bugün

"ulan senin yaşadıkların benim yaşadıklarımın yanında devede kulak kalır bee!**baksana bana, yıkılmadım dağ gibi ayaktayım heyyttt! sen küllerinden bile doğarsın olum, koçum benim. hayde şerefe!" şeklinde muhabbetlere girerseniz karşıdaki insan geçici bir süreliğine teselli edilmiş olur.**
(bkz: montla sıç)
en iyi ilacın zaman olduğunu söylemen yeterlidir. diğer söylediklerin boştur çünkü karşındaki aşıktır...
dünyanın en şanslı insanının işidir. başına sürecek merhemi vardır da, bir de arkadaşına sürüyordur. siz ondan daha yaralıysanız, ikiniz de yanmışsınızdır. yapacağınız tek yardım, çalan müzik eşliğinde uyum içinde ağlamaktır.
'boş ver aga, taşşaklı olan sensin.' türünde cümleler kullanılarak yapılmaya çalışılır, pek bir faydası yoktur.

fuzulî şind-i reydadır
hemişe halka rüsvadır
gören der bu ne sevdadır
bu sevdadan usanmaz mı?
aşk acısından kıvranan arkadaş size aşk acısı çektiren de olabilir. onun acı çektiğini görmek içinizi parçalar ama sesinizi çıkaramazsınız. yanına gidip sırtını sıvazlarsınız dostça. "boşver takma kafana" dersiniz. bilirsiniz söylediklerinizin bir kulağından girip diğerinden çıktığını size "boşver takma kafana" diyenlerden ama yine de yardım etmek istersiniz... sadece mutlu olsun, asık suratı biraz gülsün istersiniz; onu mutlu edecek şeyin başka bir adam olduğunu bile bile.

ve bazen tesellileriniz umutlandırır onu. gözlerinize bakıp ağzının kenarıyla gülümser. o an bilirsiniz başka bir adamın hayalini kurduğunu. tutarsınız gözlerinizdeki yaşları aşkın keskinliğini bileklerinizde hissederken.*

(#2760589)
teselli eden arkadaşın da genelde aynı dertten muzdarip olduğu ve tavsiyelerinin uygulanamadığı sıklıkla gözlenir.
aslında genelde arkadaşını teselli ederken, biraz da kendini teselli edersin...

kendi acılarını sarmaya; biraz daha gerçekçi olayım arkadaşınla birlikte kendini kandırmaya çalışırsın. ve onu asla teselli edemezsin netice. hadi yine gerçekçi olayım kendini de teselli edemezsin. sadece kandırırsın.

ne desen kar etmez çünkü. 'abi çivi çiviyi söker' dersin, 'çivi çiviyi söker ama zarar verir, eskisi gibi olur mu?' der.
'zaman her şeyin ilacıdır' dersin. 'doğru ama bekleyebilemek ne mümkün?' der.
'bi sus amınakoyim, iç şu rakını konuşma, unut olum' dersin. 'sen unuttun mu ya..am der.'

bi sen dersin bi o der.

ömür böyle geçer...
yaraya merhem olmaya çalışmaktır. kalp yarasınınsa tek merhemi sevgidir, iyi arkadaş zor günde yüzünü gösterendir.
(bkz: sevgilisinden ayrilan birine soylenecek sozler)
lafin donup dolasip gelecegi nokta bellidir.

(bkz: siktir et)
haz duygusu gizliden kendini gösterse bile yine hem cins olmasından ötürü biraz üzülme olabilir.genelde klişelerle avutma teknikleri uygulanır.durum çok vahimse rakı masasına oturulur çok sağlam nutuk atılır, baştan geçen kız mevzuları derinlemesine anlatılır.
- gel abi bir büyüğe soralım.

(bkz: 70 cl lik rakı)
bazen sizin bile inanmakta güçlük çektiğiniz sözler söyletir insana..saçmalatır..
+ amaaann elini sallasan ellisi..hem zaten biraz da şaşıydı galiba.
karşınızda kalbinizi kanatırcasına ağlayan bir insanı, teselli etmeye çalışmaktır bazen.

ne söylediğinizi bilmeden, gözyaşlarını dindirmek için masum yalanlar söylemektir...

ayaklarını anne karnındaki bebek gibi karnına çeken hıçkıra hıçkıra ağlayan can yarısının gözyaşlarını silmektir,

o yatakta daha önce yatmış kendinizi hatırlamaktır belkide...

en savunmasız ve en çaresiz zamanda çıkmıştır karşısına arkadaşınızın, yaşanması imkanızdır ya, yataklara düşmüştür...

acılarını dindirmeye çalışmışsınızdır,

hikayeler anlatmışsınızdır,

güldürememişsinizdir ağlayan yüzünü,

hayat demişsinizdir,

"inanılması zor olanlar bile gerçekleşebilir bir gün ve mucizelere inanmaktır hayatı yaşanılır kılan ".

gülümsemiştir,

ama gözyaşları dinmek bilmemiştir,

ve sonunda

Sımsıkı sarılmışsınızdır ona,

Belkide aşka malup olmuş kendinize...



çünkü aşk sarsar,
çünkü aşk acıtır,
çünkü aşk kanatır,
çünkü aşk hasta eder adamı...!
* * *
ask acısı ceken arakadas alınır.* taksimde her zaman gidilen yere gidilir.içilir, sıcılır.intihar edicem diyen arkadas kısmen hayata döndürülür.aksam eve gidilir. msne girilir.hemen bir ileti gelir.sizi demin teselli eden arkadas sevgilimden ayrıldım intihar edicem lan sikerim bole hayatı derken roller degişir. bu kez siz teselli eden olursunuz.*
aşk ayağı göt ayağı, gibisinden bi cümle kurduktan sonra, yetmezmiş gibi bi de "no woman no cry" gibisinden uluslararası bi cümle ile anlatımını perçinlerse direkt ordan kaçılması gerekmektedir. aman evlerden ırak lan.
gereksiz bir aktivitedir. büyük ihtimal hiç bir faydası olmayacaktır. aşk acısı çeken insanı tek teselli edecek şey zamandır. ellemeyin çeksin acısını paşa paşa akıllansın. aşkın ne bok bişey olduğunu anlasın da aşk aşk diye sayıklamasın bi daha.
madencilikten sonra en zor iştir.
birkaç arkadaş daha toparlayıp "fight club" gecesi düzenlemek.

kendine gelmemesine imkan yok.
"o kız motordu zaten" demek.
bahsi geçen arkadaşın cinsi kız ise ve balık burcundansa, işkence dakikaları başlıyor demektir.
sadece dinlemek yeterli olacaktır.
sinir krizi geçirme sebebi olabilir bazen, ama zor gününde yanında olmak kavramının en güzel yaşandığı andır.
'abi sana kız mı yok' ve 'elini sallasan ellisi' cümlelerinin sıklıkla kullanıldıgı durumdur.

ha bir de şöyle bir durum var,
ask acısı ceken kişi bir hanımkızımız ve teselli eden de bir abimizse,

teselli genelde "senin gibi güzel bir kızın kıymetini bilmeyecek kadar aptal biriymiş.. bosver o kaybeder" temalı bir bir konusma seklinde gerceklesir.. ve.. işte herşey böyle başlar..