bugün

atatürk ve din

atilla ilhan, mustafa kemal atatürk ün din hakkındaki görüşlerini şu programında açıklamaya çalışır;

#

üstadın belirttiği üzere mustafa kemal in din hakkındaki derin bilgisi, devlet anlayışını hazreti peygamberin anlayışından alması konusunu kapsayan mevzu bahis yazı, mustafa kemal in 1923 de anadolu gezisinde halktan insanlarla yaptığı görüşmelerde tutulan gazete tutanaklarıyla birebir aynıdır. üstad din konusundaki atatürk ün düşüncelerini ilk okuduğunda şaşkınlıkla karşıladığını ve heyecanlandığını söylüyor. çünkü yıllarca atatürk ün din hakkında söylediklerinin bir çoğunun sansürlendiğini, saklandığını vurguluyor. bu da atatürk e yıllarca "dinden uzak bir insan" imajı çiziyor.

ama üstadın programında bahsetmediği bir nokta var, atatürk ün böyle bir söylemde bulunması demek değildir ki, islamın ve peygamber in doğruluğunu savunuyor ve buna boyun eğiyor. atatürkün bu konuşmalarının tarihi çok önemli, cumhuriyet halk partisini kurmadan önce, halkla müzakereler yaptığı, yani halkın desteğini almaya çalıştığı dönemler. atatürk elbette halkın yüzyıllarca hüküm sürmüş bir şeriat düzeninden ve islam yaşantısından bir anda kopup, laik bir yaşama adapte olamayacağını, bunun ötesinde kurmaya çalıştığı çağdaş yaşam anlayışına, eğer dine karşı bir hoşgörü göstermezse, bazı islamcı kesimlerin çok sert bir şekilde karşı çıkacağını, engellemeye çalışacağını biliyordu. aynı şeyi tbmm yi ilk açtığında da yapmıştır; cuma namazından sonra kuranı kerim eşliğinde ve kurban kesilerek açılmıştır ilk meclis. ayrıca cumhuriyetin başlarında "devletin dininin islam" olduğu yasasını koymuştur atatürk. bütün bu "dine hoşgörü" davranışlarının sergilenmesi, islamcı kesimin, yeni yönetim düzeninin ve devrimlerin önünde engel teşkil etmemesi için yapılmış bir tavizdir -kanaatimce.

10 nisan 1937 de laiklik, anayasaya eklendi. cumhuriyetin kurulmasıyla aradan geçen bu süre zarfında yapılan reformların bir çoğu, bence devleti ve halkı laiklik ilkesine hazırlamak amacıyla yapılmıştır;

halifeliğin ve dini eğitim sisteminin kaldırılması; 3 mart 1924

islami mahkemeleri kapama ve islami kanunları kaldırma 1924-1937

cinsiyetler arası eşitliği tanıma 1926-1931

arap alfabesinin kaldırılması 1 kasım 1928

zaten atatürk ün laiklik ilkesini getirmesinin bu kadar gecikmesinin nedeni, adaptasyonda herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için öncelikli altyapının hazırlanması gerekliliğiydi benim görüşümce.

ayrıca tbmm de yaptığı son konuşmasını şu sözlerle bitirmiştir;

" ...bizim devlet idaresindeki ana programımız, cumhuriyet halk partisi programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette, bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipler, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. biz ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

atatürk ün bu sözleri, kendi dönemi içerisinde yapabildiği bütün devrimleri yaptıktan sonra, hiç bir koşul ve engele takılmaksızın, hür ve gerçek düşüncesini belirttiği asıl düşüncelerdir -benim düşünceme göre- ve bu yüzden cumhuriyet halk partisi ilkelerinin esaslarından bahsettiği son meclis konuşmasını, bu sözleriyle bitirmiştir.