bugün

harun'un babasını oynayan karekter 12.bölümde uyuşturucu kaçakçısı cüneyt aynı kişi gözümüzden kaçmadı.
--spoiler--
mutsuz olalım, olsun bizde mutsuz olalım hep mutlu olacak değiliz ya.
--spoiler--
yeni bölümlerini iple çektiğim tek türk dizisidir. on numaradır. özlediğimdir.
öncelikle zamanında sikten bir polisiye zannedip izlemediğim için kendime küfrettiğimi belirterek olaya girmek istiyorum. sezon finalini bugün izleyip, ekşisözlükte de 6000 e yakın entry sini okudum. detayına kurban olduğum dizisi için söyleyecek çok farklı bir şeyim yok. mesela içerken, bu diziden hastası olduğum bir yer var orayı açıp açıp onu izleyerek içiyorum. pilli bebek ve afili filintaları öğrendim sayesinde, teşekkür ederim. sırtımı keselerken yetişemediğim o noktada aklıma geliyor istisnasız. lan ne saçmaladım amk, dumura uğrattı ya işte laa beni. bilgisayarın başında kilitlendim, jenerik aktı öyle mal mal tüm isimleri bile okudum. naptınız siz lan, bu boşluğu neyle dolduracam şimdi ben?

ayrıca ankara'da tek gittiğim bar olan teras'ın da dizide düğüm noktalardan biri olması ayrı hoşuma gitti.
hayalet adamsın. başım döndü ya la demene, söylediğin türküye kurban.
şule, jale, selma, berna ne farkeder her saç mı yakışır lan bi insana, ayrıca sen ne tatlı şeysin, gel bakayım şöyle bi yanıma.
amirim dibe vurdu, sonra dibe vurmanın da amına koydu.
Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi.
dedin, dedin ve yalanların en büyüğüne inandın be amirim. oracıkta boğazına dayayıp sıktığında o silah ateşlenseydi, efsaneler efsanesi bir final olurdu bence.
sanırım gelecek sezonu bizi hayal kırıklığına uğratacaktır, bundan daha iyisine ulaşılabilir mi? sanmıyorum.
hee son olarak bundan sonra umarım bir kız mutsuz oluruz der lan, hemen özentilik yapıp yapıştıracağım mutsuz olalım, hep mutlu olacak diye bir kural yok ya bizde mutsuz olalım, olmaz mı? tabi biri de arkadan fon müziği olarak dışı sevda içi zindan değilim artıkı verirse tadından yinmez.
son bölüm itibariyle senaryosunun kalitesini birkez daha kanıtlamış bir dizi.
şu harun'a baktıkça içim sızlıyor lan, üzülüyorum çocuğa yazık. yani öylesine etkileniyorum, öylesine etkileniyorum ki; o etkilenmişlikle tüm platonik sevenlerime kıymalı-kuşbaşılı karadeniz pidesi ısmarlayıp, ceplerine taksi paralarını da koyduktan sonra "çok güzel insansın, üzme lan kendini" deyip alınlarından öperek evlerine yollamak istiyorum. neticede, taş kalpli bi' insan değiliz. sevenin halinden anlıyoruz elhamdülillah.

tüm sevenler için orhan gencebay'dan geliyor; http://fizy.com/#s/1aisce
ha bir de şu var; http://galeri.uludagsozluk.com/r/behzat-ç-163319/

-ne vuruyon ya şaka yaptık.
bu dizide harun biz umutsuz insanları canlandırıyor.
Ankara şivesinin en baskın olarak kullanıldığı Türk dizisi.
mükemmel oyunculuk.
sıradan hayatlar. aptal saptal tipler.
gariptir ki; bir o kadar da aptallaştıran derinlik.

11. bölümdeki, o mükemmel sahne ve behzat ç:

http://www.youtube.com/watch?v=yJa55bEu4rw

(bkz: evet üşenmedim yazdım)

Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum.
Bazen öyle olur. Herşey üst üste gelir.
Polis olmasaydım katil olurdum.

Çünkü; sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir...

Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm.
Seni, intihar ettiğin gün tanıdım kızım.
Seninle o gün barıştım...
Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var.
Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var.
Bütün çaresiz insanlar gibi; dağılan bir okul gibi...

Acılarımız da birbirine benziyo artık kızım.
Birbirine benzeyen parmaklar gibi.
Ama herbirinin eşssiz bir izi var.

Bazen gözlerim doluyor karanlıkta.
Ama fısır fısır konuşmaya başlıyosun kulağımın dibinde; hiç susmuyosun.
Ağlamama asla müsade etmiyosun.
Herşey affedildi babacık diyosun.
Hiç ayrılmıycaz diyosun.
Keşke hep yanımda olsaydın diyorum, öyle konuştuğunu duyunca.
Bu kış çok kar yağar, belki beraber kayboluruz diyosun sen bana.
Ama kar taneleri birbirne benzemezki kızım...
Cesetler de benzemez.
Ama bir cinayet, başka bir cinayeti hatırlatır her zaman.
Koşan atlar, düşen atları hatırlatır.

Yağmur yağar, durur.
Tekrar başlar.

