bugün

galibiyetin tadını çıkarmaya devam ettiğim maçtır.

tek tek oyuncu değerlendirmesi yapmak gerekirse:

tolga zengin: onur'un sakatlığından sonra oynadığı tek bir kötü maç yok. bugün de harikaydı, beklenenden daha fazlasını yaptı. kaleciliğinden öte duruşu, takımı sahiplenmesi de dikkat çekiyor artık. maçın adamı kesinlikle tolga'ydı.

ondrej celustka: defansif anlamda neredeyse sıfır hatayla oynadı. asıl mevkiisi ne sol bek ne sağ bek ama geldiği günden beri hoca nerede oynattıysa görevini başarıyla yerine getirdi. 1 milyon £ maliyeti vardı. bugün attığı golün değeri 800 bin £ !

giray kaçar: çok istikrarlı performanslar sergilemiyor ama her zaman canını dişine takarak oynuyor. kendini de geliştirdi. bugün de böylesi önemli maçta bir kritik hatası dışında gayet güven verdi.

arkadiusz glowacki: hatasız oynadığı maçlardan biriydi. soğukkanlılığı ile birkaç fiziksel eksikliğini kapatıyor. keşke biraz daha çevik olabilse.

marek cech: performansını merakla beklediğimiz bir futbolcuydu. bugün çok çok iyi oynadı. sahada ne yaptığını bilen, soğukkanlı, oyunu iki yönlü oynayabilen bir sol bek görüntüsü çizdi. top ayağına geldiğinde hep doğru işi yaptı. benden tam not aldı. umarım böyle edersin marek !

serkan balcı: bugün defansif anlamda gayet iyiydi. her zamanki gibi çok koştu, mücadele etti. ortasaha pas trafiğinin içinde de hep yer aldı ama top kullanma becerisi pek yüksek olmadığından topları pek olumlu kullanamadı. ben serkan'a güveniyorum, gerektiğinde ön libero da oynayabilmesi çok büyük avantaj.

didier zokora: günün en iyilerindendi. tecrübesini kesinlikle konuşturdu. top her ayağına geldiğinde takımı rahatlattı. çok akıllı oynadı. sneijder'in etkili olamamasında rolü büyük.

gustavo colman: uzun süredir kendisinden bekleneni bugün sahaya koydu. gerçekten çok iyiydi. çok yetenekli olduğunu zaten biliyor herkes ama biraz daha istikrarlı olması lazım. her maç böyle istekli oynasa takımı direk bir sınıf yukarı atlatır. bugün kesinlikle şampiyonlar ligi kalitesinde bir futbolcu gibiydi.

alanzinho: bugün çok top kaybı yaptı. bekleneni sahaya veremedi. aldığı topları da iyi kullanamadı ama gereğinden fazla eleştiriliyor. çok hata yapmasının bir nedeni de sorumluluktan kaçmaması ki bence çok önemli. her zaman ilk 11 olmasa bile kadroda bulunması gereken biri kesinlikle.

paulo henrique: bugün etkisiz kaldı. özellikle ikinci yarı oynadığı diğer maçlara göre daha temposuz göründü. yorgun gibiydi. ama etkisiz kalmasındaki en önemli etken ilerde çok yalnız kalmasaydı. ofansif anlamda bişe verememesini normal buluyorum ama biraz daha çabalayabilirdi. her şeye rağmen bu sene en çok güvendiğim futbolcu.

halil altıntop: kendisinin beklenenin üstünde performanslar sergiliyor. sahanın her yerindeydi. top sakladı, pas alışverişine yardım etti, bekle beraber geldi, pres yaptı tam bir joker oyuncu gibiydi. bir de volesi var direkten dönen gol olsa hayatının golü olacaktı şüphesiz.

marek sapara: zaten rosenborg'dan beri çok beğendiğim bir oyuncuydu. çok soğukkanlı, topu çok iyi kullanan, iyi paslar ve şutlar atabilen yaratıcı bir futbolcu. bugün de ilk kez forma giymesine rağmen çok rahat ve istekli göründü. ortasahayı rahatlattı, oyuna girer girmez sorumluluk aldı.

robert vittek: çok az bir süre oyunda kalmasına rağmen iyi bir futbolcu olduğunu gösterdi. her topu olumlu kullandı, faul yaptırdı, korner kazandırdı ve o da sapara gibi çok soğukkanlı ve rahattı. eğer kendini trabzonspor'a verirse ve fiziksel formunu yüksek tutarsa çok yararlı olur.

