bugün

yok olmuş bir tarihsel alışkanlık ve güzel bir spordur. göründüğünden zordur. dizlerle fazla sıkmamak gerekir. at rahatsız olur. gereğinden az sıkınca da denge bozulur.
artik TRT 2 'de gösterilmeyen sporlardan biri...
Artik bu güzelim hayvanlari sadece Veli efendilerde , para araci olarak izledigimiz spor...
herkesin beceremeyeceği iştir. cumhurbaşkanı adaylarının bile...
Turk irki'nin buyuk toprak parcalarini kolayca fethedebilmesini saglayan, genlerinde varolan ozellik. Eski turkler cocuklarini yurumeye basladiklari andan itibaren koclara bindirirlerdi iyi bir suvari olsun diye. bu sayede turkler savaslarda at uzerinde yanlara hatta geriye donerek sasmaz oklar firlatabiliyorlardi.
bir de ata binmekversiyonu vardır ki onun nasıl olduğunu merak edenlere ağır roman'ı izlemelerini tavsiye ederim. çünkü orada reis, tıbı'nın atına öyle bir biniyor ki adam dayanamayıp canına kıyıyor. ay evlerden ırak ayol.
(bkz: ılgar)
bacaklarınızın arasında cıplak sıcak vucudu hissetmek tarif edilemez hazlar verir. her adımında içinizde hissedeceğiniz hoplamalar, canlı bir bedeni kontrol etmenin verdiği güçlülük hissi... amerika lılar atlı ispanyolları ilk gördüklerinde yarı insan, yarı at tanrıların geldiğini düşünmüşler; insan ilk kez ata bindiğinde dünyaya yukarıdan bakarak bu tanrılık sıfatı yüklenmiş gibi hisseder.

http://antisourtimes.com/ da tolstoy nicki ile tarafımca 26.6.2007 de yayınlanmıştır.
adeta yürüyüşünden sonra yavaş yavaş hızlanıp, atın ritmine vücud senkronize olunca dünyadan kopar insan. muscle car kullanmak gibidir. boş viteste gazı kökleyince , o kontrolsuz saf güc arabanın kasasını sallar; halbuki sallanan motordur, gücün açığa çıkmasıdır. ata binince o gücün doğal halini hissedersin, altında kas yığını asil bir hayvan. belkide güzel gelen o gücü kontrol edebilmektir.
doğrusu ata binmektir.
at binilmez, ata binilir.
galat-i meşhur dur, ama galat-i meşru değildir.
meditasyon, kendine guvenmek, başka bir canlıya güvenmek ve tutku kelimelerini bir arada kullanabileceğiniz tek spor.
aha bir kendini beğenmişlik saçmalaması daha. bazı çevreler böyle kullanılmalı der. türkçe açısından nereye dayandırırlar bilemem.
doğrusu ata binmektir.
yada araba binmek, uçak binmek.
yanlış söylenen eylemdir.
at binilmez, ata binilir.
turk kadınları erkekleri kadar bu işi iyi kıvırır, ayrıca iyi de kılıç, ok kullanırdı, nerde kaldı o girişken ruh?
http://ushistorians.files...081qz7lxdo1_400.gif?w=500

tamamen doğaçlama.
öncelikle kökenbilim açısından hangi kullanımın doğru olduğuna ilişkin bir yazı http://www.radikal.com.tr...p?ek=ktp&haberno=4636.

başlarken en sıkıntılı kısım atın size alışması kokunuzu ve görüntünüzü tanıyıp uysallaşması. bir sürü püf noktası var tabi ama bence en önemli olan şey dizginler. nasıl kavradığınız bile atınızın tavırlarını değiştirir. devamında herkes kendi taktiklerini geliştirir zaten.
spor olarak bakıncada çok dehşet bacak kasları yapabilirsiniz hem eğlenceli hem işe yarıyor.
nasıl bir mantıktır. biri cıkıp savunsun.
at binmek ise gemi binmek, uçak binmek olmalı değil mi ?

şimdi uçak binip oraya geleceğim ve yanımda da eşek arısı getireceğim.
bu lafın geçtiği her ortamdan hızla uzaklaşmak gerekir.
recep tayyip erdoğan geliyor aklıma at konusu açılınca. cihan mıydı düştüğü atın adı? güldük yine.
inildiğinde bunu tekrar yapmak istemeyecek insan heralde yoktur, zevklidir.
cok heyecan verici bir spor.
yaprak sarma gibi genel kullanımlarına ayar olduğum bir söz öbeği. doğrusu ata binmektir efenim. zira at binilmez ata binilir. ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim ve gayet rasyoneldir attan atlamak.
yapmak istediğim ata sporudur. eski türklerde çocukların yürür yürümez at binmeye başlamalarını öğrenmem bende tarifsiz bir utanç yaratıyor. ezik hissediyorum kendimi, yürüyen türk mü olurmuş peh.
Insanda tarif edilemeyen mutluluk ve keyif yaşatir.
Her yiğidin meziyeti değidir.
ata binmek olarak yanlış ifadeye maruz kalan eylemdir. çok iyi at binerim bu arada. öyle dıgıdık dıgıdık kıvamında değil böyle dıgıdıkdıgıdıkdıgıdık binerim. yazarken olmuyo işte. böyle hızlı dıgıdık yani yavaş adımlarla dıgıdık değil.