bugün

tıbbi operasyon
(bkz: Ameliyat cok iyi gecti ama hastayi kaybettik)
tanımadığınız insanların başından geçerken hiç umursamadağınız,ancak söz konusu kişi canınızsa,kanınızsa çok daha farklı bir boyut kazanan tıbbi müdahaledir.
o yeşil örtüler,o hastane kokusu dayanılmaz bir hale gelir(yeşil rengi gözü yormayan bir renk olduğundan,doktorların ekstra bir yorgunluk yaşamaması için ameliyatlarda yeşil örtü,giysi vs kullanılır).o ana kadar dini konularda pek sağlam kişi değilseniz,neredeyse imam kesilirsiniz.tabiri yerindeyse imana gelirsiniz.uzun süredir dua etmiyorsanız,tanrıya yalvarırken utanırsınız resmen.ama manevi yönden rahatlamaya ihtiyacınız vardır ve binlerce tövbeden sonra tanrıya yakarmaya devam edersiniz.
doktorluk mesleğinin yüceliğinin imzasıdır ameliyat...o ameliyathaneden çıktı mı etrafını saran bir sürü korkak,üzgün gözleri sonuç ne olursa olsun sakinleştirmek zorundadır.ilk sınavını içerde vermiş olan doktor,ikinci sınavını da psikoloji alanında vermek zorundadır.
bir sınava girmek gibi bir şey değildir sevdiklerinizin ameliyata girmesi.çünkü her zaman risk vardır ve sınavların telafisi olurken,başarısız geçen bir ameliyatın telafisi bilmem ki var mıdır.
ameliyat,bize hayattan ne kadar nefret etsekte,ondan ayrılmakta istemediğimizin bir sembolüdür........
bilinen ilk kafatası ameliyatı samsun ikiztepe höyüğünde bulunan bir kafatasında görülmüştür. tarih m.ö 3-2. binde.
sedye üzerinde yatılı halde ameliyathaneye giderken tavandaki lambalar eşliğinde geçirmek zorunda olduğunun farkına vardığın tıbbi operasyon.
şekli ne olursa olsun, basit ya da zor, eğer sevdiğiniz bir kimse bir operasyon geçiriyorsa, sizin için ecel terlerinin döküldüğü, sayılı dakikaların bir türlü geçmek bilmediği,içerde ne yapıyorlar? acaba bir aksilik var mı? diye kafanızda binbir soru sormanıza neden olan tıbbi müdahale.
içerden izlediğinizde harika bir heyecan, merak.. dışarıda beklediğimizde korku, ölümü yakında hissetmek.
http://www.oyunbe.com/bed...un/104/Ameliyat-Etme.html
herkes iyi olmak ister bazı mecburu durumlarda ameliyat olur. işte o zaman hele deameliyat uzun sürmüşse zaman asırlar gibi geçer, aklınıza kötü şeyler gelir, kaybedeceğim duygusuna kapıldığı şeydir ameliyat.
ameliyat olmak için masaya yattığınız zaman gaybten sesler duymaya başlarsınız, böyle derinden yankılı bır şekilde " yusuuuuuuuf, yusuuuuuuuuuf" diye bir an ödünüz b.kunuza karışır "tamam herşey buraya kadardı" dersiniz. ve başlarsınız üç kulvallahü bir elhamdan. tövbelerin ardı arkası kesilmez. sevdikleriniz gelir aklınıza, yarım bıraktıklarınız, kırdıklarınız, kırıldıklarınız. ağlarsınız iki damla yaş ile beraber hissettirmeden. ve kaçmak istersiniz o an sünnet çocukları gibi. ama nafile el ayaklarınız bağlanmıştır. rica edersiniz "hocam ben hazır değilim yarım saat müsade verin" diye ve sonrasını hatırlamazsınız. ertesi güne kadar.
insan tamiri.
öncesinde nasıl olsa uyuyacağım, hiçbir şey hissetmeyeceğim diye rahat olabilirsiniz. fakat sonrasında o buz gibi ortamdan çıkıp vücudun belirli yerlerinde yaralar, dikişler, sargılar ve malesef acılar ile uyanıp bir kolunuzun seruma diğer kolunuzun da ne işe yaradığını bile bilmediğiniz bir makinaya bağlı olduğunu fark ettiğinizde yeniden bayılabileceğiniz facia. yakınlarınız ayıldığınız için şükredip işin zor kısmı halloldu, bundan sonrası kolay derken siz asıl zor olanın yeni başladığını anlarsınız. normalde bir yabancının ayak parmaklarınızı bile görmesinden rahatsız olurken o an çırılçıplak bedeninizin neredeyse bütün hastane personeli tarafından görülmüş olması umrunuzda değildir çünkü sizi asıl düşündüren boğazınızdaki kesilmiş hissi veren o acının nedenidir. üstelik ameliyat olan bölgenizle ilgisi olmayan birçok yerinizde de sonradan narkozdan kaynaklandığını öğrendiğiniz bir acı vardır. siz içinde bulunduğunuz durumu ve dışardan nasıl göründüğünüzü algılamaya çalışırken burnunuzun ucuna kadar yaklaşan doktor nasıl olduğunuzu sorar, hadi adam onca emek çekti, kalbini kırmayayım diye "iyiyim" demek istersiniz fakat konuşamadığınızı fark edersiniz. doktor, "tamam her şey yolunda" diyerek ailenizi rahatlatırken siz başkalarının yardımına muhtaç olarak iki gün yataktan kalkmadan yaşayacağınızdan habersiz bir şekilde uykuya dalarsınız. olan bitenin biraz daha farkında olarak tekrar uyandığınızda elinizdeki acının hemşirenin serumu yeni değiştirmiş olduğundan kaynaklandığını anlarsınız. iyi kalpli hemşire odadan çıkmadan önce televizyonu da açar, kanalı her değiştirişinde yüzünüze bakar ve gözlerinizi kırparak hangi kanalı izlemek istediğinizi belirtirsiniz. o an le scaphandre et le papillon * filminin felçli karakteri jean-dominique bauby'nin halini daha iyi anlarsınız. hiçbir şey düşünmemeye çalışarak hemşirenin açtığı çizgi filmi izlerken belki ilaçların etkisinden belki de içinde bulunduğunuz durumdan ötürü duygusallaştığınızı fark edersiniz. çizgi filmdeki winnie the pooh gibi gerizekalı bir ayının dostu piglet için yaptıklarını görmek bile gözlerinizi yaşartmaya yeter. hemşirenin en kısa zamanda tekrar gelip yüzünüzü yakan göz yaşlarını silmesini beklersiniz...
Hasta bir kimseye, operatör tarafından yapılan müdahale. Herhangi bir hastalıkta, hasta olan organın bir kısmının veya tamamının alınması, bir kemik kırığının düzeltilmesi gibi hallerde ameliyata başvurulur.

