bugün

rainer maria rilke

rilke için stefan zweig şöyle söyler: "zamanımızın zengin ve başarılı şairlerinden hiçbiri, kendini hiçbir yere bağlamayan rilke kadar özgür değildi. onun ne alışkanlıkları, ne adresi ve aslında ne de bir vatanı vardı; italya'da, fransa'da ya da avusturya'da aynı rahatlıkla yaşayabilirdi ve nerede olduğu hiçbir zaman bilinmezdi. onunla karşılaşmak, hemen her zaman bir rastlantıya bağlıydı..."

bir 'yalnız' olarak rilke ise, yalnızlardan (aslında kendinden) şöyle bahseder:
"yalnızlardan söz etmemiz insanlardan fazla anlayış beklememizdir. insanlar, neden söz ettiğimizi anlarlar sanıyoruz. hayır, anlamazlar. bir yalnızı görmemişlerdir asla; ondan, tanımaksızın nefret etmişlerdir. insanlar, onu tüketen komşular olmuşlardır; bitişik odanın, onu baştan çıkaran sesleri olmuşlardır. insanlar, patırtı etsinler, onun sesini boğsunlar diye, eşyaları ona karşı kışkırtmışlardır. narinliği ve çocuk oluşu yüzünden çocuklar, ona karşı birleşmişler ve o her büyüyüşünde, yetişkinlerin inadına büyümüştür. bir av hayvanı gibi barınağını sezmişler ve uzun gençliği sürekli bir takip altında geçmiştir. güçten kesilmeyip de ellerinden kaçtıkça, yaptığı şeylere bağırmışlar, çirkin deyip kötülemişlerdir yaptıklarını. ve o, bunlara kulak asmadı mı biraz daha ortaya çıkmışlar, yiyeceğini bitirmişler, teneffüs edeceği havayı tüketmişler ve iğrensin diye yoksulluğuna tükürmüşlerdir. bulaşıcı hastalığı olan biri gibi adını kötüye çıkarmışlar, daha çabuk kaçıp gitsin diye ardından taşlar atmışlardır. ve yıllanmış iç güdülerinde haklıydılar gerçekten: o, gerçekten düşmanlarıydı çünkü."

kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=QOLIWYuZpcI