bugün
- emmanuel emenike8
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- anın görüntüsü14
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- iğrenç bir his tarif et16
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki11
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- bik bik'in balona binmesi10
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim13
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel10
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız13
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
Hiçbir bilimsel ve teorik temeli olmadığı ve sadece bir kişi için kurgulandığı için adına başkanlık sistemi diyememişlerdi. "Türk Tipi", "kendine özgü" gibi isimlerle andıkları, sonunda "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diye isimlendirdiler.
Bu tuhaf sistem, bazıları açısından "hayırlara vesile olan" 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkan baskıcı ortamdan yararlanarak topluma dayatıldı. Seçim hukukunun en temel kuralları ihlal edilerek 2017 yılında yaptırılan referandumda kabul ettirildi. 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ete kemiğe büründü.
Getirilen şeyin sistem değil "Tek adam rejimi" olduğu, bir kişinin isteklerine, yönetim tarzına göre hazırlandığı hep söylendi. Ancak toplumun bütün bilgilendirme kanallarının kapatıldığı, OHAL ve KHK rejimi altında herkesin sindiği bir ortamda yapılan değişikliğin toplumun yararına olmadığı yeterince anlatılmadı ve referandumdan evet oyu çıktı.
Yapılan değişiklik ve sonrasında yapılan seçimle bütün yetkilerin verildiği kişinin " bu faizle şunla bunla nasıl uğraştığını" da ekonomik olarak şaha kalkmadığını da gördük. Haziran 2017'de yüzde 12.25 olan TC Merkez Bankası borç verme faizi Eylül 2021'de % 22,50 oldu. Yine Haziran 2017'de 3,5 lira olan dolar bugün 8.9 seviyelerinde.
Ülkenin hukuk sisteminin, demokrasisinin, idari organlarının, bürokrasisinin ne durumda olduğunu görmek için uzun analizlere ihtiyaç yok. hayatımızın her anında gördüğümüz bozulmanın, yetersizliğin, yönetememenin sonuçlarını yaşıyoruz. Bırakın orman yangınları gibi kriz anlarındaki beceriksizliği artık günlük rutin işlerin bile yürümediği, en sıradan bürokratik iş ve eylemlerin eziyete döndüğü bir ülke haline geldik. Ekonomik yapı, siyasal ve toplumsal düzen, sistemin uygunsuzluğunu, işe yaramazlığını her açıdan ortaya koydu. Topluma dayatılan sözde yönetim biçiminin aslında yönetememe olduğu dört yıldan kısa sürede anlaşıldı.
Yaşanan tüm olaylara rağmen iktidar çevreleri ve bu çevreler için kalem oynatanlar, sistemi canla başla savunmaya devam ediyorlardı. Anlaşılan o ki bu durum da değişiyor. Ardı sıra çıkan anketlerin ortaya koyduğu oy erimesinin olağan söylem ve yöntemlerle durdurulamayacağı kabul edilmiş görülüyor. Ülkeyi uçuracağını söyledikleri sistemden vazgeçmenin uygun olup olmayacağı iktidar ve destekçileri arasında daha yüksek sesle tartışılır oldu. Saflarda gevşemeyi, sisteme ve lidere olan inançta zayıflamayı gören Erdoğan, "Başkanlık sisteminden memnunuz, yolumuza devam edeceğiz" deme ihtiyacı duydu. Tüm bu gelişmeler, fiilen bitmiş bu tuhaf sistemin fikren de bitişini gösteriyor.
Siyasi iktidar, iktidarını sürdürmek için hayatın gerçeklerini inkar, artan yoksulluğu hamasetle örtme çabasında olsa da toplumun tüm kesimleri yeni döneme, yeni dönemde yapılacaklara dönük heyecanlı bir hazırlık içinde. Yaşadığımız tüm deneyimler ve yeni dönem için yapılan hazırlıklar bizi eskiye değil; özgür, demokratik, hukukun üstünlüğünün gerçekten var olduğu, eşit yurttaşlık temelinde herkesin bir arada yaşadığı daha iyi bir Türkiye'ye taşımalıdır. Yaşanan her sorunun üstesinden gelme beceri ve gücüne sahip Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında kendisini geleceğe taşıyacak demokratik siyaseti de bulmayı ve hayata geçirmeyi başaracaktır.
Murat Aydın, Gazete Pencere, 05.10.2021
Bu tuhaf sistem, bazıları açısından "hayırlara vesile olan" 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkan baskıcı ortamdan yararlanarak topluma dayatıldı. Seçim hukukunun en temel kuralları ihlal edilerek 2017 yılında yaptırılan referandumda kabul ettirildi. 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ete kemiğe büründü.
Getirilen şeyin sistem değil "Tek adam rejimi" olduğu, bir kişinin isteklerine, yönetim tarzına göre hazırlandığı hep söylendi. Ancak toplumun bütün bilgilendirme kanallarının kapatıldığı, OHAL ve KHK rejimi altında herkesin sindiği bir ortamda yapılan değişikliğin toplumun yararına olmadığı yeterince anlatılmadı ve referandumdan evet oyu çıktı.
Yapılan değişiklik ve sonrasında yapılan seçimle bütün yetkilerin verildiği kişinin " bu faizle şunla bunla nasıl uğraştığını" da ekonomik olarak şaha kalkmadığını da gördük. Haziran 2017'de yüzde 12.25 olan TC Merkez Bankası borç verme faizi Eylül 2021'de % 22,50 oldu. Yine Haziran 2017'de 3,5 lira olan dolar bugün 8.9 seviyelerinde.
Ülkenin hukuk sisteminin, demokrasisinin, idari organlarının, bürokrasisinin ne durumda olduğunu görmek için uzun analizlere ihtiyaç yok. hayatımızın her anında gördüğümüz bozulmanın, yetersizliğin, yönetememenin sonuçlarını yaşıyoruz. Bırakın orman yangınları gibi kriz anlarındaki beceriksizliği artık günlük rutin işlerin bile yürümediği, en sıradan bürokratik iş ve eylemlerin eziyete döndüğü bir ülke haline geldik. Ekonomik yapı, siyasal ve toplumsal düzen, sistemin uygunsuzluğunu, işe yaramazlığını her açıdan ortaya koydu. Topluma dayatılan sözde yönetim biçiminin aslında yönetememe olduğu dört yıldan kısa sürede anlaşıldı.
Yaşanan tüm olaylara rağmen iktidar çevreleri ve bu çevreler için kalem oynatanlar, sistemi canla başla savunmaya devam ediyorlardı. Anlaşılan o ki bu durum da değişiyor. Ardı sıra çıkan anketlerin ortaya koyduğu oy erimesinin olağan söylem ve yöntemlerle durdurulamayacağı kabul edilmiş görülüyor. Ülkeyi uçuracağını söyledikleri sistemden vazgeçmenin uygun olup olmayacağı iktidar ve destekçileri arasında daha yüksek sesle tartışılır oldu. Saflarda gevşemeyi, sisteme ve lidere olan inançta zayıflamayı gören Erdoğan, "Başkanlık sisteminden memnunuz, yolumuza devam edeceğiz" deme ihtiyacı duydu. Tüm bu gelişmeler, fiilen bitmiş bu tuhaf sistemin fikren de bitişini gösteriyor.
Siyasi iktidar, iktidarını sürdürmek için hayatın gerçeklerini inkar, artan yoksulluğu hamasetle örtme çabasında olsa da toplumun tüm kesimleri yeni döneme, yeni dönemde yapılacaklara dönük heyecanlı bir hazırlık içinde. Yaşadığımız tüm deneyimler ve yeni dönem için yapılan hazırlıklar bizi eskiye değil; özgür, demokratik, hukukun üstünlüğünün gerçekten var olduğu, eşit yurttaşlık temelinde herkesin bir arada yaşadığı daha iyi bir Türkiye'ye taşımalıdır. Yaşanan her sorunun üstesinden gelme beceri ve gücüne sahip Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında kendisini geleceğe taşıyacak demokratik siyaseti de bulmayı ve hayata geçirmeyi başaracaktır.
Murat Aydın, Gazete Pencere, 05.10.2021
güncel Önemli Başlıklar