bugün

yaşanmışlıklar

--spoiler--
yaşanmışlıklar bir tarla ise; kös bir tarla ise; o içinde açan tek gül olmak istiyordu. o kalın toprakla dövüşü kazanacağına neredeyse emindi. yılgınlık onun başını döndüren kızgın güneş olmamalıydı. o bulutların dolmasını,sonra kızıp ona gözyaşlarını dökmesini bekliyordu.

yaşanmışlıklar bir ev ise;hatıralarının bacadan kara duman olarak uçup gitmesini istiyordu. hatıralar silinmez ki;insan onları kaybederse yaşayabilir mi ki?

yaşanmışlıklar bir kitap ise;onu yarıda bırakmak yerine dünya dursa bile bir çırpıda bitirip;bitirdim ben diye haykırmak istiyordu. her kelimesini nasıl sindirdiğini,okumaya geçen şen çocuklar gibi yakasına kurdela takıldığını anasına göstermek istiyordu.

yaşanmışlıklar kocaman bir gülümseme ise hep gülmek istiyordu. yaşadım demek istiyordu.

yaşanmışlıklar sokakta dalgınlığı yüzünden anasını yitirmiş bir çocuk ise kaybolduğunu kendine itiraf edemeyip,gururundan bir gram dahi ödün vermeden başı dik yürürken,gözlerine birikmiş kurşun ağılığındaki şeffaf incileri dökmek istemiyordu.

yaşanmışlıklar fakirliğin,açlığın kol gezdiği varoş bir mahalle ise;her ne olursa olsun elinde kalan onu gülümseten anıları,çevresindekileri mutlu etmek için satmak istiyordu.

yaşanmışlıklar ağzına götürdüğü son sigara dalı ise onu hemen içine çekip yokoluşunu izlemek yerine;yakıp ince dumanlar eşliğinde onları tek tek azad etmek istiyordu...
--spoiler--