bugün

güz sancısı

20 ocak akşamı istinye park'ta galası yapılan bir tomris giritlioğlu filmiydi. başrollerinde murat yıldırım ve beren saat var. hatıralarım dahilinde; galaya gelecek olursak oldukça kalabalık ve sorunsuz bir geceydi. en azından artık görmeye alıştığımız o kavgalı gürültü yoktu. belli bir düzen oturtulmuştu ama her şey bir yana beren saat bir içim suydu. cansu dere'den vasatlık akıyor a dostlar, boşuna canınızı sıkmayın.
(bkz: görmemiş galaya gitmiş)

filme geldiğimizde benim için bir hayal kırıklığı oldu. her şey dali'nin bazı resimlerindeki gibiydi: havada. bizdeki tipik sorun, bu filmde de cereyan etmiş. birçok şeye değinmeye çalışmak ve hiçbir şeye tam anlamı ile değinememek.
6-7 eylül olayları etrafında geçiyor film. 1955'in istanbul'unun beyoğlu'nda. açıkcası ve ne yazık ki o olaylara dair çok fazla bilgi sahibi değildim ve olamadım da. giritlioğlu'nun diğer filmi de buna benzerdi mesela. salkım hanım'ın taneleri, varlık vergisi ile ilgiliydi. o konu hakkında da ne yazık ki bir fikrim, altyapım yoktu ama film bana hem o dönemi, hem o olayı, insanları, hırsları eksiksiz verebilmişti. şimdi güz sancısı'na baktığımızda ise bu durum geçerli değil. inanılmaz paraların harcandığını biliyorum bu proje için. ama işte o güce sahip olmak, izleyene vermek istediğin hissi geçirmek için yeterli olamıyor. birçok şey havada filmde. ne aşk filmi diyebiliyorsun, ne de bir dönem filmi. 6-7 eylül olaylarını bilmeyen bir kişi, olaylar provakasyon mu, sadece istanbul'da mı, ölen kalan var mı ve daha bir sürü benzer soruya yanıt arıyor ama tam anlamı ile bulamıyor. karakterlerin içi de yeteri kadar doldurulmamış mesela. bazı karakterler neden var ya da aslında kimin nesi anlaşılmıyor. oyunculuklara ise kötü demek haksızlık olur. hepsi bence vasatın üzerindeydi. ayrıca film bittiğinde çok güzel fotoğraflar gösterilliyor ama bir yandan da emeği geçen insanların adları sol köşeden akarken keşke okunabilecek kadar büyük olsaydı diyor insan o yazılar için.
son olarak, milliyetçi kesimden olumsuz ve gereksiz tepkiler aldığını düşünüyorum. en son olarak da, bana ve daha birçok kişiye o dönemi hatırlattığı, bir şeyler okuttuğu için ve bir derdi olduğu için izlenmesi gereken bir film. sonrasında adama bir şeyler araştırtma isteği vermesi bile yeter zaten.