bugün

yusuf ile züleyha

--spoiler--
''Yusuf'' yazdı Züleyha, sayfanın ortasına. Hala hitaptaydı kalemi, bir satır ileri geçemedi.

Bir satır ileri geçsem hitaptan, dedi, yanacağım. Ses verdi içinden bir ses: ''Yan o zaman,yan o zaman!''

Züleyha devam etti:

''Ah benim Yusuf'um, ah benim, ah/senim, dedi, başka bir şey diyemedi.''

Züleyha Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca ''Yusuf'' diye başladı, ''Yusuf'' diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. Ve Züleyha'nın lügatinde ''Yusuf''tan öte sözcük yok.

''Yusuf, dedi, kelamım artık sende hükümsüz. Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme. Bil ki kelamdan da ötede sadece ah var, ah ki dünya onun üzerinde durur, gökkubbe onun hararetiyle döner..''
--spoiler--