Bir ameliyatta hastanın, operatörün ameliyathanemin dikkat edilmesi gereken özellikleri vardır.

Hasta için, ameliyat öncesinin ve sonrasının 'önemi çok büyüktür. Ameliyattan önce, hastanın maneviyatını yükseltmek, vücudu kuvvetlendirmek gerekir. Böylelikle ameliyat için en müsait-zaman seçilir ve hasta, ameliyat olmak üzere ameliyat salonuna alınır.

Hastanın ameliyat olacağı bölgesinin temiz olması dikkat edilmesi gereken hususların başında gelir. Burasının alkolle ve başka ilâçlarla mikroplardan temizlenmesi (steril olması), gerekir. Aynı zamanda hastanın yapılacak ameliyatı duymaması için, anestezi yapılır, yani hasta uyutularak hiçbir şey duymayacak hale getirilir.

Operatörün ve yardımcılarının, ameliyata başlamadan dikkat edecekleri hususlar arasında, ameliyat yeri ile temas edebilecek yerlerinin mikroplardan temizlenmesi, en başta gelir. Operatör ve yardımcıları, ellerini özel şekilde yıkarlar, steril olarak gömlek ve takke giyerler ,maske takarlar ve ellerine steril olan eldivenler geçirirler. Ameliyat, odasında hizmet eden hastabakıcıların da steril gömlek giymeleri ve maske takmaları gerekmektedir.

