bugün

bir aşk hikayesi

Günler monoton bi şekilde geçiyordu artık. Hafta içi okul, haftasonu eda. Dersaneyi bırakmıştım ama bizimkilerin haberi yoktu. Parayı peşin verdiğimiz içinde dersane pek sikine takmıyordu beni zaten. Rahattım o konuda yani.

Neyse girdik öss denen illete. Benim kötü geçti ama çaktırmıyorum tabi. Bunun iyi geçmiş mutlu. Edanın babası tekstil işi ile uğraşıyor ve en az 2 haftada bir bursa'ya mal almaya, mal anlaşması yapmaya yani bişeyler için muhakkak giderdi. O gittiği zaman eda da annesinde kalırdı istemese de. Yaz tatilindeydik ve annesi ile yeni kocası tatile gitmişler bi yerlere. Babasının yine bursa'ya gitmesi gerekmiş ve 2 gün sürecek bir işmiş.(Bu arada şunu da söyleyim kız aslen denizlili ve burada bir tane akrabaları yok. Ankara'ya eda 13 yaşındayken göçmüşler zaten. Burada çok fazla kimsesi yok kızın en azından aile yakını olarak yani.)

Babası eda'ya "seni de götüreyim." demiş o da kabul etmiş. Ben üzülmüştüm tabi haliyle, ama yapacak bir şey yok. "iyi." dedim ama moralim bozuldu ister istemez. Bu "yapma nolursun böyle" falan dedi. "Korkuyorum işte napıyım?!" dedi. "Haklısın" dedim, "git." Benim bu kadar üzülmeme dayanamamış olacak ki "Babamla bi konuşuyum da, izin verirse kalırım." dedi. "Korkacaksan kalma" dedim. "Ben sadece seni özleyeceğim için gitmeni istemiyorum ama senin korkmanı da istemem" dedim.

Akşama doğru aradı beni. "Ben gitmiyorum aşkım" dedi. Babasına gitmek istemediğini söylemiş. "Yalnız kalmaya da alışmam lazım" falan filan demiş. Babasının da canına minnet zaten, adam bir sürü işle mi uğraşacak, kızıyla mı? Babası da "sen bilirsin." demiş. Gitti babası eda'nın. beni aradı, "akşam bize gelsene. Sana yemek yapayım."dedi. Tabi kabul ettim hemen. ilk defa evine gidecektim. Çok merak ediyordum evini, odasını. Resimlerini görmüştüm tabi ama yine de çok heyecanlanmıştım. Önce gittim bi avm'ye bi hediye aldım ev eşyası. Sanki yeni eve taşınmışlar gibi bir de çiçek yaptırdım. Evlerine doğru gidiyorum. Yolda bi tanıdık görecek diye baya tırsmıştım. Bizimkilere arkadaşa gidiyorumdedim ama yine de elimde çiçek ve hediye, sanki kız istemeye gidiyormuş gibi bi halde görünmek istemiyordum kimseye.

