bugün

benim oğlumun niye flütü yok ulan

insan eski türk sinemasına baktığında, utanacağı yerde ( evet utanacağımız yerde.. lan 5-10 sene evvelde "gecelerin yargıcı" falan vardı .. voltran ile büyüyen şu bünyeyi kimlere emenet ettin yarab ) kalkıp burda "ne biçim türk sinemasıymış bizi keklemişler" demek aymazlık olur.. kaldı ki yalan rüzgarı gibi embesil kısır döngü dizileri bize 15 sene izlettiler.. viktor dede oldu düşkünler evinde olması gerek anasını satayım, ama dizide paso milleti sikiyor.. yani cacağazlarım, arz - talep meselesi.. toplum bunu istiyor . eskiden ( 80 li yıllar ) oda müziği vardı .. bir sahnede iki tane kişi, biri erkek biri dişi, babamın deyimi ile gıy gıy yapıyorlardı.. hemen akabinde de aşk gemisi denilen *sikimdirik diziyi izliyorduk..o yönetmen bilmiyor mu, ibonun eline bir baton verip, çocuğuda sahne arkasında bir yerden kameraya amors oturtup, ibonun "yalnızım dostlar" bestesini cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası eşliğinde dinletmeyi. ajitasyonu, acıyı nasıl verecek .. herif bilmezki halkın yumuşak karnını .. böyle bir kelam uydurmuş, sonrasında da efkar yapalım, rakı içelim millet anlamaz demiş, anlasada anlamayan millet bana yeter demiş çekmiş..yani toplum bunu istemiş. hani kalkıp yavuz abi * eşkiyayı o dönemde yapsaydı izlenmezdi, bir başkası için (bkz: anayurt oteli).. çünkü bize acı lazım .. hadi ben de yapayım gereğini "flütüme bir oda ver baba, gidecek hicbir yeri yok" *