bugün

homofobi

heteoseksüaliteyi "norm" kabul etme sonucu (bilinçli/bilinçsiz olarak) gerçekleşen, geniş alan ve anlama sahip dışlamadır.
bu tip norma aykırı/anormal durumlarda, nasıl tepki verileceğine ve durum karşısında nasıl vaziyet alınacağına dair kamusal-özel-akademik tüm kuruluşlar için mihenk taşlarının en hası olan amerikan psikiyatri derneği, 1970'li yıllarda "homoseksüalite"yi, "hastalık" olmaktan kavramsal olarak çıkarmıştır. yerine; "yönelim", "edim", "tercih" kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. zaten herşeyde olduğu üzre burda da kırılma noktası; kuralı-normu-yasayı "yapanlar" ile bundan etkilenen ve manipüle olan sıradan "bireyler" arasındaki çatışmadır: adlandıran (belki de yaftalayan) ve değerlendiren; norma aykırı addedilen bir durumu yaşayan, bizzat içinde bulunan kişi değil, farklı sebeplerden ötürü (toplumsal nüfuz sebebiyle kanaat liderliği, ekonomik güç, bilimsel ve akademik statü, politik tandans,..v.b.) iktidar sahibi kişilerdir. adlandırma ile değişme ve gerçeğin saptırılması olabildiği gibi; ne yazık ki çoğu zaman, adlandıranlar, adlandırmanın temelinde haiz olmaları gereken temele sahip değildirler, altyapı bomboştur. akla hastası olduğum erving goffman'ın muhteşem deneyini getirir: araştırma ekibi tarafından akıl hastanesine yollanan, psikiyatrik (özellikle de psikosomatik) sorunları olan bireylerin, "tıp nişanı"na sahip doktorlarca muayene edilmesi ve "sağlıklı" bulunarak yatırılmadan eve yollanmalarının ardından; ekipçe doktorlara haber verilerek, bir araştırma için hastaneye "sağlıklı" ve "hasta" bireylerin, bu sefer karma olarak yollanacağının iletilmesi. sonuç olarak; doktorların doğru hastayı "tutturma" yüzdelerinin trajikomik bir sayıda kalması, yatarak tedavi görmesi gereken hastalar dışarı salınırken, proje grubu da dahil olmak üzere, oldukça fazla sayıda "sağlıklı" kişinin, doktorları ikna edememesi ve "akıl hastası" tanısıyla içerde tutulmaları, dışarı çıkamamaları gibi.

örnekten hareketle söylersek; norm ya da olması gereken şey, kurumdan kuruma bile sayısız farklılık gösterir. norm ve gerçek bir değil birden fazladır. toplumsal gerçeklik de öyle. benim öğrendiğim; biri ötekine "doğru" ya da "yanlış" farketmez; hepsinin bir arada ve yan yana yaşamak zorunda olmalarıdır. korkarak ya da benimseyerek, tercih kişilerin neticede.