bugün

disko kralı

dün gece mantıklı mantıksız konuşmaların iç içe geçtiği bir program oldu disko kralı.

ilk başta kabullenilmesi gereken orada kimsenin kimseyi temsil etmemiş olduğudur. fakat orada okan bayülgen'in evet uludağ sözlük diyip soruyu yöneltmesi ve karşıdaki kızın 'biz' diye cevaplar vermesi bu durumu değiştirdi. mantıksız kızın kendi fikrini 'bence' diye başlayarak söylemesi gerekirdi.

ikincisi; evet kimsenin acı çekmesinden hoşlanmayız fakat genelleme yapacak olursak yokluklarla bir şeyleri başarmış kişileri, grupları, takımları vs. hep daha çok severiz tutarız. bu futbolda da böyledir müzikte de. kandırmayalım kimseyi. okan bayülgen'in de biraz bahsettiği gibi, eğer kurban amerikalı bir grup olsaydı belki çok daha fazla dinlenirdi ama ülkemizde bu kadar seveni olmazdı. ya da bırakalım amerikalı bir grup olmayı. mor ve ötesi gibi bir grup olurdu. ya da duman ya da athena gibi. tam bilmiyorum bu grupların oluşmasının aşamalarını ancak popüler gruplar için bir aşamadan sonra kaygı duymadıklarını göz önüne alırsak böyledir bu durum.

şahsi fikrim, gerçekten çok zor şartlarda müziğini yapmak isteyen müzisyenler benim açımdan diğer gruplara göre 1-0 öndedir. yaptıkları daha değerli gelir bana. ama demiyorum ki hepsi yokluk çeksin. öyle salakça bir düşünce yok yani. ama çoğumuzda da vardır işte bu ' kendi çabalarıyla bir şeyler yapanları daha çok sevme ' durumu. yani bahsedilen acı çekmesini istemek tabirini böyle açıklamalarını beklerdim oradaki yazarların.

aylin aslım'ın dedikleri de kısmen doğrudur. o konuşan taksitçi elemanın telefonu eminim pahalı bir telefondur. gerçi o arkadaş hakkında çok da fazla konuşmak istemiyorum çünkü bayaa saçmaladı. 'taksit yapsınlar kardeşim o zaman' tarzı bir açıklama hem saçma hem gereksizdi. gerçekten üzerinde konuşmamak bile gerekir.

aylin aslım'ın isyanını çok iyi anlıyorum. gerçekten tamamen kendi çabasıyla bir albüm yapmış ve çıkardığı gün 3500 sitede bedavaya indirildiğini görmüş. bu çok acı bir şey. böyle giderse bir daha albüm çıkaramayacağının farkında ve isyanı kesinlikle haklı. aylin aslım 200 bin satsa, onun dışında yine internetten deli gibi indirilse bu kadar kızacağını zannetmem. o tarz birisi değil bence. bence tabi...

programda bir ara ismail yk ile aylin aslım'ı karşılaştırdı okan bayülgen. şarkısını okudu aylin'in ve aslında allah belanı versin'le aynı tarz gibi dedi. doğru da. ama burada başarı kriteri aranamaz. neticede 10-16 yaş arası genç kızların çok büyük çoğunluğu ismail yk albümünü satın alır aylin aslım'ın albümünü almaz. yine 10-16 yaş arası erkeklerin kızlar kadar olmasa da büyük çoğunluğu ismail yk albümünü satın alır ya da büyük bir zevkle dinler aylin aslın'ı hiç dinlemez. çok çok azdır dinleyen. bu gerçekten de bir kültür farkıdır. fakat aylin aslım'ı dinleyenler çok kültürlüdür anlamında demiyorum. neticede rock müziğin türkiye'deki yeri belli. ama zaten bu karşlılaştırmanın gereksiz olduğunu kendisi de biliyordur ve çok fazla üzerinde durmaması gerektiğini de biliyordur.

müzisyen olmaya çalışan biri olarak şöyle düşünüyorum. beğendiğiniz birisinin albümünü gidin alın. aylin aslım'ı seviyorsanız albümlerini alın. senede 10 albüm çıkartmıyor ki... 10 lira koymaz size kandırmayalım birbirimizi. fakiriz öğrenciyiz edebiyatı işin yalan kısmı. eğer gerçekten müziğe değer veriyorsan 2-3 gün sigara içmezsin, ya da 2-3 gün okula yürüyerek gidersi patatesli filan yemezsin ne bileyim, alırsın yani o albümü. almalısın. çünkü O ve O'nun gibilerin yaptığı şeyler 10 liradan çok çok daha değerli. mukayese bile edilemez. o yüzden ya dürüst olalım ya da boşu boşuna sırf laf olsun diye ortalığa çıkıp konuşmayalım. bu kadar...