bugün

gecenin derinlerinden öyküler

Üniversite kampüsünün yan tarafındaki binalardan birinde oturuyorum. Bir dağın tepesi denilebilir burası için. Manzarası güzel ama, belki de tek güzel yanı bu. Binaların yan tarafından girilen bir yol var. Biraz ilerisi geniş bir düzlüğe açılıyor. Yürüyüş yapacağım zaman tercih ettiğim yol. Tam bir sessizlik ve sakinlik. Odamın penceresinden giriş kısmı da görülebiliyor.

Normalde pek giden kimseyi görmüyordum oraya. Fakat bir iki hafta önce evin içinde yürüyüş yaparken tam da öğlen saatlerinde iki genç kız ve bir de siyah köpekleri ile oraya yürüyüşe gittiklerini gördüm. Şaşırdım, geçen sene onları görmemiştim. Sonraki bir iki haftada denk geldiğim her öğle saatinde belli bir aralıkta o yola gittiklerini gördüm.

Bir yandan kendimi bir sapık gibi hissettim, bir yandan ise merak duygum kabarmıştı. Onlar kimdi ve neden hep aynı saat aralığında yürüyüşlerini yapıyorlardı? Bu sorular aklıma kurcalamaya başlamıştı.

Uzun zamandır aksattiğım yürüyüşleri yapmaya karar verdim bu sorulardan sonra. Onların yürüyüşten gelme saatlerine yakın ben oraya yürüyüşe gidiyordum. Yolda sadece anlık olarak denk geliyor konuşmadan geçip gidiyorduk.

Ta ki, bu öğlene kadar. Yine aynı saatlerde yürüyüşe çıkmıştım. Karşılaştığımız belli bir nokta vardı genelde. Oraya geldiğimde yakında gözükmüyorlardı. Fakat, yürüyüşe gittiklerini görmüştüm. Dönüş için başka bir yol da yok. Biraz daha yürüdükten ilerdeki büyük taş parçasının üzerinde oturduklarını gördüm. Köpeğin tasması o baskın görünümlü olanın ellerindeydi. Ve dinlenmek için oturmadıkları açıktı.

Yanlarından geçip gideceğim sırada baskın görünümlü olan:

B: göremeyince şaşırmış olmalısın.( Kendinden emin bir tebessümle)
R: ( her şeyin farkındalar yalan söylemek anlamsız) belki, belki de bu anı bekliyordum.
B: birilerini gözleyen, saatlere kadar dikkat eden, detayları gören sadece sen değilsin
R: geçen sene burada değildiniz değil mi?
B: doğru, kısa bir süre önce geldik
R: çünkü bu yolu yürüyüş için kullanan pek kimse görmemiştim
B: biz de keşfedeli çok olmadı, ( yanındaki köpeği işaret ederek) bu yaramaz buralara kaçınca gördük burayı. Sen neden tek başınasın?
R: tek başına?
B: birilerini gözleme konusunda daha yeni konuşmuştuk sanki( yarı alaycı yarı iğneleyici bir tavırla söylemişti bunu)
R: ( hafif bir şaşkınlıkla) bu kadarını beklemiyordum.
B: korkmuş gibisin?( Ne cevap vereceğimi bekler bir hali var)
R: ( ayakta durmaktan sıkılıp tam karşılarındaki ağacın önünde oturup sırtını ağaca yasladı ve gülerek) beni gözetlemenizden mi? Sadece şaşırttı. Bu kadar basit şeyler neden korkutsun? Siz de hiç korkmuşa benzemiyorsunuz hem, ne dersin?
B: ( bir şey söylemedi)
R: tek başımayım. ( Konuyu o soruya getirdi) çünkü insanlarla ortak bir hafıza, ortak bir benliğim yok.
B: ortak hafıza?
R: evet, insanların beraber geçirdiği her an, her anı ortak bir hafıza oluşturur. iyi ya da kötü. Biriyle arkadaş olmak için de dost olmak için de sevgili olmak için de bu gereklidir. Yoksa ne kadar sağlam olduğunu düşünürsen düşün, ne kadar değer verirsen ver iletişim kopar.

Benim için de durum bu. insanların iyi ya da kötü basit ya da değil bir ortak hafızaları var. Benim ise yok. Tabi bunun öncesinde farklı nedenler var fakat işin sonucu bu ortak hafıza konusuna çıkıyor.
B: sağlam bağlar dahi mi?(şaşkınlıkla sormuş gibi bunu)
R: neden bu kadar şaşırdın ki, ilişkilerdeki en basit temel bu. ( Gülerek) bak ikinizin ne kadar çok beraber geçirdiği var an vardır. Ve o kadar da güçlü ortak hafızanız.
B: (gülerek) doğru.
R: peki siz neden bu kadar takip ettiniz beni ya da bu yolda nereye kadar gidiyorsunuz?
B: ( bu iki soru onları tedirgin etmiş gibiydi sanki, sadece onları da değil yanlarındaki köpeği de) ( bir şeyleri saklamaya çalışan bir tebessüm ile) bunlar da başka zamana kalan sorular olsun, dönmemiz gerekiyor.
R: ( şüpheci bir bakışla yerinden kalkarak) öyle olsun.

Tam yanımdan geçerken b' nin yanındaki kız hafifçe fısıldadı, bizi gözlediğin için seni gözlemedik. Sonra da yanımdan geçip gittiler. Ben ise yürüyüşe devam ettim aklımda, o ne demek istedi hem de o konuşmaya hiç dahil olmadan sadece giderken bunu söylemesi, tuhaf. Diye söylenirken.

Yürüyüşten eve geldiğimde ise kapıda yüzü kapıya dönük arkasında ise bir şeyler yazan bir fotoğraf vardı.

Neydi bu şimdi?