bugün

ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği

bebekler üzerinde deney yapıyorlar. bebekler farklı olandan kaçınarak kendisine yakın olan oyuncağı seçiyor. bu bizim temel hayatta kalma iç güdümüz. bize benzer olanlar içinde kendimizi 'güvende' benzer olmayanların yanında ise 'hayatımızı tehlikede' gibi hissediyoruz. mesela yabancı bir ülkeye gidin, bütün zihin becerileriniz üst seviyeye çıkar... neden? çünkü tanıdık olmayan bir mekan ve insanlar... beyniniz alarma geçer... tehlike her yerden gelebilir çünkü... bu korku hali zihninizi geliştirir aynı zamanda. hayatta kalma endişeniz zekanızı üst seviyede kullanmanızı sağlar. o nedenle bir ülkenin göçmenleri yerel halktan her zaman daha zeki ve başarılı olurlar. zekanızın artmasını istiyorsanız mutlaka bir yerlere göç edin (ülke içinde, ülke dışına, onu yapamıyorsanız başka bir mahalleye... aynı yerde sürekli kalmak zihni köreltir)

ırkçılığın kökeninde 'korku" var. beyaz olan, siyah olan, esmer olan, çekik gözlü olan.. artık her neyse ve kimse size benzemiyorsa ondan korkuyorsunuz. çünkü hayatınız tehlikede olabilir, her türlü kötülük o size 'benzemeyen' insandan gelebilir. bu korkunun geçmesinin tek yolu iletişim kurmak, bol bol gezmek ve farklı kültürler tanımaktır. tek ilaç bu, tek çaresi bu. ömür boyu aynı yerde yaşadıysanız kalıcı bir ırkçılık hastalığına yakalanırsınız.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar