bugün

bildiğiniz üzere hiç bir kuyumcuda pırlantalar vitrinde sergilenmez, daima kapalı bi yerde özel bi kutu içinde dururlar. altınlar ise her daim her görücüye açık durumdadır.. tıpkı kadınlar gibi değil mi ? kapalı kadınlar kasalar ardında saklanan özel kutularda sahibini bekleyen nadide pırlantalardır ! diğerlerindense bahsetmeme gerek yok sanırım. kadınlarımız pırlanta olmak varken neden kendilerini bu kadar basite indirgemek peşindeler budur tek merakım..
(bkz: yeni başlayanlar için bölücülük)
Asla katılmadığım düşünce.Türk milleti özgürdür,kimse kimsenin ne giyeceğine,ne takacağına karışamaz.Üstelik her kapalı kadın pırlanta değildir,aralarında üstüne parıltı dökülmüş basit taşlarda vardır.
(bkz: çarşaflılar için mastercard)
güzel bir laftır ama çoğu başörtülü kadınlarımızın bıyıkları bu sözü çürütüyor ne yazık ki. bıyıklı pırlanta... zannetmiyorum.
tamamen ters bi' düşünce. sanırım o pırlanta zannedilen bazı kadınların ortalıklarda kaçıncı el olduğu unutulmuş gibi.
(bkz: genç yobazlar rahatsız)
pırlantanı da al git, başka ihsan eyleme denilen düşüncemsi.
rte hanedanındaki hanımların parmaklarındaki 50 bin liralık pırlantaları görmeyip, bu müslümanlığa sığmayan gösteriş merakını es geçip, aklınca altın-pırlanta gibi sığ bir sosyolojik tespit(!) yapmaya çalışan kahverengi gözlüklü ergen bıyıklı sübyan değerlendirmesidir.
başörtülü kadınların pırlantadı diye bir şey olduğunu anlatan(!) cümle.
baş örtülüler pırlanta

diğerleri altın.

zaten hepsi de çiçek, çirkin kadın yok az votka var..

yani?

40 yapar.

bu ne lan?
Liseden kaşar olarak çıkıp koca bulma umuduyla kutu içine girenlerin ancak klostrofobik fahişe olduklarını düşündüren söylem.
hakiki olma durumu net olmadıgı için genellemenin yanlışa yol açacağı bir başlık.

fakat görünene göre altın kısmına yorum yapan yazarlar hem fikir.
kadının kasasını bırakıp kişinin kafatasıyla uğraşmak lazım gelir.