bu arada sapara,vittek ve celustka'nın bonservis bedelleri toplamı 1.8 milyon £.

ayrıca trabzonspor'lu olmayıp da bugün gönülden trabzonspor'u desteklediğini söyleyen arkadaşlara da teşekkürler.
trabzonspor'un ofsayttan attığı gol ile kazandığı maçtır. cumhuriyet savcılarını şike iddiası ile göreve davet ediyorum.
uefa'ya-federasyon'a dua ettiren maç.
fener gideydi şimdi bir hezimetten daha bahsediyor olacaktık muhtemelen.
bitiş düdüğüyle, beni hüngür hüngür ağlatan maç. Teşekkürler trabzonsporum. Teşekkürler başka takım taraftarı olupta, avrupa sahnesinde trabzonsporumuzu destekleyen tüm arkadaşlarımıza.
(#13144884) ben demiştim. ( basit futbol yazarı repliği )
sonucu sonrası bazılarını göt eden maç.
dakikalar 80'i gösterirken stadda oley sesleri yükseliyordu. evet işte o ses 3500 türk taraftarın sesiydi. başka söze ne hacet.
dünyanın en dandik golüyle kazanılan bir maçtır. ha sevindik elbette orası ayrı ama "trabzon ezdi, intere ayar verdi, interin sırtını sıvazladı" vs gibi yorumları okudukça ülkem gençliğinin futbol bilgisini ya da fanatizmden kör olan gözlerini görme şansı bulduk.

maçın tamamı ise, bayburtspor - bilecikspor maçı tadında geçti. sıkıldım.
trabzona laf atanların göt olduğu maçtır.
fenere laf atmak yerine zaferinin tadına varılması gereken maç. tolga zengin çok üst düzey bir seviyede oynadı ayrıca, athletic maçında izlememiştim ama onda da böyleymiş. helal olsun.
Trabzonun süper galibiyeti varken kılla tüyle uğraşmak yersiz fakat ekranda da ilker yasinin yine sürç ü lisan show yaptığını söylemeden edemedim. *
başlığı okuyunca 3 takım beraber mi maç yaptı hissine kapılmıştım..
ama sonra aklıma geldi ki
dün akşam harika bir zaferle evine dönen türk futbol temsilcisi trabzonspor takımımızın guiseppe meazza stadında inter e karşı koyduğu maçın maçtan önce açılmış başlığı olduğunu gördüm.. *
* * * *
trabzonsporun akıllı oyunu ile kazandığı maçtır. ha çok iyi oynamadı ama özellikle savunmasını çok iyi tuttu gol de gelince tadından yenmeyen tarihi galibiyet geldi.
çok da iyi oldu, çok da güzel oldu. trabzon savaşarak kazandı.

inter'in olası galibiyeti durumunda fenerlilerin buraya yazacaklarını tahmin ediyorum. o yüzden ağlamasınlar, hepsini hak ediyorlar.

(bkz: #13144240)
trabzonsporun değil, kalecisi tolganın kazandığı maçtır.
iki takımın da kondisyonsuzluktan döküldüğü maçtır.
trabzonsporun formsuz intere karşı sadece bir gol atmasıyla bitmiş maçtır.
interin çakma inter izlenimi verdiği maçtır.

ama yine de haticeye değil neticeye bakılacak maçtır. "yolun açık ola trabzon" denilecek maçtır.
fenerlileri, hepsi demeyeyim ama büyük kısmını, göt eden tarihi maç. bir çok fenerli maçtan önce trabzonspor'un kaybetmesi için ellerini ovuşturuyordu. ama olmadı. zaten fenerlilerin büyük kısmı hasetten, egodan ve bencillikten ibaret. allah dünyanın tüm futbol takımlarını fenerli hasetinden korusun. tebrikler trabzonspor, alkışlar size.
interi 1 - 0 yenen türk futbol takımıdır. tebrik edilmelidir. ama maç sonunda kendini yerlere atıp, şampiyonmuşcasına birbirine koşan teknik heyeti görünce utanç duydum. O ezikliği, o görmemişliği tüm dünyanın gözü önüde göstermişlerdir. Alt tarafı inter, grupta ilk maçın, adamları 1-0 gibi sıradan bir skorla yendik diye böyle kepaze olunmazki. Bir an basın toplantısında guiza vari gözyaşlarını tutamıcaklar falan sandım. acilen duruma müdahale edilsin, bol bol şampiyonlar ligi maçları izletilsin, şampiyonlar ligi kültürüne adapte edilsin arkadaşlar.

