bugün

uzun psikolojik ve az biraz da bilimsel ve ek olarak varsayımsal bir yazı olacak. buyrun salona alalım sizi.

*******************

günümüzde aşk hala tartışılan bir konu, kimilerinin hastalık, kimilerinin armağan olarak somutlaştırdığı hormonal değişiklik.
ben olaya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum.

konu ise otizm ve sosyopati ile ilişkili.

biliyorsunuz otistik hastaların duygusal zekaları gerekli işlevi görmediğinden beyinlerinin sayısal zekaları
normal insanlardan daha fazladır.
inanılmaz hafızaları rakamlarla olan esneklikleri onları bu konuda bir adım önde tutmaktadır.

sosyopatlar ise yine çok zeki insanlardan oluşur.
sosyopati ile şöyle yüzeysel bir araştırma yapsanız bile duygusal kısmı değil mantıksal kısımlarının çok daha gelişkin olduğu ve
bu tarz insanların tehlikeli olduğu belirtilir.
tarihin en büyük savaş dahilerinin sosyopat oldukları söylenir.
hitler bir sosyopattı ve diğer bir çok savaş dehası da.

buradan düz mantık yola çıkarsak duygusal kısmı küçük beynin diğer kısmı hastalık vb nedenlerden daha çok işlev gören insanlar daha zeki oluyor.

***************************************

duygu eyince aşk bunların başını çeker.en güçlü insan dürtüsüdür.normalde kimse için yapmayacağınız fedakarlıkları tüm korkularınızı aşk
sayesinde aşabilir mantıksız haraketler de çokca bulunabilirsiniz.
yani bir diğer deyişle zekanızın işlevsel kısmı yerine duygusal zekanızla hareket edersiniz.
bu olağanlaşınca yani aşkın en yüksek evrelerinde bir aptallaşma söz konusu olur.
dersleri anlamamanız, matematikte o dönem daha çok cuvallamanız unutkan olmanız bunun sonucudur.
aşk duygusal zekayı ön plana çıkardığından ve aklınızı güncel olarak hormonlarla karıştırdığından günlük hayattaki
bilimum bilimlerde veya zeka gerektiren işlerde cuvallarsınız.
evet aşk insanı aptallaştırıyor.

********************************************************************

aşkıyla gündem de olan bir bilim insanı tanıyor musunuz ?
nikola tesla bilinen tarihin bir çoklarına göre en zeki insanıdır.
nikola tesla'nın aseksüel olduğunu değil aşkla kadınlarla bir işi olmadığını da biliyor olmalısınız ?
bu tesadüf değil.
kendimden yola çıkacak olursam aşık olduğum zamanlarla şuanki durumum arasında gözle görülür farklar görüyorum.
ilişkimden sonra hafızam güçlendi rakamlarla aram düzeldi diyaletik düşüncem ve perspektif gerektiren işlerde kabiliyetim arttı.

****************************************************

sanatcılarda ise bu tam tersidir.
duygu isteyen her türlü iş aşktan beslenir.
beynin duygusal zekası ne kadar fazlaysa o kadar iyi şiir yazılır beste yapılır kısaca sanat yaratıcılığınız artar.
bu yüzdendir ki her sanatcının unutamadığı ve aktif yaşadığı bir aşkı mevcuttur.

**************************************************

bu yazıyı kendi bilgi ve tecrübelerimden yazdım.
teori bir yazıdır.kuram değildir elbette eleştiriye açıktır.
Aşk zaten aptalların işi.
insanın kişiliğinin değişmesi, psikolojik olarak oluşan değişiklikler, görsel olarak etkileri, aşkın gözü kördür benzetmesi bunlardan bazılarıdır. Ama o öyle değil dediğiniz herkesin aslında öyle olması düşünce gücünü yok ettiğini gösteriyor.
şu anda kendimi uçuyor gibi hissetmem, ancak götümün üstünde 4 saattir oturuyor olmam gibi.
veya üstteki cümledeki anlatım bozukluğu gibi.
seni sevmediğini bildiğin halde ölümüne sevmektir daha büyük kanıt mı var amk.
Aldatıldıgını yada iliskinin bittigini farkedememe halidir bence.
Mal gibi herkese anlatma hadisesi.

Ya aşık olunca tanımadığınız adama bile anlatıyorsunuz,valla sıkılıyorlar.
yaş olmuş 24, okul bitmiş, son staj sen git stajda ki kıza aşık ol olacak iş mi şimdi, kariyerimin bu dönüm noktasında nerden çıktın kızım sen, nasıl bir insan evladısın, git başkasına aşık oldurt kendini.
(tek taraflılar için)

sürekli gizli gizli takip edersiniz. yanınıza da zorla bir arkadaşını alırsınız. gece onu düşünürsünüz. gereksiz triplere girersiniz kendi kendinize. ağlamak için yer ararsınız. kızın önünde depresyonda haline girersiniz. komik gözükmeye çalışırsınız sırf bu yüzden şebek gibi hareketler yaparsınız. olmadığınız gibi görünürsünüz. önünde rezil olmamak için uğraşırsınız fakat büyük ihtimalle rezil olursunuz. entelektüel görünmeye çalışırsınız. kafanıza yorganı v.s çeker, kulaklığı takıp müzik dinlersiniz. su gibi terlersiniz, nefessiz kalırsınız farketmezsiniz. sokakta tek yürürken onu yanınızda hayal edersiniz, farketmeden kendi kendinize ağız ve elinizi oynatmaya başlarsınız. çünkü hayalinizde onunla konuşuyorsunuzdur. herkese anlatmak istersiniz. ama anlattığınız herkese de kimse bilmesin dersiniz. yüzünü görmek için can atarsınız ama yüz yüze gelmeye korkarsınız. en ufak bir hareketten anlam çıkarmaya çalışırsınız. ve en aptalcası sevdiğinizi asla söyleyemezsiniz. içinizde kalır ve hiç bir zaman kavuşamazsınız. başka biri ile sevgili olduğunu fark edince de depresyona girersiniz.

ha bide bak unuttum, gece yatarken yastığınızı onun yerine koyar öyle yatarsınız.. yastık başınızda değil kolunuzun altında olur...
küçükçekmeceden tuzlaya sevgilimi bırakıyordum yeterli olmuştur umarım.
aklıma geldikçe pipimi kesesim geliyor.