bugün

ahmet davutoğlu

meclis dışından seçilen yeni dış işleri bakanıdır. kendisi soğuk savaş sonrası yeniden yapılanan dünyada türkiye'nin rolünün değişmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

davutoğlu'na göre türkiye, artık soğuk savaş döneminin güvenlik algısı ve buna bağlı olarak salt jeostratejiye bağlı uluslararası ilişkiler yaklaşımının artık değişmesi gerektiğini vurgulamakta; bunu yaparkende türkiye için soft power, bölgesel merkez ülke gibi kavramlarla yeni dış politikayı formule etmektedir.

ona göre türkiye artık ortadoğu'daki sorunların çözüm adresi olmalı; bunu gerçekleştirebilmek için çok taraflı bir dış politika izlemelidir. eski osmanlı mirasına ve bunun kültürel etkilerine sürekli vurgu yapan davutoğlu, türkiye'nin bölgedeki model ülke olduğu söylemini kullanmaktadır.

çok taraflı dış politika izlemek sanıldığı gibi abd'nin ekseninden kopmak anlamına gelmemektedir. çünkü 90'ların başından itibaren uluslararası sistemin türkiye'ye biçtiği rol zaten model ülke rolüdür. bu bağlamda abd, sürekli olarak türkiye'nin avrupa birliğine girmesini desteklemekte; türkiye'yi ( abd'nin deyimiyle) ortadoğu'nun islamcı yapılarına karşı halkı müslüman yönetimi laik ve demokratik bir ülke olarak sunmaya çalışmaktadır.

ayrıca davutoğlu'na göre uluslararası ilişkilerde 1970'lerin yaklaşımı olan bağımlılık teorisi değişmiş ve karşılıklı bağımlılık teorisine dönüşmüştür. yani artık sadece çevre ülkeler, merkez ülkelere bağımlı değildir; merkez ile çevre arasında karşılıklı bağımlılık söz konusudur. ayrıca çevre ülkelerdeki sermaye sınıfının niteliğide değişmeye başlamıştır: önceden kompradorolan çevre ülke burjuvazisi, artık uluslararasılaşmaya başlamıştır.

(bkz: stratejik derinlik)