dip not: *
ilk entryleri okuduğumda içimden geçen tek bir cümle oldu. " adamın götünü böyle sikerler ". başka bir cümle gelmedi aklıma nedense. Ben tv başında o kadar sevindim ki anlatamam. Futbolcuların ve teknik heyetin maç sonunda o kadar sevinmeleri, tamamen baskıdan kaynaklı bir olaydır kanımca. Çünkü hem şike olayları, TFF'nin aşırı tarafsız davranışları, UEFA'nın ayrıca baskısı, dünkü maçta interneti tutan götverenlerin düşünceleri, Bir anda kendini şampiyonlar liginde bulma ve ilk maçına alnının akıyla çıkma. Bu sebeplerin feci bir şekilde etkili olduğunu düşünüyorum.
herkes interin kötü bir dönem geçirdiğini söylemiş ama unutulmamalı ki trabzonspor da geçen yıl ki kadrosunu bozmuş ve tam oturmamış bir kadro ile karşılamaya çıkmıştır. takımıma ve destek olan tüm diğer takım taraftarlarına teşekkürler.
daha çocukken trabzonda izlediğim ve galip geldiğimiz inter maçından sonra dün geceki galibiyet bünyede acayip bir nostalji oluşturmuştur.
trabzonsporumuzun hakkıyla alın teriyle aldığı maçtır. bide gol beğendiremiyoruz millete dandik diyo falan artık ama bununla idare edeceksiniz artık.
Türkiye cumhuriyeti adına mükemmel bir sonuç çıkmış maç. kendini cumhuriyet sananlar içinde hüsranla biten durum.
koyu bir fenerbahçeli olmama rağmen deli gibi sevindiğim, türk futbolunun en güzel maçlarından biri.

maçtan önce açıkçası bizim yerimize gruplara giden trabzonspor' un başarılı olacağını düşünmüyordum ve istemiyordum. gruplar bizim hakkımızdı, orada biz olmalıydık diye düşünüyordum. ama maçın başlamasıyla birlikte tüm duygularım değişti. sanki orada, trabzonspor' un yerinde fenerbahçe vardı ve ben trabzonspor' un deli gibi kazanmasını istiyordum. orada artık trabzonspor yoktu, türk futbolunu temsil eden bir kulüp vardı benim için.

özellikle golden sonra yaşadığım heyecanı ben bilirim. hadi ulan maç bitsin artık, daha ne kadar bekleyeceğiz diye deliriyordum evde. sonunda maç bitti ve kazandık. o heyecanı, sevinci sadece fenerbahçe' nin o şaşalı şampiyonlar ligi sezonunda yaşadım. aynı duyguyu bir daha yaşadım. evde delirdim. kalktım, evde bir iki tur attım. sevincim içime sığmıyordu.

galiba futbol bu. renklerden öte bir aşk. bir takımın, bir ülkenin başka bir yerde var olma çabası. işte bu yüzden futbol çok özel işte.
tarafgirliğin insanların aklını nasıl devre dışı bıraktığını gösteren maç.

Bir fenerbahçe taraftarıyım ve yıllarca bunu söylemekten utandım ama hiçbir zaman bu kadar utanmamıştım. Neymiş efendim trabzon haketmemişmiş... siz hangi gezegendensiniz bilmiyorum ama bu ülkede her takım şikeye bulaşmıştır ve fenerbahçe uefa'da oynamayı ne kadar hakettiyse trabzon da en az fener kadar haketmiştir, hakettiğini de inter galibiyetiyle göstermiştir.

Trabzon'un kaybetmesini isteyenlerse ahmaklar kümesinin daimi elemanları olarak kaydedilmişlerdir.
türkiye'nin 3/4'üne armağan maçtır*.

yok efenim trabzonspor formsuz bir inter'e karşı oynadı, çok eksik vardı, taktik değiştirdi onlar hem, takım olarak çok sorunları vardı, mental açıdan yoktular filan diyen arkadaşlara da trabzonspor takımının malum davalardan dolayı yıpratıldığını, takımının en golcü oyuncusunun sahada olmadığını, yine kaybettirildiği şampiyonluğun ardından takımının yarısını kaybetmiş olduğunu, bu sene takımın oyun kurucusu olarak alınan adrian'ın da sahada olmadığını, teknik direktörünün tribünde olduğunu, hafta içinde son dakika golüyle 2 puan kaybettiğini de belirtmek isterim.

teşekkürler trabzonspor...*