ifade özgürlüğü

candır. bir insanın bireysel olarak tüm tarih ve tüm insanlık önünde varlığını haykırabilmesinin tek yoludur. bir insanın herkesten farklı bakan gözlerinin derinliğinde, herkesten farklı hisseden hassasiyeti dahilinde herkesten farklı fikirler üretebilmesinin tek yoludur. ekonomik dengenin, hak ve hukuk prensipleri altında gerçekleşen gelir adaletinin, sürekli ilerleyen bir medeniyetin ve insanın insan gibi hissettiği bir dünyanın gerek ve yeter şartıdır. zaten son derece farklı olan her birimizi daha iyi anlayabilmemizin, birbirimizi duyup olayları daha iyi değerlendirebilmemizin şah damarıdır. tamamen zekaya, üretmeye, çalışmaya adanmış onurlu yaşamların temelidir. olmadığı takdirde bir eşyadan bir iphonedan, bir robot koldan ya da bir arabadan farkımızın kalmadığı şeydir.

bir eşyadan farkımızın kalmasını istemeyen her düşünce, her tabu ve doğaüstü olarak varolan her türlü sistem için ise korkulu rüyadır. insanı insan yapan, insanı kabil yapan, onun doğayı kontrol edip ilerleyen bir yaşam elde etmesini sağlayan ne varsa yıkmak isteyenler için "şeytandır", "gereksizdir", "arkasına sığınılıyordur", "avrupaidir", "alafrangadır", "pistir". bugün bu insanlar ve bu yaklaşımlar, insanların çektiği acıların en büyük sorumlusudur.

not: bu entry tarihe bugünden not düşmek için yazılmış bir entrydir. tarihe not düşmek oldukça gereklidir bugün; çünkü bugün gerek politik anlamda gerekse doğaüstü olarak varolan sistemlerin sonucu olarak birer eşyaya dönüşmüş insanlar vicdansızca ve insanın mevcudiyetinin en önemli temeli olan düşüncelere hakaret edercesine bu kutsal konvansiyonu ezmektedirler. karşılığında hiçbir çıkar elde edemeyen bu şahısların topluluğu bu düşünceler altında acı çekerek yok olmaya mahkumdur. dileğim bu insanların öncelikle insanın gerçeklerini ve en yüksek, en kutsal karakteristiklerini kabul edip onlara bir an önce saygı duymasıdır.