bugün
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı12
- alex de souza vs fred11
- icardi190532
- escort ile evlenmek9
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- rusların en iyi olduğu şeyler18
- cehennemde türkçe konuşulur8
- travesti ile aynı yatakta uyumak8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- icardi1905'i silip atmak15
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- anın görüntüsü16
- karınız olsa döver misiniz10
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak11
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak8
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz15
- dursun özbek19
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi24
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması8
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- karıya kıza doymuş erkek19
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz9
- bik bikinize ne dikersiniz13
sevdiği entry'ler
devlet denilen örgütten refleks yoksa,
104 yıl önce amasya genelgesinde belirtildiği gibi ;
milletin kaderini yine millet belirlemeli nokta !
104 yıl önce amasya genelgesinde belirtildiği gibi ;
milletin kaderini yine millet belirlemeli nokta !
bir aralar mesajlaşmış olduğumuz hoşsohbet insan. belli ki tadının kalmadığının o da farkında.
firefox mozilla tarayıcı yükleyin telefonunuza. youtube'a onunla girerseniz arkaplanda da çalacaktır.
Seren Yüce'nin yönettiği Berkun Oya'nın senaryosunu yazdığı Haluk Bilginer, Serkan Keskin Ali Atay'ın ve bir sürü sağlam insanın rol aldığı internet dizisi.
Cemaatten birisi boyle buyurdu zerdust derse tadindan yenmeyen imamdir.
Gece gece yine aklıma gelen maupassant hikayesi.
--spoiler--
insan neden sever? dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar yükselen, hep söylenen, tekrar söylenen, bir dua gibi her yerde hep fısıldanan bir ad.
--spoiler--
Romantikliği falan pek sevmem de güzel anlatmış.
--spoiler--
insan neden sever? dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar yükselen, hep söylenen, tekrar söylenen, bir dua gibi her yerde hep fısıldanan bir ad.
--spoiler--
Romantikliği falan pek sevmem de güzel anlatmış.
geçen sene dersanedeki fizik hocamızın kendisini karşılarken söylememizi istediği türkü.*
https://www.uludagsozluk.com/e/35210790/
-site yapımı başladı.
- domain alınacak kısa sürede.
- yazar kadromuz, şuan için
- (bkz: marcus amoralistis ponchirikos)
- (bkz: izmir paris ucagi)
- (bkz: st greawraimcalhawi)
- (bkz: beyaz gecelerdeki nastenka)
- (bkz: spedy)
- (bkz: famborella)
kalemine güvenen arkadaşları aramızda görmek isteriz.
4-5 aylık bir gelişme sürecinden sonra e-dergiye dönebiliriz. beraber yola çıkacağımız arkadaşlarda benle birlikte emek verirse
dergimizi basabiliriz. denemeye değer diye düşünüyorum.
-site yapımı başladı.
- domain alınacak kısa sürede.
- yazar kadromuz, şuan için
- (bkz: marcus amoralistis ponchirikos)
- (bkz: izmir paris ucagi)
- (bkz: st greawraimcalhawi)
- (bkz: beyaz gecelerdeki nastenka)
- (bkz: spedy)
- (bkz: famborella)
kalemine güvenen arkadaşları aramızda görmek isteriz.
4-5 aylık bir gelişme sürecinden sonra e-dergiye dönebiliriz. beraber yola çıkacağımız arkadaşlarda benle birlikte emek verirse
dergimizi basabiliriz. denemeye değer diye düşünüyorum.
antidepresan etkisi gösterebilecek bir video. bir derdin mi var, ülke gündemi mi boktan, aç iki kere izle şunu yeterli.
http://www.youtube.com/watch?v=hi9MTjgafB8
http://www.youtube.com/watch?v=hi9MTjgafB8
birbirini sözlükte tanimak aski siirlerden ögrenmek gibi degil mi?
Öncelikle orta dünyada artık elf kalmadığını bilmelisin. istarilerde (büyücü) göç etti. Oranında kürtleri ve arapları olduğunu ve bunları yine doğuda bulabileceğini bilmelisin. Yinede istiyorsan açık denizde legolas ve gimliyi aramanı tavsiye ederim. Bok bulursun ama sen bi dene. Yüzük kardeşliğinden bir onlar kaldı. Gerçi gimli öldüyse legolasta kendini mandosun salonlarına bırakmıştır ama onları bulursan vize mize gerek kalmaz.
etrafındaki güzellikleri fark edemeyecek kadar aceleci yaşamak.
https://www.youtube.com/watch?v=mSFcneHalwg
--spoiler--
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır.Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur.Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak,
çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, akışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı...Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?
--spoiler--
https://www.youtube.com/watch?v=mSFcneHalwg
--spoiler--
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır.Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur.Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak,
çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, akışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı...Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?
--spoiler--