Yanlış yolda yürümek, doğru yolda beklemekten iyidir...
Beşikten mezara kadar.

Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan.

Yalan mı söylüyorum sana?
Affet beni kızım, affet.
Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadıki...

- Mutsuz oluruz (!)
- Mutsuz olalım. Hep mutlu olunacak diye bir kural yokki,
bizde mutsuz olalım. Olmaz mı? Ben kötü bir adammıyım? Yüzüme bak.
Aklında geçen ilk şeyi söyle. Kötü bir adam mıyım?
- Kötü adamların arasında kalmış, kötü adam olmuş birisin...
- ... Lütfen peşimdden gelme, lütfen.

- Merkez, 4530 duyuo musun? ...

" Dışı sevda içi zindan..."

çalan şarkı:
pilli bebek - berrak.
http://www.youtube.com/watch?v=kujh268sbog
gece 3'e kadar izleyip sabAh işe geç kalmaya sebep olan dizidir ama olsun behzat reis iyi ki varsın.
ilk başlarda daha doğrusu tüm sezon hep olumsuz bakıp, antipatik buldum. ancak bir arkadaş sayesinde geçen gece tekrarını izledim. harika dizi. he gece hafa içi tekrarlarını izliyorum. çok ta komik.
dizideki baş karakterler, yaşadığımız toplumda sorunlu,psikopat insanlar olarak algılanır, fakat bu insanların geçmişte yaşadıkları zorlu hayatlarını, özünde iyi insan olduklarını bizlere yansıtan, türk dizi tarihinin en gerçekçi, müptelası olduğum dizidir. iyi ki varsın behzat ç.
artık filminin fragmanı çıksa da izlesek dediğim...

ekim'de gösterime girecek dediniz, hala ne fragman var, ne oyuncuların adını doğru dürüst öğrenebildik, ne filmden bir iki fotoğraf bulabildik. hakan hatipoğlu 'nun google plus sayfası da olmasa hiçbir şey öğrenemeyecektik. *
izlendikten sonra başka bir türk dizisi gelmiyor insanın. yalan olduğu anlaşılıyor hemen.
arkadaş o ne 30. bölüm be, bi' daha seyrettim bi' daha hayran kaldım. vega neden bi' albüm daha çıakrmıyon allahsız.
başka kanal olsa dizisine sahip çıkar yaz günü öğlen ve akşamüstü saatlerinde 2 bölümünü verirdi (kanal d'nin akasya durağını, öyle bir geçer zaman kisini ve arka sokaklarını verdiği gibi) ama star tv gidiyor gece 01.00'e koyuyor güzelim diziyi. tabi ki ne kanal d'nin ne de başka kanalların dizileriyle kıyaslayamam ama verseniz iyi olur yani. 51. kez de olsa izlemek istiyorum.
şu an sözlükte olma, uyumama sebebim.ilk defa bir dizinin böylesine bağımlısı oldum lan sözlük.00:30 da tekrar bölümleri var, onu bekliyorum, uyumuyorum behzat başkomiserimi görebilmek umuduyla.
--spoiler--
behzat amir yeşil battaniyesiyle öğürerek uyandı.
--spoiler--
--spoiler--
ben senin için sabahtan akşama kadar past continous tens çalıştım eda biliyor musun?
--spoiler--
yarıldığım bir sahne, 30. bölümden,
---spoiler---

albay cinayetindeki görgü tanığının ifadesini alırlerken adam paso aynı cümleyi aynı mallıkla söylediği için anlıyorlar yalan ifade verdiğini,

-albay üniformasını giymiş, odasında sıkıntıyla yürüyordu.
behzat: sıkıntıyla yürüyoordduu?(heceleyerek söylüyor bir de) sen hiç sıkıntıyla yürüyoormuydun harun?
harun: valla ben yürümüoooreeeruuumm, zaten benim oda 2 adım, bi anlamı olmuyor.
behzat: sen bize bi göster bakim albay nasıl sıkıntıyla yürüyoorrdu?
leyla ile mecnun'la beraber türk televizyonlarındaki en kaliteli, alışılmış dışı iştir. ancak bu dizide edilen küfürler ve hanzo tavır* diğer yapımcılara da ilham kaynağı olmuş ve ortaya saçma sapan işler çıkmıştır.

(bkz: karakol)
(bkz: kurşun bilal)
vs.

her şeyin ilki güzel oluyor. ya örnek alınan işten daha güzelini yapmak ya da bu işe hiç bulaşmamak gerekiyor.
kaçıncı bölüm olduğunu bilmiyorum. behzat ve harun dikmen'den birisini almaya gidiyorlar. yokuşu nefes nefese çıkan harun bombayı patlatıyor:

-abi boşuna demiyorlar angaranın dikmeni... (bi daha gelirsem s.k beni)
iyica bağımlısı olduğum dizi. yanında da illaha bira içmek de farz.
emrah serbes'in aynı isimdeki romanından esinlenerek hazırlanmış türk polisiye televizyon dizisi.
önümüzdeki mevsim tnt'ye geçmesi gündemdedir. star tv ad hakkını bırakmadığı için bu geçişin ardından dizinin adı da değişecektir.