bugün

ben bu yazıyı anneme yazdım

Sakın uyumama izin verme anne
Bilmediklerim yüzüme vurulanlardan daha fazla acı veriyor.
Yorgun bir ruhun bulutlara taşınmasını bekleme anne
Artık kimse kimseye adıyla seslenmiyor.

Sakın düşlerime girme anne
Orda bana bile yer yok
Orda hiçbir ben yok
Çalıntı düşlerde kimseye yer yok

Sakın ışığı kapatma anne
Karanlıklar kararmasın daha fazla
Bu ışık bile yetmezken aydınlatmaya
Bir de onu kapatma, korkuyorum

Sakın üstümü örtme anne
Artık üşümüyorum
Sadece yağmuru izliyorum
Yağmurun tenime değmesini seviyorum anne SEViYORUM

Sakın aldırma anne
Gözlerimden akan boyalara
Masum küçük bir bedene isabet eden kurşunlar gibi
Rolümü bilmediğim bir öyküye isabet ettim ne yazıkki

Sakın yüzüme bakma anne
Ne bakılacak yüzüm ne de söyleyecek sözüm kaldı
Aynaları çevirme yüzüme
Bedenimin ardını görüyorum sadece; Sadece istenmeyen geçmişi

Sakın bana kızma anne
Saçlarım ıslandı diye
Şemsiyeleri kırdılar anne; ağlattılar gökyüzünü
Kimsenin suçu yoktu kendince

Sakın kapıyı açma anne
Kapıyı çalan ben değilim
Ruhuma başkası girdi hiç yer yokken
Düşlerime sen girdin ben bile çok gelmişken