bugün

tıp fakültesinin kampüste olması

çok zor bir durumdur. hergün onlarca hasta insanın bindiği otobüslere binmek zorundasınızdır. ama bu durumu zorlaştıran o insanların hasta olması vs. değildir, o otobüste 10-12 yaşında, büyük ihtimalle kansere yakalanmış, gördüğü tedavi nedeniyle saçları dökülmeye başlamış çocuğun annesinin kucağında yaptığı yolculuğa şahit olmaktır. annenin acı dolu bakışlarını görmektir zor olan.

dünya'nın adaletine söver, hayatın gerçekleriyle yüzleşirsiniz. ve bu manzaraya o kadar sık şahit olursunuz ki ya artık önemsememeye başlar, bir terslik yokmuş gibi davranırsınız; ya da hergün içiniz sızlayarak derse, sınava gitmek zorunda kalırsınız.