bugün

"ders almam ders veririm"

böyle ders vereceksen nolur verme.
yunanistanın, kaleci ile karşı karşıya yakaladıgı 6 pozisyondan sadece birini gole cevirdiği maç.
geçmiş ola şimdi biten maç.
ve macın son düdüğü an itibari ile calmıs yunanistan karsılasmayı 1-0 kazanmıstır.
türkiye :0
yunanistan :1.
an itibariyle bitmiş maçtır. ayrıca ne kadar kötü oynarsa oynasın ''yuhlamalar''ın ve ''terim istifa'' seslerinin maç sonrasına saklanması gerektiğini, elalemin yabancı takımı karşısında kendi takımlarını yerin dibine geçirmemesi gerektiğini bilmeyen seyircilerin izlediği maç olmuştur. kabul kötü oynadılar ama maç bittikten sonra başla protestoya bari yahu! Bunun dışında bu maç göstermiştir ki milli takımın aklı başka taraflara çekilince kimseye bir yarar sağlamıyormuş.Habertürk'te şehit ailelerine yardım kampanyasına çıkıp ''ah biz ne kadar duyarlıyız bakın bir bize'' demekle, milli marş sırasında asker selamına durmakla maç kazanılmıyormuş,herkes kendi işine baksınmış.
rıdvan dilmen'in acı bir şekilde noktayı koyduğu maç.
"hakettiğimiz bir malubiyet aldık"...
rodvan dilmen in yaptığı 3 oyuncu değişikliği tahmininin tamamının tuttuğu maçdır. zaten yapılan tek olumlu harakette buydu.
(bkz: dersten kalan fatih terim)
herşeyin ters gittiği maç.
volkan sahanın en iyisiydi...
millet olarak kenetlendiğimiz şu anlamlı günlerde bu kadar ruhsuz bu kadar isteksiz oynayan futbolculara lanet ediyorum.
fikret engin'in bitiş düdüğünden sonra "merkeze gidiyoruz" uyarısı ile tırstığımız maç.
iş işten geçmiştir. nasıl olsa kasım soğuğunda norveç'i orda yenemeyeceğimiz için, fatih terim'in istifa edip şerefini kurtarması gereklidir.
yediğimiz golün ofsayt olduğu karşılaşma. ayrıca 10 oyuncunun ıslıklanıp 1 oyuncunun alkışlanması takım ruhuna aykırı. ama taraftarın vermek istediği mesaj ise çok başka. başka bir ülkenin vatandaşı bizim formamızı giyiyor ve hakkını vererek oynuyor koşuyor , basıyor. ama bu ülkenin evlatları şehitler ölmez , vatan bölünmez sloganı atılırken ağızlarını havaya dikip yürüyorlar. aslında yazık yorumu sadece takım ruhunun bozuluşunu özetleyen bir kelime. diğer türlü allahına kadar hakkettiler o ıslıkları ve almaları gereken mesajıda aldılar cici klüplerinin cici taraftarları alkışlasın onları. arda turan oyuna giriyor spiker arda çok alkış aldı sami yen'de diyor. aşamamışız bazı şeyleri.
(bkz: we don t need no education değil mi terim amca)
yüzümüzün domatesden de kirmizi yapan mac.
Neden Tuncay'i cikartmadigina anlam vermedigim Fatih Terim'den nefret etmeme neden olan mac!
boş tribünler önünde oynansaydı galip geleceğimiz maç olacaktı, keşke uefa 6 maçlık cezamızı indirmeseydi de, seyircisiz, boş tribünler önünde oynadığımız maçlar gibi oynayıp kazansaydık.bu takıma seyirci yaramıyor arkadaş.
takımımızın öbek öbek sıçtığı maç olmuştur.
ayrıca ne ümit karanın* ne de gökhan ünalın * milli takımın forveti olmadıgını göstermiştir bu maç.
milli takımımızın defansının olmadığını anladığımız maç olmuştur. adamlara 10 tane %100 lük gol pozisyonu verip, bir tane yemek, yediğimizin de offside olması yunanlı forvetlerin kazmalığıdır. hakan şükür'e bile o kadar boş alan bıraksan, en az birini gole çevirir.