Gören olmadı allahtan ve çaldım zili. açtı kapıyı eda tüm güler yüzüyle girdim içeri. ilk defa evindeydim. Önce oturduk, öpüştük falan işte biraz. Sonra hadi yemeğe geçelim dedi. Bana yaptığı ilk yemekti. Bi çorba getirdi önce. gındıra mı ne deniyormuş daha önce hiç duymadım adını. allahım bu nasıl bir çorba. Öyle böyle ekşi değil. iğrenç resmen. Bu soruyor tabi nasıl aşkım, beğendin mi diye. Kızın evine gitmişiz, özenmiş bezenmiş yemek yapmış. Bok gibi de olsa yiyecez mecbur. Çok güzel olmuş, eline sağlık deyip bi an önce bitirdim çorbayı. Sonra tavuk pilav falan koydu işte. Onların tadı yerindeydi ama. Sonuçta kız babasına bakıyor. illa ki güzel yemek yapıyordur yani. Yemeklerimizi yedik, bunun odasına geçtik. Bilgisayarını açtı, müzik falan dinliyoruz. Ben bunun odasını karıştırıyom işte, şu ne bu ne falan. Kız bi ara odadan çıktı ve elinde votka geldi bu. Ben fazla içen birisi değildim. Öyle ortam olunca bira içerdim bi tek işte. içmeyelim falan dedim. Sarhoş olup yanlış şeyler yapmayalım dedim. Bu nasıl alındı ama. Suratı düştü bi anda. iyi, getir. dedim. Bu redbull falan döktü işte, karıştırdı koydu önüme, içiyoruz. Bok gibi bi kokusu vardı ama eda için bok yemeye razıydım amk. Bu bilgisayardan müzik açıyo falan, biraz içiyoruz sonra dans ediyoruz. Ben daha fazla dayanamadım. içki de cesaret verdi zaten, yapıştım bunun dudaklarına dans ederken. 1 dakika nefes almadık sanki aralıksız öptüm. Bıraktığımda ikimizin de nefes alma ritmimiz bozulmuştu adeta. Ne yapıyorsun? dedi gülerek. Çok seviyorum kızım seni. dedim. Çoook! oturdu yatağına sonra ben tabi. Bunu iterek yatağa uzandırdım ve başladık yiyişmeye. ilk başlarda temkinli olduğu her halinden belliydi ama sonra o da rahatladı. Elbiselerini çıkardım. Çok güzeldi, tarif edilemez. Göğüslerini saatlerce öptüm. Sonra bende elbiselerimi çıkardım. Birazda öyle yiyiştik sonra oral yaptık. Tecrübesiz olduğu her halinden belliydi, dişlerini sürtüyordu ve canım çok acıyordu. Zevkle karışık bu acı beni iyice kendimden geçirmişti ve ne olduysa oldu, ağzına patladım. Öyle bi panik olduki anlatamam. Bende utandım tabi. gitti bu lavaboya. Ben kendime küfrediyorum hayvanım diye. geldi bu. Özür diledim, bişey demedi. giyindik sonra. Biraz daha oturdum ve gittim. içim içimi yiyordu. Kıza hayvanlık yaptım, rezil oldum falan diye düşünüyordum. Bi kaç saat sonra mesaj geldi. Bugün çok güzel bi gündü falan diye bi mesaj atmış. Her şeye rağmen böyle bir mesaj attı diye sevinmiştim tabi.
Ertesi gün tekrar evine çağırdı beni. Gittim yine. Bu başladı konuşmaya. Beni gerçekten seviyorsun di mi? falan. Kız bana güvenmek istiyordu belli. Ona onu ne kadar çok sevdiğimden bahsettim. Dün yaptığım hayvanlıktan dolayı çok pişman olduğumu söyledim. Bu yine güldü, ben öyle deyince. iyice yaklaştı bana. ;Ben sana güveniyorum dedi, seninle bir ömür paylaşmak istiyorum ben. Seninle hiçbir şeyden pişmanlık duymam ben.; dedi. Yine başladık öpüşmeye. Bu sefer o benden daha istekliydi. Senin olmak istiyorum!; dedi bana. Ne yapacağımı şaşırdım. Korkuyordum bi kere. Ama çokta seviyordum. Kafaya koymuştum bi kere, ondan başka biri olamazdı artık hayatımda.Emin misin eda dedim. Pişman olma sonra.; dedim. Sürekli ;ben sana güveniyorum. diyordu. Ben de çok istiyordum zaten. Önce evden çıktım bi eczaneye gidip geldim. O gün ilk defa birlikte olduk edayla. Daha önce bi kaç kez cinsel ilişkiye girmiştim ama bu farklıydı. ilk defa sevdiğim bir kızla, ve beni seven birisi ile birlikte olmuştum. Bana kocacım! demişti. Çok hoşuma gitmişti ama ilk defa işin ciddiyetini algılamıştım bu sözden sonra.
Artık ilişkimiz yeni bir boyut kazanmıştı. işin içine ilişki girince ister istemez daha bir bağlanıyor insan birbirine. neyse efendim, öss sonuçları açıklandı, bu kazandı ben kazanamadım haliyle. O da çok üzülmüştü ama ben ilk defa bu kadar pişmandım çalışmadığıma. seneye hazırlanacaktım tekrar kafaya koymuştum ama artık benden bir yıl üstteydi eda.o üniversiteliydi artık ve böyle düşünmek beni huzursuz ediyordu. Ankarada bi üniversite kazanmıştı. Hem ben istememiştim zaten başka şehri yazmasını hem de babası istememişti ki bu daha önemliydi tabi onun için. Babası zaten kızından başka kimsesi olmayan biriydi.