrası bel fıtığı ameliyat olan yerde değil başka omurda nükseder. Çünkü ameliyat oluna yerde omur dışına çına parça zaten alınmıştır. Aynı yerde tekraralaması olanak dışıdır.

2- Ameliyat en son seçenektir. Çünkü fizik tedavi iel düzelme şansı vardır. Ameliyat belirtileri.
a) Bir ayağınızın topalllaması.

b) Topallayan ayağın yere uzanında 20 dereceden daha fazla kaldıramama.

c) Ananınızdan emdiğiniz sütün burnunuzdan fitil fitil getiren sabit bir acı.

5 sene önce ameliyat geçiren birisi olarak ne yakalanın derim, ne de yakalanan ameliyattan korkun derim.

son not. Sıradan bel ağrısı ile bel fıtığı ağrısı arasındaki farkı bulmanın çok kolay bir yolu vardır. Hemen belirteyim, beyin cerrahlarının yalancısıyım. Hala risk taşıyan birisi olarak belim ağrıdığımda uyguladığım ve işe yarayan bri test yönetmidir.

Eğer belinizde ağrı oluyor ve uzandığınızda bu ağrı geçiyorsa telaşlanacak bir şey yoktur. Geçmiyorsa emin olmak için hemen bir doktora gidin. Çünkü bel fıtığı bedeni rahatlatan bir pozisyoda geçen bir ağrı değildir.

Çok önemli ve ilginç bir ayrıntı. Bel fıtığı olup da sancı çeken her erkek, aynı zamanda kadınların doğum sancısını en iyi anlayacak erkektir. En azından ben rahatsızlandığımda beni ziyarete gelen her komşu kadın, nedense benim acıdan kıvranmamı kendi doğum sancılarına benzetmişlerdir. Bir ara ulan hemileyim acaba diye kıllanmadım değil. *
(bkz: sözlük tıp merkezi)
yol üzerinde gördüklerimizin kerhane olarak yorumlanacağı hede
yürümekte zorluk çekilen düşmanımın başına vermesin dedirten rahatsızlık.
(bkz: 325 14 20)
insanevladının zorunlu hastalığı. hiçbir hayvanda görülmez. en çok lomber 4-5 arası herni gözlenir ve l5 sinir kökü sıkışır. bunu mukabil; anterior tibial kasta atrofi; büyük başparmakta dorsal flexionda zayıflama ve ayağın dorsalinde duyu kaybı görülebilir. ileri vakalarda düşük ayak vuku bulur.

çoğu zaman ameliyat gerektirmeyen bu hastalığın en iyi tedavisi yine cerrahidir lakin yüzde 10 nüks oranı da mevcuttur.

riskli midir?

lokalizasyona bağlı değişmekle birlikte; üreter, aort gibi major yapılara eğer cerrah öküz ise zarar gelebilir. halk arasında kalıcı impotans korkusu var nedense lakin ben daha rastlamadım böyle bir komplikasyona.

öneri; ağrı günlük yaşamınızın kalitesini çok bozuyorsa ve fizik tedaviden sonuç alamamışsanız cerrahi derim..

ameliyattan 1 gün sonra taburcu olursunuz.

eğer ki l4 sinir kökü sıkışmışsa; yani mr'da l3-l4 lokalizasyonunda protruzyon varsa; hasta ayaklarının üzerine çıkamaz; aşil reflexinde azalma vardır; g.c kasında atrofi olabilir ve hasta topuklarını koyarak basacağı yerde takılmamak için önce ayak uçlarını koyarak yürür. ayrıca küçük parmak ve ayak iç yüzünde duyu kaybı olabilir.
üyeleri duvarlara numara yazarak haberleşen jedi türü gizli bir tarikat.
yok mu kardeşim bi babayiğit arasın şu duvarda yazılı numarayı kim çıkıyo ne diyo söylesin valla çatlıcam ulan!
(bkz: sözlükte serzenişte bulunmak)
(bkz: kaynımda da var)
(bkz: aynısından kaynımda da var)
hayattan soğutur ağrısı bacaklara vurur yürümekte zorlanırsınız hatta yürüyemessiniz oturamazsınız ağrı kesici kullanırsınız oda mide ağrısı yapar birde mide ağrısı eklenir ölsemde kurtulsam diye söylenirsiniz.
birazcik ayakta durdugunuzda yada biraz fazla yurudugunuzde bile dayanilmaz agrilar yasatabilen pis bir hastaliktir. (bkz: amele hastaligi)
kimse olmasin kimse yasamasin denilen hastalik.
moral bozuyor birde. ailenden kimse oyle yerde uzanip kalmis. sen birsey yapamiyorsun.
o kivranirken sen gulsen ne olurki. caresiz hissediyorsun boyle. uzuluyorsun.
artık çokta zor olmayan bir operasyonla düzelebilen hastalık. çoğu zaman bacağın üst arka tarafındaki sinirlerin çekilme gibi sızlamasıyla kendini gösteriyor. sonraları bu acı ve ağrı tüm bacağı sarıyor. daha sonra ise fıtığın yerine göre, ayak parmaklarında ve bacakta uyuşmalar başlıyor. kişi ağrıdan duramaz hale geliyor.

ameliyattan sonra yaklaşık 1 ay falan oturamıyorsunuz, ya yürümeli ya da yatmalısınız. fakat iyi ellerde yapılan iyi bir operasyon ile tamamen kurtulmanız mümkün. yani öyle bel çektirme, masaj falan olaylarına kanmayın, kendinizi türk hekimlerine emanet edin.
benim 16 yaşında sahip olduğum hastalık.2 ve 4.omurların kaymasıyla oluşmuş ilerlediğinde sol bacağımda kasılmalara neden olacakmış umarım o raddelere gelmez çünkü şu haliyle bile tutulduğunda hayatı çekilmez hale getiren ağrılara neden oluyor.yapabileceğim şeyse sırt üstü yatmak çünkü şu dönemde hiçbir operasyon düşünmüyorum.
tedavisinde yalanı bol hastalık.kalkan balığını beline bağlıyosun bir hafta çıkarmıyosun sonra kokudan ağrıyı da unutuyosun. (bkz: alternatif tıp)
kalkan balığının pullarını dötüne sokuyosun.hastalık geçmiyo ama çok güzel oluyo be abi.. (bkz: cmylmz)
sırtınızın tam ortasına bıçak saplanmışçasına şiddetli bir ağrı verir. sık sık bacak kasılmaları, çömeldiğiniz yada eğildiğiniz zaman kalkamamak, ayakta uzun süre duramamak ve hatta oturamamak gibi şikayetleri beraberinde getirir.
çok ilginç bir şekilde insanların tamamının bilgi sahibi olduğu, kendinden süper emin uyarılarda bulunma cürretinde olduğu hastalık.

belfitigi.com'da belirttiği üzere:
"tek bir çeşit bel fıtığı olmadığı gibi, tek bir çeşit bel fıtığı tedavisi de yoktur. bazı hastalarda yalnızca ilaç ve istirahat yeterlidir. bazı hastalar fizik tedavi ve diğer konservatif tedavi türleriyle iyileşirler. bir kısım bel fıtığı hastasına ise mutlaka cerrahi girişim gerekir. bu nedenle elindeki tek bir tedavi çeşidiyle tüm bel fıtığı hastalarını iyi ettiğini söyleyen şahıslara inanmayınız. sağlığınızı uzman doktorlara emanet ediniz."
"uzman doktor yaptığı muayene ve tetkikler neticesinde sizdeki bel fıtığının cerrahi girişim gerektirdiğine karar vermişse ameliyattan kaçınmayınız. lüzumsuz kaybedilen zamanın bazen telafisi imkânsız sonuçlara yol açtığını biliniz. prensip olarak cerrahi girişim son çaredir ancak yapılan bütün konservatif tedavilere rağmen iyileşme görülmüyor ve inatçı bir ağrı varlığını sürdürüyorsa cerrahiden çekinmeyiniz."
sağda solda gezinirken rastlayabileceğiniz pezevenklerin numarasının duvarlarda bulunan kartvizitlerinde kullandıkları sıfattır.
kaynımda da var espirisine sebeb olan her 3 insanan birinde olan rahatsızlıktır.
(bkz: diş gıcırdatmak/#13366056)
ergonomik yaşamadığımız için ileri yaşlardaki bir çok kişide rastlanan rahatsızlık. aşağıdaki bitkisel karışımın önemli ölçüde işe yaradığı görülmüştür.

--spoiler--
malzemeler: eşit miktarlarda hardal yağı, biberiye yağı, kekik yağı, zeytin yağı, badem yağı, ceviz yağı.

malzemeleri geniş bir kap içerisinde karıştırdıktan sonra eklemlerinize sürün ve üzerini streç film ile sarın. ayrıca unutmamanız gereken bir diğer ayrıntı: hardal,biberiye ve kekik yağları gibi yakıcı yağları ; zeytinyağı,badem ve ceviz yağı gibi yumuşatıcı yağlar ile karıştırmadan sürdüğünüzde cildinizi yakar,zarar verir.

--spoiler--
gecenin şu saatinde yanlışlıkla üstünüzü açmışsanız ağrısını sizden esirgemeyecek olan hastalık
yolda bulunan her boş duvarda adının geçmesindeki efsane, topluma ''tüm bel fıtığı olan insanlar, birleşin!'' mesajını vermekmiş.
hoş gelmiş çıtır yazar, inşallah kızdır.