bugün

kaçmak

kurtulma amaçlı ruhen veya fiziken uzaklaşma halidir kaçmak.
sorunlardan kaçtım. dersten kaçtım. gereksiz muhabbet etmek için zaman kollayan insanlardan kaçtım.
hepsinden öte yıllar önce bir adet tavuktan kaçtım.
günlerce aylarca kabus gibi üzerime çöken o kadının tavuğu.
anneannemin tavukları vardı. korkmazdım. çünkü arada tel örgüler vardı. üzerime saldırması için önce o tel örgüleri kesmesi ya da kapıyı açması gerekliydi.
yıllarca anneanneme "ben tavuklara bakmaya gidiyom" diyerek gidip öylece gıdaklamalarını izledim.
can sıkıntısı işte.
oysa ..
oysa o lanetli günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
ilkokulun son zamanlarıydı. daha o zamanlar riva'da küçük bir kulübemiz vardı tepede. bütün sülale gider kalırdık. nası sığardık bilmem de küçücük prefabrik misali taştan bir evcikti. arkadaki koyları bilen bilir. oralarda bir yerde. o kulübeden meydandaki plaja inerken de tavukların olduğu bir bahçe vardı.
canavar tavuklar.
birgün ordan geçerken tavuklardan biri bana saldırdı. horoz değildi. vallahi değildi.
ibiği yoktu. basbayağı tavuktu.
ve ben o tavuktan daha uzun boylu ve iri olmama rağmen beni cırmıklar diye kaçtım.
kalbim paldır küldür atarken bahçeden elinde satırla devasa bir kadın fırladı.
daha hızlı kaçtım.
tavuk fobimin sebebi budur.
ama intikamımı aldım. bütün tavuklardan.
yedim. yedim yedim.
* *