bugün

şizofreni hastalığından müzdarip, hastalığına yenik düşmeyip, onu kontrol edebilen, sanatın birçok alanında kendini gösteren hatun.
bir şişenin içine ''ben yalnız bir çocuğum, bunu bulan lütfen beni arasın'' yazar ve denize bırakır, arkadaş bu fiili gerçekleştirdiğinde henüz 7 yaşındadır.şebek romanı adlı şizofreniye ait ilginç resimlerin bulunduğu (bkz: amadeus) romanı vardır.
ünlü senarist bülent oran'ın eşi.

(yine kırk karakter, çaylak olmak ne kadar zormuş :( )
18 yıl pençesinde kıvrandığı şizofreniden muhyiddin ibn-i arabi'nin
füsus-ul hikem adlı büyük eserini okuyarak kurtulduğunu söyleyen,hatta bu eseri john nash'e de yollayan senarist yazar.
1941 istanbul doğumlu, 1960'ta Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nden mezun, 1963-65'te Robert Kolej'de idari Bilimler okumuş, tatlı deli senarist.
'Bir Ruh Macerası' içimin parçalanarak okuduğum bir kitap sahibi.
yıllarca süren şizofrenden sonra islama dönen ihtiyar bayan. delilik ülkesinden notlar kitabı güzeldir. aklı başında konuşur. bir filozof gibin.
dergah dergisindeki yazılarından oluşan "yeşilçam günlüğü" adlı kitabın yazarı. senarist, fikir insanı.
(bkz: yeşilçam günlüğü)
2013 istanbul Film Festivali'nde kendisine bir onur ödülü verilecek olan Yeşilçam senaristi.
istanbul film festivalinden aldığı onur ödülünü semih kaplanoğlu'nun adına alacağı kişi.
Okunası sinema düşünürü, senaristi.
bugün vefat etmiştir.
Ardında gül kokuları bırakıp ölümsüzlüğe yürüyen bilge kadındır. Cenaze namazı er kişi niyetine kıldırılmıştır.
Malesef geç tanıdığım şahsiyet. Şizofreni olduğu söylenmiştir ama günümüz uzman doktorları onun şizofren olmadığını sadece yazdıklarına bakarak karar vermiştir. Bu durumun şizofreniyi iyi idare edebilmesinden ya da onu yenmesinden kaynaklanmadığını psikolojik rahatsızlıklarının yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını söylüyorlar. Gariptir bir şizofreni anlamak bu kadar zorken bu işin uzmanları bu kadar kolay şizofren ya da değildir gibi teşhis koyabiliyor.
Ayşe şasa'nın hayatı anlatıldığında bahsedilecek en önemli husus hiç şüphesiz kemal tahir'dir. şasa'nın "manevi babam" dediği Kemal Tahir, ilk tanışmalarında ona bir nasihatte bulunuyor: "maskaralık yaptığın sürece seni alkışlarlar, ciddi bir şey yaptığında kimse suratına bakmaz, yolunu ona göre seç." Kemal Tahir ve eşi Semiha hanım, ayşe şasa'nın kırık dökük hayatında manevî anne babalık yapıyorlar. sıkıştığında, zorlandığında sığınılacak bir liman oluyorlar kendisine.
Kendisini Marksist olarak tanımlıyordu. Kemal Tahir ile dostluğun onun üzerinden derin etkileri oldu. Son Kuşlar, Ah Güzel istanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza attı. (1941, istanbul – 2014, istanbul)