bugün

etkileyici şiirler

şairini şimdi hatırlayamadığım bu şiiri yıllar önce cem ceminay dan dinlemiştim

anımsıyor musun yeni arabanı
ödünç alıp çarptığım günü,
öldüreceğini sanmıştım beni,
öldürmedin oysa
anımsıyor musun seni zorla sahile götürdüğüm
yağmur yağacağını söylediğin
ve yağmurun yağdığı günü
"söylemiştim sana" demeni beklemiştim
demedin oysa
anımsıyor musun kıskandırmak için seni
başka oğlanlarla oynaştığım ve
senin kıskandığın günleri
terkedeceğini sanmıştım beni
terketmedin oysa
anımsıyor musun çilekli pasta düşürüp
arabanın paspasını kirlettiğim günü
tokatlayacağını sanmıştım beni
tokatlamadın oysa
anımsıyor musun dansın resmi olduğunu
söylemeyi unuttuğum ve
senin kot pantolanla geldiğin günü
bırakacağını sanmıştım beni,
bırakmadın oysa
evet: yapmadığın çok şey vardı
ama dayandın bana, sevdin ve korudun beni
çok şey vardı
benim de senin için yapmak istediğim
vietnam dan döndüğünde
dönmedin oysa!

aramızda bu cam bölme

ayırmışlar seni benden aramızada bu cam bölme
biliyorum ordasın sen şu camın arkasındasın
şu incecik şu zavallı renkli camın ardındasın
yapayalnızsın
uzanmışsın soylu çıplaklığınla, ama çıplak değilsin
pembesin, yeşilsin, morsun, kızılsın
saçlarınla oynuyorsun durmadan
sabah kesip kısa kısa akşam uzatıyorsun
gözlerinle oynuyorsun durmadan, gözyaşın değişmiyor
gülüyorsun pencereden sokağa, kuytuda ağlıyorsun
bekliyorsun ağlayarak o mavi kuşu
biliyorum, biliyorsun dilini duvarların
kapıların karanlığa kapanışını
gece köpek seslerini, yolcu uçaklarını
filmin öbür yarısını/ sonun ardını
çiçekli balkonların gizli yalnızlığını
aşkın kedi çığlığını, ıslaklığını
içkilerin yasalara amansız düşmanlığını
duyuyorsun biliyorum, yaşıyorsun çırılçıplak
ama işte ardındasın şu camın
kozanın içindesin saçlarınla oynuyorsun durmadan
gözlerini boyadıkça artıyor dalgınlığın
bekliyorsun biliyorum, bekliyorsun ağlayarak
o mavi kuşu
bense öbür yüzünde zavallı camın
van gölü nün karanlık sularını çılgınca
çılgınca kulaçlıyorum kavuşmak için sana
-tamarraa ah tamarraa güzel tamarraaa!
bitmiyor su bitmiyor su kıyı kaçıyor
çığlıklarım karışıyor karanlık dağlara
varıyorlar bizden sonra seninle bana
anlıyorlar seninle beni bizden sonra
sen bir avuç barut külü bir yanda
ben bir avuç ateş külü bir yanda
durur küller arasında yalnız ve uzak
o incecik o zavallı cam bölme!

h.h.k.