bugün

yaşça kendinden büyük birine aşık olmak

hani şu gelenek, görenek, örf, adet dediğimiz şeylerle karşılaştığında yenik düşebilecek kadar pamuk ipliğine bağlı durum. lakin kopmaz orası da ayrı.

aşık olmak eylemdir. aslolan da odur esasına bakarsak. yaşça büyük kısmı bi' dolu dalavere işte. bi' de takıldığım bi' mevzu daha var pek tabi. o yaşça büyük kişicağız er kişiyse laf yoktur toplum içinde zat-ı muhtereme de dişicansa bi' dolu laf yer de oturur kıçı üstüne.

yaşanmıştır, ardı sıra onaylanmıştır ki durum böyledir. ben bile bu lafları şindik söylüyorum amma o vakitlerde, olayın buharı henüz efil efil dolanırkene orta yerde, derdim ki nöörüyonuz allaseniz, olur mu hiç? olurmuş ama. bunu da gördüm. olacağı varsa hakkat olurmuş. ona buna heç bakmazmış aşk. o bizden daha cesaretliymiş herhal ki biz olmaz dedikçe o oluruna bağlamış işi. oluyor işte, kim ne derse desin. yaşça büyük kısmını hiçe sayıp aşık olmak eylemi üzerinde yoğunlaşırsan, az biraz da meydan okur, yel gibin usul usul ama sertçene esersen, mücadele edersen, güvenirsen, inanırsan, güvenilirsen, inanılırsan bal gibin de oluyormuş. lafın kestirmesi, sözün bilgecesi; onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine. gökten üç elma düşer, üçü de birbirinden güzel diyelim, bitirelim.