askere giden yazarlarin gitmeyenlere tavsiyeleri

askere henüz gitmemiş yazarların çok işine gelebilecek tavsiyeler bütünü.

(bkz: askere giden yazarları tasfiye etmek)

3 k dir. konusma, karisma, kaytarma.

Eğer yattığınız yerden, banyodan tuvaletten, yediğim yemekten şikayet etmem derseniz kısa dönem olarak gidin halledierin gelin. Hem sorumluluğunuz daha az olur hem de çabuk biter. Yok eğer maaş ve rütbe isterim derseniz Yedek subay olun. iyi kötü bir rütbe takarlar. Özellikle doğu illerinde görev yapma olasılığınız artar. Sorumluluğunuz artar. altınızda askerleriniz vardır. Onların yaptıklarından da sorumlusunuzdur.

Eğitimde ilk bir kaç güne dikkat edin. Çarpılmayın.

Bir konuda emir verilmiş olsa bile bir istisna olmak için her zaman fırsat kollayın. Emin olun ki her zaman istisnalar olacaktır.

(bkz: metro yemeyin binmeyin de)

nizamiyeden içeri girmeden önce ruhunuzu dışarda bırakın çıkışta alırsınız.

gitmeyin.

(bkz: kacin inzibatlar geliyor)

severek gidin,severek yapın..kolay olur.

yurtdışında 3 sene çalışın.

Hastalık derecesinde titizseniz, şuna emin olabilirsiniz ki hayatınızın en kabus 5 ya da 15 ayı sizi bekliyor demektir. Mümkünse bu aşırı titizlik huyunuzdan vazgeçip öyle gitmeye çalışın askere... Yeri gelecek, 2 hafta banyo yapamadığınız da olacak. (Ya işten güçten, ya da bir türlü onarılamayan a.q banyo kazanının arızasından) Tuvalet taşlarında görmeniz olası kalıp kalıp tezekler ve lavabolardaki kıl yumakları da cabası...

bence degerlendirmesini bilen için hayatın en ilginç tecrübesidir. cünkü baska bir yerde bu kadar cesitli insanı bir arada buluma ve onlarla aynı ortamda olamazsınız. türkiyeyi hiç böyle görmemeiştim dedirttirebilecek bir yerdir. ve bence korkmayı gerektirecek birsey değildir.

askerlik öncesi gidecek kişi için elmas kadar değerli olacak tavsiyelerdir.

hediye getirmeden dönmeyin.

40 kişilik koğuşta yatmam hamamda yıkanmam diyorsanız, astegmen olun akşam 5 te mesai bitiminde servise binip evinize gidin.
*