bugün
- mfö'nün en güzel şarkısı12
- nihavend longa28
- bütün sokak köpeklerini tehlikeli sanmak8
- neden evlenmiyorsunuz23
- trt de memesi gözüken kadın22
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak19
- bulunduğunuz yerin hava durumu11
- sözlükte belindeki kemer olunacak kızlar10
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası13
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak10
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı25
- ismet gurbuz 202414
- jose mourinho66
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği14
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması12
- albay kemal14
- sözlükçülerin albay kemal'e bok atma sendromu8
- anın görüntüsü10
- okan buruk12
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız18
- aleyna tilki10
- fenerbahçe12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur16
- sözlükteki islamcılara alınması gereken önlem12
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar9
- gratis indirim günü kavgaları18
- yaşlılık belirtileri9
- true nickli yazar10
- üstteki yazar tarzında entry gir13
- kova burcu erkeği9
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- sözlüğün en iyi 10 yazarı22
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- zalbert'in karşısında dans etmek8
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba14
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması11
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
17. yüzyıl ingiliz şairi. ünlü carpe diem " to his coy mistress" i kaleme alan bünye.
'' to his coy mistress'' adlı şiiri türkçe'ye çevrilmiştir.
''utangaç sevgiliye
olsaydı eğer yeterince yerimiz ve biraz zamanımız
işte belki o zaman, sevgili hanımefendi, çekilirdi nazınız
oturur düşünürdük, ne yapıp ne etsek de
uzun aşk günlerini hoşça geçirsek diye.
sen hindistanda, ganj kıyısında
yakutlar bulurdun, bense akıntısında
humber nehrinin, yakınırdım senden gündüz gece.
seviyor olurdum seni tufandan on yıl önce
ve sen - eğer lütfedersen reddederdin
yahudiler ikna olup dinden dönene değin.
aşkım bir bitki gibi büyür yayılırdı
imparatorluklar bile yanında ufak kalırdı
gözlerine övgüler düzmek alırdı yüzyılımı
ve tabii seyredeceğim o muhteşem alnını
iki yüzyıl sürerdi tapmak göğüslere tek tek
gerisi içinse tam otuz bin yıl gerek.
en az yüzyıl vermeli her uzvuna ayrı ayrı
ancak sonuncusunda açılmalı kalbinin sırrı
çünkü, sevgili bayan, sizin hakkınız budur
zaten ben de başka türlü sevemezdim, doğrudur.
ama bir ses var ki, hep duyuyorum ardımda
zaman üstümüze geliyor kanatlı arabasında
ve ondan sonra her şeyin ötesinde serilip yatan
sonsuzluğun uçsuz bucaksız çölleri olacak inan
ne bir eser kalacak güzelliğinden
ne de var gücümle seslenirken ben
duyacaksın mermerlerin altında yankılanan sesimi
solucanlar kemirecek onca sakındığın bekaretini.
bir avuç toz olacak erdem dediğin şeyler
benim arzum durur mu, o da kül olur gider
mezar özel mülkündür, yalnız kalabilirsin
ama orada kimse sana sarılır mı hiç dersin?
işte o zaman, henüz gençliğin rengi
ışıyorken teninde çiğ taneleri gibi
ve hala fışkırıyorken istekli ruhun
sabırsız bir ateşle bütün hücrelerinden vücudunun
işte o zaman bırak gönlümüzce davranalım
ve bir çift sevdalı şahin olalım
onlar gibi yutalım bir lokmada vaktimizi
beklemeyelim onun yavaş yavaş tüketmesini bizi.
gel bütün gücümüzü, bütün güzelliğimizi yuvarlayalım seninle
ve topa tutup hayatın çelik kapılarını
geçirelim sevgimizi öteye.
böylece durduramasak da güneşi gökte
bırakırız koşsun bizimle birlikte.''
''utangaç sevgiliye
olsaydı eğer yeterince yerimiz ve biraz zamanımız
işte belki o zaman, sevgili hanımefendi, çekilirdi nazınız
oturur düşünürdük, ne yapıp ne etsek de
uzun aşk günlerini hoşça geçirsek diye.
sen hindistanda, ganj kıyısında
yakutlar bulurdun, bense akıntısında
humber nehrinin, yakınırdım senden gündüz gece.
seviyor olurdum seni tufandan on yıl önce
ve sen - eğer lütfedersen reddederdin
yahudiler ikna olup dinden dönene değin.
aşkım bir bitki gibi büyür yayılırdı
imparatorluklar bile yanında ufak kalırdı
gözlerine övgüler düzmek alırdı yüzyılımı
ve tabii seyredeceğim o muhteşem alnını
iki yüzyıl sürerdi tapmak göğüslere tek tek
gerisi içinse tam otuz bin yıl gerek.
en az yüzyıl vermeli her uzvuna ayrı ayrı
ancak sonuncusunda açılmalı kalbinin sırrı
çünkü, sevgili bayan, sizin hakkınız budur
zaten ben de başka türlü sevemezdim, doğrudur.
ama bir ses var ki, hep duyuyorum ardımda
zaman üstümüze geliyor kanatlı arabasında
ve ondan sonra her şeyin ötesinde serilip yatan
sonsuzluğun uçsuz bucaksız çölleri olacak inan
ne bir eser kalacak güzelliğinden
ne de var gücümle seslenirken ben
duyacaksın mermerlerin altında yankılanan sesimi
solucanlar kemirecek onca sakındığın bekaretini.
bir avuç toz olacak erdem dediğin şeyler
benim arzum durur mu, o da kül olur gider
mezar özel mülkündür, yalnız kalabilirsin
ama orada kimse sana sarılır mı hiç dersin?
işte o zaman, henüz gençliğin rengi
ışıyorken teninde çiğ taneleri gibi
ve hala fışkırıyorken istekli ruhun
sabırsız bir ateşle bütün hücrelerinden vücudunun
işte o zaman bırak gönlümüzce davranalım
ve bir çift sevdalı şahin olalım
onlar gibi yutalım bir lokmada vaktimizi
beklemeyelim onun yavaş yavaş tüketmesini bizi.
gel bütün gücümüzü, bütün güzelliğimizi yuvarlayalım seninle
ve topa tutup hayatın çelik kapılarını
geçirelim sevgimizi öteye.
böylece durduramasak da güneşi gökte
bırakırız koşsun bizimle birlikte.''
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar