bugün

ezanın anlamı; insanlara namaz vaktinin geldiğini haber vermektir.

ilk zamanlar da, ibadet saatini çan ile haber vermek yerine, insan sesini kullanmayı seçmişler. namazı camide kılmak zorunlu olmadığı için, ezan vaktini müslümanlara haber vermek için kullanılmış ezan.
bir insan minareye çıkıp ezanı normal şekilde okumuş. bir şarkı gibi seslendirilmemiş. ezanı okurken notalı, okuyun diye hiç bir bilgi yok. burada amaç, zamanı haber vermek. hz muhammed bile kendi sesiyle ezan okumuştur.

günümüzde, gösteriş peşinde koşan sözde müslümanlar, cahillerin aşağılamak için kullandığı onların deyimiyle, "gavurların" icadı olan megafonu camilere takarak, cami içinden sesi sonuna kadar açarak, güfte yapar gibi ezan okumaktalar. bunu da bir maharet sanmaktalar. sünnet, yani hz muhammedin yaptıklarını yapmak yerine, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmekteler.

islamiyette en temel gaye, niyettir. allahın hiç kimsenin kıldığı namaza, okuduğu ezana ihtiyacı olmadığı açıkça belirtilmektedir. zaten aksini söyleyen de allaha karşı gelmiş olur.

islamiyette...

kıyamet günü hiç kimse kimseye yardım edemeyecek. hiç kimse kimseden sorumlu olmayacak. bunlar kuranı kerimde de açıkça belirtilmiştir. allahın, ne camilere ne de zorla dincilik yapan sözde müslümanlara ihtiyacı vardır.
herkes kendi yaptıklarından mesuldür. camilerin sayısının fazla olması, megafonların sesinin sonuna kadar açık olması, birilerini zorla islamiyete mecbur bırakmak, hiç kimsenin zorunluğu olmadığı gibi bunu yapan kişiler daha fazla müslüman olamazlar.

hiç kimse kimsenin inancını sorgulayamaz! hiç kimse, o insanın allahın gözündeki değerini bilemez. bunları yapmaya çalışan kişiler yine, allahın yerine kendisini koymak için uğraşan kişilerdir.

hiç kimse, bir canlının cezasını kendisi veremez.! tek cezalandırıcı ve affedici allahtır.

bunların dışında hareket eden kişiler; cahil canlıları kandırarak kendi çıkarlarını gözetmektedir. kısaca, allaha şirk koşmaktadır.