Ameliyat odasının da, ameliyattın kolay ve temiz olmasını gerektirecek özellikte olması lâzımdır. Ameliyat bölgesine yandan ve tavandan gelecek ışık operatörlerin gölgesini yok edecek özel şekilde olmalıdır. Ameliyat salonunun çabuk ısınacak ve çabuk temizlenecek, toz kalkmayacak bir durumda olması, ameliyat masasının rahatça ve kolaylıkla istenen âletleri verebilecek durumda olması, dikkat edilmesi gereken hususlardandır.
Rüyasında ameliyat olduğunu gören kişinin sağlığı mükemmeldir, şeklinde yorumlanır...
Arapça'daki 'amel' (iş, eylem) sözcüğünden geliyor. Gerçek anlamı, 'işlemler, eylemler'dir. Bizde ise, 'yetkili uzmanın hastaya uyguladığı işlem'.
genelde standart olarak iki cerrah, cerrahlar icin iki hemsire, hemsirelere aletleri veren bir baska hemsire, bu hemsirenin eksikleri olursa ve genel temizlik ihtiyaclari icin bir eleman.birde anestezist doktor olur.o genelde sakiz cigneyip, kitap okuyor.hastanin serumu bitiyor,kani bitiyor, bizim anestezist hala kitap okuyor.makinalar nabiz icin alarm verince uyaniyor ancak. ** * *
görsel
amel ve yed kelimelerinin birleşiminden türediğini düşündüğüm farsça bir kelimedir. amel farsçada; iş görme, faaliyet,yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar manasına gelir. yed; el demektir. iki kelimeyi birleştiren biz türkler ise kelimeyi ameliyat olarak revize etmişiz... elişi, elle yapılan işlem manalarına gelir. dilimizde asıl anlamı yetkili uzmanın (bkz: cerrah) hastaya genel, lokal veya epidural anesteziyle gerçekleştirdiği rezeksiyon ve sütur etme işlemlerini içeren bir işlemdir. eskiden anestezik ajanlar yokken ameliyatlar karotis masajıyla insanların beynine giden kan azaltılıp bayılmaları sağlanarak yapılmaktaydı eğer bunu yapmak riskliyse insanlar ameliyat masasına bağlanarak acılar içinde kıvrana kıvrana yapılırdı. 19. yüzyılın başlarında yoğun alkol alımının getirdiği sersemlik halinde yapılmaya başlandı, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise ilk anestezik ajan olarak eterin kullanılmasıyla bu acımasız süreç yerini sevgiye, mutluluğa bıraktı. bu yenilik kasları gevşetti, sinirleri yumuşattı, sanat için soyundu ve bizleri geleceğe dair umutla baktırdı. bence bu durum cerrahi bilimi açısından bir devrim noktasıdır. günümüzde ise kısa, orta ve uzun etkili onlarca anestezik ajan cok azaltılmış yan etkiler eşliğinde kullanılmaktadır. hastalar genel, lokal veya epidural anestezi altında etik kurallar konjonktüründe ağrısız ve acısız bir şekilde opere edilebilmektedir.
Ben mi duygusuz öküzüm bilemem ama doktor gelip bir şey yok dedikten sonra hastanın başında ağlayamam. Gereki yaparım ve giderim. Aşırı duygusal olmaya hakikaten gerek yok. içeride annem varken bile soğuk kanlı olabiliyorum. Hem doktor bir şey yok dediyse daha ne olsun. Adam işi biliyor. Bazı insanlar bu olayı abarttığı için hakikaten söylememek lazım.
lanet olsun 25 yıllık hayatımda ilk defa ameliyat oldum oda kasık fıtığından. ulan ne lanet bişimiş ameliyat, yarım adam olduk resmen sigaraiçmeye 3 kişi gidebiliyodm ilk gün. arkadaş bu kalp ameliyatı olanlar filan nebok yiyor çok merak ediyorum. resmen ebem sikildi. 3 gündür evde 2.80 yatıyorum gülemiyorum öksüremiyorum hapşuramıyorum. neyse işteyavaş yavaş kaşınmaya başladı dikiş yerlerim buda iyiye işaretmiş. neticede allah kimsenin başına vermesin diyorum hele benim gibi hiperaktifseniz hiçhiç aman.

tek güzel yanı:narkozun kafası çok güzel bir şişe istedm ameliyattan sonra ama vermediler.
on sekiz yaşından büyük olsanız bile aile onayı gereken hede. bugün, ailemin pek sıcak bakmadığı bir ameliyatla ilgili görüşmeye gittim. sağlık açısından bir engel yok, ama doktor aile onayı olmazsa ameliyat yapmam diyor. kardeşim de olmazmış, anne- baba konusunda ısrarcı.
yaklasik uc ay sonra olacagim eylem. tenis turnuvasinda capraz bagimin ikisini de kopardim. yaklasik bir yildir sol dizimin alt kismi vucudumdan bagimsiz hareket etmekte. cok dikkatli yurumek zorundayim, en basit sendelememde bile aninda yere dusuyorum. bes ay boyunca yuruyemedim ilk dustugumde. sonrasi da eziyet oldu tabi. fizik tedaviler egzersizler kum torbalari.. tek caresi ameliyat. kac kez izledim ama bi turlu isinamadim. asiri korkunc. kemikten boru seklinde yol acip bag geciriyolar arasindan. ve sonra dort kocaman civi ile o baglari kemige sabitliyolar. omrum boyunca bana eslik edecek olan ameliyat izlerinden bahsetmiyorum bile. o degil de dizimdeki civiler her havaalanina girisimde otecek mi?
cok dertliyim sozluk. :(
Dört gün sonra geçireceğim tıbbi operasyon.
5 defa yaşadığım hadise.
Vucutu 10bin 20bin ve 30bin bakimina soktum. Bir kac duzenleme vardi da.
Son 8 senede 3 kez olduğum dördüncüsünden kaçtığım bizim doktorların hobisi olmuş aktivite. Gerçekten bu kadar kolay ameliyat kararı vermemeliler zaten doğru düzgün ameliyat da edemiyorlar hep ( nüks ediyor.