bugün

en basitinden kalbinde kelebekler uçuşmaya, dinozorlar şeyetmeye başlar.
karın ağrısı.
aşık olduğunuza dair belirtilerdir. dikkat bu hiçbir şeye benzemeyen bir tanımdı diyor ve örneklere geçiyoruz;*
elbette ilk sırada suratta bir hayli aptal ve "yandan yemiş" bir görüntü elde edilir. ki bu fena halde aşık olduğunuzu gösteren en mühim belirtidir. devamında ise evet o klasik haller söylenebilir. nelerdir bunlar? kelebekler orada burada uçuşur, dizler kesilir, kalp artık eskisi gibi çarpmıyordur. daha hızlı daha deli mesela? belki, olabilir.
tüm bunların dışında bir de şöyle bir hadise vardır ki asıl ben ona taparım. hani şu sevdiceğin yüzünü pembe bir toz bulutu halinde görme hadisesi. aşkların en körü, en saf halidir. yaşayan olmuş mudur bilmiyorum lakin filmlerde sıkça göze sokulan bir aşk hali olduğuda kesindir.
kalbin deli gibi çarpmasıyla başlar onu her görüşünde ona her dokunuşunda bayılacak gibi olursun. sadece onunla olmak istersin o hep yanında olsun sen onun dizine yat o da saçlarını okşasın. sürekli ondan bahsedersin sürekli onu düşünürsün ahan da aşıksın sen!
içten içe büyüyen bok yeme otur hissiyatı. dinlemedin mi? boku yedin demektir.
sol frame de 1 den fazla aşk ile başlayan başlık açılması şarabı*
baş dönmesi,mide bulantısı,kusma * *
sırf buluşma teklif etmek için maça davet etmektir. aslında amaç kızın maçı" hiç sevmem " deyip reddetmesi ve bunu fırsat bilerek " o zaman maçtan sonra bir kahve içelim mi? " diye sormaktır. bizzat başıma gelendir. ama ben maçlara gitmeyi çok severim. (bkz: )) hemen atlayıp " tamam gidelim " dememdir. onun da beni bursaspor- rize maçına götürmek zorunda kalıp, şoke olmasıdır. (bkz: ))
ona benzeyen, onu yansıtan, hatırlatan her şeyin devasa anlamlara sahip olması.
* *
sabah uyandığında ilk o'nu düşünmek, hatta gözünü açar açmaz!
(bkz: nicest thing)
aşık olunan kişinin yaptığı her türlü espiriye gülmek, ağzını yaymaktan bir türlü kendini alamamak.
kalbindeki tırtılların kelebek olup kanat çırpması...
yalniz kalma istegi. onu doya doya dusunebilmek icin.
nutkun tutulması, öylece konuşamadan bakakalmak.
suratta peyda olan aptal bir tebessüm.
ah neydi sendeki o sihirli şey. yüzün uzak diyarlardan göç etmiş bir meleğinkini andırıyordu. yorgun ama bir o kadar iyimser. ellerin, ellerin ise sadece güzel şeylere dokunmuş gibiydi bugüne kadar. sanki sen hiç kötü bir şey yapmamışsın gibi. gözlerin sadece sonsuz denizlere bakmış doyasıya. yüreğin ise bir kanaryanınki kadar narin. dur dur kırılma, kanaryaları çok sevdiğimden böyle dedim.
tenini hayal ediyorum. dokunabileceğimden emin olmak için dünyaları şu an feda edebileceğim tenini. kimbilir dokunduğum an, ruhuma doğru ne mutluluklar saçılacak. yüzünü okşadığımı hayal ediyorum. bütün hassaslığımla, bütün hassaslığına dokunabildiğim o anları hayalimde tekrar tekrar farklı senaryolar eşliğinde canlandırıyorum. dur kızma hemen, ben bu hayalleri ölesiye seviyorum.
belki sen ve ben, kendimize bir dünya yaratabiliriz. birbirimize sarıldığımız an, sadece ikimizin var olduğu bir dünyaya gidiveririz daha gözümüzü kapayıp açamadan. belki o dünyada sen ve ben; sana ve bana benzeyen canlılara bütün sevgimizi veririz.
belki sen ve ben, birbirimizin kucağında aynı anda göz göze, yarattığımız dünyadaki mutlu yıllarımızı düşünerek sessizce can veririz.
çalan en alakasız şarkıda bile onu düşünmek, telefonun elinden düşmemesi, bir an evvel görme isteği, şaşkın şaşkın herşeye gülmek, gördüğün her kağıda, buğulu cama onun adını yazmak... bunları yaparsınız sonunda aynen patlar bi tarafınıza.
herkeste farklı belirtiler gösteren durum. (bkz: sakarlık) *
kalbin onu gördüğün veya onun adının geçtiği andan itibaren taşikardik atması.
ondan gelecek bir mesajı saatlerce beklemek, eli eline değince bile gözlerin mayhoşlaşması, yoldan gecen diğer cinsine bakıyor mu diyerekten gözlerini kontrol etmek Vs.
onunla konuşurken hem bir an önce bitsin diye dileyip hem de hiç bitmesin diye düşünmek. Hem görmek isteyip hem de ama şu an değil diye düşünmek. kafa karışıklığı, kalp çarpıntısı, diğer sevilenlere * ilginin azalması, konsantrasyon bozukluğu, sürekli onu düşünmek, vs.
heyecan, aşık olunan görüldüğünde ne yapacağını şaşırma hali, surat kızarması, midedeki kelebek uçuşlarının dinmemesi. karşınızdakini baş tacı etme durumudur. sakin olmak, abartmamak hem sizin hem karşınızdakinin yararınadır.
patatese, altın bir bileziğe ya da siyah bir poşete bakarken kafanızın üstünde kalp şeklinde pembe bir baloncuğun oluşması. ve içinde onun resmi. bakıp bakıp doyamamak.
ağız kısmı kulaklara bitişikmiş gibi bir hale bürünmek ve ortalıkta uçarcasına gezinmek.