bugün
- fethullah gülen8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız14
- ankarayı sel aldı9
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü18
- okula gidiyorum sözlük10
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur11
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması8
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- herkesle iyi geçinmek10
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- anın görüntüsü11
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- gizli samyel23
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- sarılma ihtiyacı8
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
heteoseksüaliteyi "norm" kabul etme sonucu (bilinçli/bilinçsiz olarak) gerçekleşen, geniş alan ve anlama sahip dışlamadır.
bu tip norma aykırı/anormal durumlarda, nasıl tepki verileceğine ve durum karşısında nasıl vaziyet alınacağına dair kamusal-özel-akademik tüm kuruluşlar için mihenk taşlarının en hası olan amerikan psikiyatri derneği, 1970'li yıllarda "homoseksüalite"yi, "hastalık" olmaktan kavramsal olarak çıkarmıştır. yerine; "yönelim", "edim", "tercih" kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. zaten herşeyde olduğu üzre burda da kırılma noktası; kuralı-normu-yasayı "yapanlar" ile bundan etkilenen ve manipüle olan sıradan "bireyler" arasındaki çatışmadır: adlandıran (belki de yaftalayan) ve değerlendiren; norma aykırı addedilen bir durumu yaşayan, bizzat içinde bulunan kişi değil, farklı sebeplerden ötürü (toplumsal nüfuz sebebiyle kanaat liderliği, ekonomik güç, bilimsel ve akademik statü, politik tandans,..v.b.) iktidar sahibi kişilerdir. adlandırma ile değişme ve gerçeğin saptırılması olabildiği gibi; ne yazık ki çoğu zaman, adlandıranlar, adlandırmanın temelinde haiz olmaları gereken temele sahip değildirler, altyapı bomboştur. akla hastası olduğum erving goffman'ın muhteşem deneyini getirir: araştırma ekibi tarafından akıl hastanesine yollanan, psikiyatrik (özellikle de psikosomatik) sorunları olan bireylerin, "tıp nişanı"na sahip doktorlarca muayene edilmesi ve "sağlıklı" bulunarak yatırılmadan eve yollanmalarının ardından; ekipçe doktorlara haber verilerek, bir araştırma için hastaneye "sağlıklı" ve "hasta" bireylerin, bu sefer karma olarak yollanacağının iletilmesi. sonuç olarak; doktorların doğru hastayı "tutturma" yüzdelerinin trajikomik bir sayıda kalması, yatarak tedavi görmesi gereken hastalar dışarı salınırken, proje grubu da dahil olmak üzere, oldukça fazla sayıda "sağlıklı" kişinin, doktorları ikna edememesi ve "akıl hastası" tanısıyla içerde tutulmaları, dışarı çıkamamaları gibi.
örnekten hareketle söylersek; norm ya da olması gereken şey, kurumdan kuruma bile sayısız farklılık gösterir. norm ve gerçek bir değil birden fazladır. toplumsal gerçeklik de öyle. benim öğrendiğim; biri ötekine "doğru" ya da "yanlış" farketmez; hepsinin bir arada ve yan yana yaşamak zorunda olmalarıdır. korkarak ya da benimseyerek, tercih kişilerin neticede.
bu tip norma aykırı/anormal durumlarda, nasıl tepki verileceğine ve durum karşısında nasıl vaziyet alınacağına dair kamusal-özel-akademik tüm kuruluşlar için mihenk taşlarının en hası olan amerikan psikiyatri derneği, 1970'li yıllarda "homoseksüalite"yi, "hastalık" olmaktan kavramsal olarak çıkarmıştır. yerine; "yönelim", "edim", "tercih" kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. zaten herşeyde olduğu üzre burda da kırılma noktası; kuralı-normu-yasayı "yapanlar" ile bundan etkilenen ve manipüle olan sıradan "bireyler" arasındaki çatışmadır: adlandıran (belki de yaftalayan) ve değerlendiren; norma aykırı addedilen bir durumu yaşayan, bizzat içinde bulunan kişi değil, farklı sebeplerden ötürü (toplumsal nüfuz sebebiyle kanaat liderliği, ekonomik güç, bilimsel ve akademik statü, politik tandans,..v.b.) iktidar sahibi kişilerdir. adlandırma ile değişme ve gerçeğin saptırılması olabildiği gibi; ne yazık ki çoğu zaman, adlandıranlar, adlandırmanın temelinde haiz olmaları gereken temele sahip değildirler, altyapı bomboştur. akla hastası olduğum erving goffman'ın muhteşem deneyini getirir: araştırma ekibi tarafından akıl hastanesine yollanan, psikiyatrik (özellikle de psikosomatik) sorunları olan bireylerin, "tıp nişanı"na sahip doktorlarca muayene edilmesi ve "sağlıklı" bulunarak yatırılmadan eve yollanmalarının ardından; ekipçe doktorlara haber verilerek, bir araştırma için hastaneye "sağlıklı" ve "hasta" bireylerin, bu sefer karma olarak yollanacağının iletilmesi. sonuç olarak; doktorların doğru hastayı "tutturma" yüzdelerinin trajikomik bir sayıda kalması, yatarak tedavi görmesi gereken hastalar dışarı salınırken, proje grubu da dahil olmak üzere, oldukça fazla sayıda "sağlıklı" kişinin, doktorları ikna edememesi ve "akıl hastası" tanısıyla içerde tutulmaları, dışarı çıkamamaları gibi.
örnekten hareketle söylersek; norm ya da olması gereken şey, kurumdan kuruma bile sayısız farklılık gösterir. norm ve gerçek bir değil birden fazladır. toplumsal gerçeklik de öyle. benim öğrendiğim; biri ötekine "doğru" ya da "yanlış" farketmez; hepsinin bir arada ve yan yana yaşamak zorunda olmalarıdır. korkarak ya da benimseyerek, tercih kişilerin neticede.
güncel Önemli Başlıklar