bugün

allah varsa neden bu kadar kötülükler var

bu konuda bir çok filozof farklı görüş bildirse de en sevdiğim görüş "hür irade" görüşüdür.
Augustinus (Aziz Augustinus) "itiraflar" adlı eserinde kötülüğün varlığı ve kaynağı üzerine derinlemesine düşünmüş ve kötülüğün, Tanrı'nın iradesinden ziyade, insanın hür iradesinin sonucu olduğunu öne sürmüştür. Ona göre, Tanrı sadece iyiliği yaratmış ve insanlar özgür iradeleriyle kötülüğü seçmişlerdir. ayrıca Kierkegaard kötülük ve hür irade konusunu ele alırken, insanın özgür iradesiyle kötülük yapma yeteneğine sahip olduğunu savunur. Ona göre, insanın özgür iradesi, Tanrı'nın yarattığı dünyada kötülük yapma seçeneğine sahip olmasını sağlar. Ancak Kierkegaard, insanın özgür iradesiyle kötülük yapma seçeneğine sahip olmasının, aynı zamanda Tanrı'ya olan inancını güçlendirdiğini ve insana dini bir sorumluluk yüklediğini de belirtir.
öte yandan Leibniz'de, kötülük sorununu "en iyi dünya" problemi bağlamında ele alır. Ona göre, Tanrı, sonsuz bilgeliği ve iyiliğiyle en iyi dünyayı yaratmıştır. Ancak bu en iyi dünya, mutlak mükemmelliği içermez, çünkü bu dünyada kötülük de vardır. Leibniz'e göre, Tanrı, en iyi dünyayı yaratırken, insanın özgür iradesine de saygı göstermiştir. Dolayısıyla, kötülük, insanın özgür iradesinin bir sonucudur ve Tanrı'nın varlığıyla uyumludur. Leibniz, kötülüğün varlığını, Tanrı'nın varlığı ve sonsuz iyiliğiyle bağdaştırır.