pişmanlıkla gelen edit: maçın bizim adımıza yıldızı tek kelimeyle volkandır. helal olsundur. yediği golde hatası yoktur. bir gs'lı olarak tebrik ediyorumdur, falandır filandır.
futbolun adaletsizliği bir kez daha ortaya serilmiştir. türk milli takımı'nı tarümar eden yunan takımı ata ata bir tanecik golle sahadan ayrılmıştır. futbolda adalet olsaydı skor herhalde 7 sıfır falan bitecekti.
insanı futboldan sogutan, gs taraftarı olunmasına rağmen fatih terim'den nefret ettiren maç.
futbolda kazanmanın yolunun çift forvet ve arkasında hücum yönü yüksek orta saha oyuncusuyla oynamaktan geçtiğinin değil, tek forvetle oynansa da bilinçli paslar ve oyun disiplininden kopmamaktan geçtiğini sergileyen maç. otto rehhagel takımını çok iyi motive etmiş, artı rastgele değil, ayağa oynamalarını istemiş. ayağa top yapan ve savunmada kademeyi kaybetmeyen yunanistan' ın kasti faullerine hakem seyirci kalınca, komşu oyundaki hakimiyetini depreştirdi. uzun süredir uluslararası arenada olan gonzalez gözünün önündeki net faullere ve bir de cezaalanında elle oynamaya seyirci kaldı. yine de futbolun gereklerini yerine getiren yunanistan, telaş içerisinde bireysel gayretlerle sonuca ulaşmaya çalışan milli takımımız karşısında galip geldi.
tribünlerden bahsetmeli. sen statta bir seyircisin, seyrettiğin milli takım. kötü oynuyor, bir de gol yiyor, elbette üzülecek, hatta sinirden çıldıracaksın. ancak önce saatine bakmalısın, saatine bakıp maçın bitimine kaç dakika kaldığını hesaplamalısın. zor tabi ki, o öfke, o telaş içerisinde kendini tutman zor, ancak yine de sabretmeli, öfkeni de tepkini de maç sonuna saklamalısın. sahadaki ülkenin milli takımı, kötü oynasa da kritik bir maçta ve ne maçlar vardır ki, kötü oynayan takım uzatmada atacağı ya da uzatma dakikaları yaklaşırken atacağı goller ile maçı leyhine çevirebilir. iyi de temsil etse, kötü de temsil etse, ülkenin milli takımına maç sırasında göstereceğin tepki, onların oyuna bakışını değiştirecek. senin tepkin de ağırdı ve maç 81. dakikadan itibaren sona erdi, daha önce değil.
fatih terim' e gelince, gerek galatasaray' a gerekse milli takıma kazandırdığı geçmiş başarıları tartışanın futbol bilgisine zerre kadar inanmam. ancak artık fatih terim kendiyle savaşıyor ve bu savaşı milli takıma olumsuz yansıyor. üzülerek söylemeli ki, bir kan değişikliği şart gözüküyor.
spikere gelince, samaras' ın kendi yaptığı ortaya nasıl vurduğunu anlayamadım.
maçın hareketi taraftarın mehmet aurelio'yu alkışlayıp geri kalan futbolcuları ıslıkladıkları an. milli takımımızın formasının hakkını sadece brezilya kökenli bir futbolcu veriyor, geri kalanı dökülyo; ne acı...
Futbolcuların, 7 ekim 2007 şırnak saldırısında hayatlarını kaybeden insanların hatıralarıyla motive edilmeye çalışıldığı ve buna mukabil iyi futbol oynayamadıkları görülünce de, motive olamadıklarından yola çıkılarak yeterince türk olmadıkları için suçlanıp yuhalandıkları* sözde futbol karşılaşması.
(bkz: Konuşamıyorum)
(bkz: Şoktayım)
(bkz: Biri bana tokat atsın)

(bkz: Yavaş ulan)