bugün

At,avrat,pusat üçlüsünün ikincisi.
at savaşçının kendisini temsil ederdi. Atının Kuyruğunu kesen yiğit çarpışmaya şehitlik için dönmemek üzere gidiyor anlamına gelirdi. At kuyruklarından ve yelelerinden bu kutlu sebeple tuğlar dikilirdi.
avrat savaşçının döneceği yeri, evini,ne için savaşmakta olduğunu temsil ederdi. Pusat ise evine dönmek için vereceği savaşta ki tek dostları olurdu.

kısaca bir mantıksızlık yoktur.
Atı kullanan avrat ise ne olacak.
At yiğit silah.
(bkz: gigi hadid)
(bkz:tanrı türkü söylesin
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
)
Bu üçleme ne zamandan beri kullanılıyor bilmiyorum. Araplardan gelmiş olması olasığı çok düşük. Bedeviler deveye biner nerden bilsin atı, kadına değer vermezler ne yapsınlar avradı. Silah kelimesi arapça olduğu gibi avrat kelimesi de arapça, ayrıca zaten kaba bir kelime. Bunu yakın geçmişte farkettim, daha önce at avrat pusat diye biliyordum bu üçlemeyi. At hatun/kadın pusat desek kafiye bozuluyor, gerçi tam şu anda kafiyenin de arapça olduğunu farkettim. Selim bok vardı arabistanı fethedecek, siktir git ruthenyayı alsana amk.
Atasözüdür ata. Kim demişse de doğru demiştir. At avrat silah emanet edilemez. Avrat yanında at kapıda silah belinde değilse yiğit adam sağlıklı düşünemez. Bir şeyi de takdir edin amk be.